Geçmiş

19.6K 734 458
                                    

1

2

3

4

5

Hadi...

1

2

3

İki kişi gitti...

Bilincim öylece donmaya devam etmek istiyor, göz kapaklarımın üstünde ki tonlarca ağırlığı inatla açmıyordu. Kendime gelmek için saydığım o sayıların bir anlamı olduğunda gözlerimi aralamadan evvel vücudumda ki o ince sızı omurgamdan başlayarak tüm bedenimi titretti.

Tonlarca ağırlığa inat gözlerim aralandı.

Puslu ve boğucu bir havayı soluyan ciğerlerim gözlerimi açtığımda bana oldukça büyük ve eski bir yapıyı sundu. Muhtemelen terk edilmiş bir depodaydım, boğazıma dizilen o iğrenç kan tadını yeniden duyumsadığımda yutkundum. Başıma vurulan o kısım şiddetini kaybetmiyor, hala acıyordu.

Kaçırılmıştım.

Sırtıma doğru bağlanan kollarım ve bacaklarım bunun kanıtıydı. Sayılar hem kendime daha çabuk gelmek için hem de orada bulunanların sayısını anlayabilmek içindi. Kendime yeni yeni gelmeye başladığımda beş kişi vardı, daha sonra ikisi gitmiş üç kişiyle bir yerde kalakalmıştım. Bakışlarım olduğum depoda gezindiğinde doğruluğunu bir kez daha anladım, üç kişi vardı. Iki kişinin sırtı bana dönük olsa da birinin yüzünü göremiyordum, kaçırılma anım aklıma düştüğünde yüzlerinde ki maske şimdi yoktu. Uyandığımı hala görmemişlerdi, ellerimi esnetmeye çalıştığımda iplerin plastik ve hareket ettikçe kestiklerini fark etmiştim.

Hareket ettiğimden bileğimde ki ince sızı bunun kanıtıydı.

"Ahh."

Dikkatleri hızla bana döndü. Geniş omuzları ve boylarının uzunluğu neredeyse eşit olan badigartlar duygudan arınmış olan sert ifadelerini yüzüme kilitlediler. Dikkatlerini çekebilmiştim.

"Siz kimsiniz?"

Yeni uyanmış gibi etrafıma bakmış ve sonra yeniden irislerimi yüzlerine çevirmiştim, aynı dikkatle onlarda beni izliyorlardı. Tek tek baktığım o adamlardan sırtı bana dönük olanı dışında diğerlerinin daha çetin ceviz olduğunu görmüştüm.

"Zamanı geldiğinde öğreneceksin."

Tek kaşımı alayla kaldırdığımda oynatmaya çalıştığım bileklerim biraz daha sıkıştı.

"Ama ben zaten kim olduğunuzu biliyorum."

Gözlerinden şaşkınlığı an be an gördüğümde keyifle sırıttım.

"Annenizden bağımsız oruspu çocuğusunuz!"

Aklıma Yaratık gelmiş sinirlerim daha çok bozulmuştu. Şu durumda da onun aklıma gelmesi inanılır gibi değildi ama ona olan öfkem tüm bu olanlara rağmen hala yerindeydi.

"Elimizde olan birinin bu kadar cesur-"

"Elinizde mi?"

Gülmeye başladım. Sözünü kestiğim için sinirle bana bakan adama gözlerimi diktim.

"Ben mi elinizdeyim?"

Üçü de bu anlamsız cesur tavırlarımdan memnun olmamıştı, küfür etmem ise onları daha çok sinirlendirmişti.

Hadi bana gelin.

"Bence bir daha düşünün."

"Başımı ağrıtma oruspu, elin kolun bağlı olmasaydı bile hiçbir bok yapamazdın."

CANINI YAKARIM (+18)Where stories live. Discover now