Bilinen Sırlar

7.7K 431 152
                                    

Bazı sırlar sır olarak kalmalıdır.

▪︎

Cenk'in duyduğu cümle dakikalar önce kendisine verdiği sözü unutturdu. Bu kadını öldürecekti, ne olursa olsun ölecekti ve onun ellerinde!

"Seni öldürürüm lan!"

Layel üstüne doğru bir boğadan farksız gelen adamla iki saniye ne yapacağını düşündü, düşünmekle kalacaktı. Çünkü Cenk buraya getirilir getirilmez hareketlerini kesen bir tür uyuşturucu vermişti. Tüm bunlara rağmen çenesini dik tutarak kendisine doğru gelen darbeyi bekledi.

Tüm bedeninde ki yaralardan, kırıklardan ve bebeğinden habersizce darbeyi bekledi. 

Cenk ne yaparsa yapsın öfkesinin geçmeyeceğini bildiğinden aklından geçen tek şey 'öldür' komutuydu.

"O ölmeyi hakketmedi!"

Cenk Layel'i iki bacağının arasına alarak hiç çekinmeden, düşünmeksizin elleriyle boğazına sarıldı. Layel hareket etmek istedi, belki de bu güçlü kollardan hareket edebilse kurtulmayı başarırdı ama acıdan ve nefessizlikten yapabildiği tek şey gözlerinin yaşlarla dolmasıydı.

Ellerini kaldırıp karşı koyamıyordu.

Kendisini fazlasıyla küçük düşüren bu durumdan nefret etti, benliği ondan nefret ettiğini haykırırken o Cenk'in öfkeden kan bürünen irislerine dikmişti gözlerini.

İstediği tek şey nedenini öğrenmekti.

Neden bu halde olduğunu, en önemlisi benliğinin ona ne yaptırdığını öğrenmek istiyordu.

Fakat konuşmasına fırsat bile vermeyen Cenk Layel'in gözlerinin içine baka baka onun nefesini kesti, gözlerinin önünde uçuşan noktalar sona yaklaştığının kanıtıydı. Yutkunmaya çalıştı ama yapamadı, konuşmasına bile izin vermiyordu.

Nefesi yavaş yavaş tükendi.

Gözleri kayarak bilincini kaybettiğinde gözlerinin önünde annesi vardı.

Hayatı boyunca çabalayan o kız kendini ölüme ve annesine hazırladı, pes etti ve son nefesini alamadan kayıp gitti.

▪︎

Genç adam yaşadığı sevinci dışına yansıtmayacak kadar şaşkındı. Ne demişti?

'Baba' mı oluyordu?

Bakışlarını doktordan çektiğinde Layel'in biraz evvel gittiği yola baktı. Karısı hamileydi! Bir bebeği olacaktı! Karısının şimdiden kafasının etini yiyeceğini düşünüyordu... hamilelik ona ne kadar yakışırdı kim bilir...

Deli gibi atan kalbinin sesi kulaklarında uğultu yapıyor, hateketsizdi.

"Eşim..hamile mi?"

Karşısında ki doktor bu tepkilere çok uzun süre alışsa da karşısında ki adamın şaşkınlığına gülümsemeden edemedi.

"Evet, hamile."

Mensah sertçe yutkundu. Şaşırmakta haklıydı, çünkü sebepleri vardı. İlk başta korunuyorlardı, daha doğrusu Layel'in ilaçlarını asla ihmal etmediğini biliyordu.

"Ama eşim korunuyordu?"

Bu ona nedense imkanı yokmuş gibi geliyor, doktorun veya hastanenin karıştırdığını düşünüyordu. Doktor bununla da çok fazla karşılaştığını belli eden bir ifadeyi yüzüne koymuştu.

"Doğum kontrol hapları her zaman yüzde yüz korunma sağlamaz, sizin korunmanız daha güvenli olurdu."

Doktor bu çiftin çocuk istemediği öğrenmenin verdiği hissiyatla durgunlaşmış profesyonel davranmaya çalışıyordu. Çoğu hastası bir bebek için yıllarca uğraşırken bazıları istemiyordu, herkesin kendi hayatı diye düşündü lakin hakkedene nasip olmasını istiyordu.

CANINI YAKARIM (+18)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant