Beni Hisset

28.6K 761 657
                                    

Mensah'ın açtığı kapıda ki o adam kanlar için de yere serildiğinde yazı da artık görünmüyordu.

Bu oydu, köstebek.

Cenk veya başka adamım olmadığı için içim de küçük bir rahatlama olsa da karşımda ki ceset yeniden yutkunmama neden oldu.

"Bakma."

Ellerini belime sarıp görüşümü kapatarak başımın üstünden söylediği sözcükler bir etki yaratmadı ama dediğini yaptım.

"Layel hanım! İyi misiniz!?"

Cenk'in telaşlı sesini duydum ilk önce, fakat bana sıkı sıkı sarılan kollar yüzünden yüzüne bakamamıştım.

"İyiyim Cenk, sadece neler olduğunu öğrenmek istiyorum."

Muhtemelen ceseti incelemiş, kim olduğunu anlamıştı.

"Köstebekti o, onu bulacağımızı biliyorlardı."

Sesim düzdü. Az önce bir ölüyü gören gözlerim donuklaşmış öylesine siyah kumaşa odaklanmıştı.

"Onu çıkar buradan."

Mensah cesetten bahsediyordu. Tekrar onu görmemem adına beni kendisine biraz daha çekti. Başım boyun girintisine yakındı, üstünde ki deniz kokusu şimdi daha keskindi. Ciğerlerimi dolduran bu kokuyla gözlerimi kapattım. Mensah'ın beni bu şekilde cesetten korumaya çalışması anlamsızdı. Çünkü ben hiçbir şey hissetmiyordum. Ne korku ne de başka bir şey.

Daha önce ceset gördüğüm içindi sanırım bu hissizliğim.

"Temiz."

Birkaç sesten sonra Cenk'in bu sözleri Mensah'tan ayrılacağımı düşündürse de bunu yapmadı. Ne olduğunu anlayamadan bir kolunu bacaklarımın altından geçirip, diğer kolunu da belime sararak beni kucağına aldı. Hiçbir şey söylememeye devam ettim, endişeli mavi irisleri çehremde gezinip duruyordu.

Korkmuyorum demedim, düşündüğümü bilmesine gerek yoktu.

Bunları kim yapıyor olabilir?

Zihnim de dönüp duran tek düşünce buydu, tüm odağımı buna verdim. Mensah'ın endişeli bakışlarını göremeyecek kadar odaklanmıştım. Taki dolgun dudakları şakaklarıma değene kadar, gözlerine baktım.

"Böyle davranma."

Küçük bir soluğu ciğerlerime çektim. Beni arabaya bindirmiş, kucağından kaldırmamıştı. Arabayı kullanan şoförle aramızda ki perde yükseldiğinde arka tarafta yalnız kalmıştık.

"O tilkilerini durdurmalısın."

Anlamıştı. Korkmadığımı, düşündüğümü biliyordu.

"Bir ölüden korkmayacak kadar tanıyorum seni, aynı zaman da mezarlardan deli gibi korktuğunu da"

Yutkundum. Kahve irislerim mavilerinde asılı kaldı.

"Beni çözdüğünü mü sanıyorsun?"

Az önce duygulardan ibaret olan yüzü şimdi ifadesizliğin arkasına saklanmış beni öylece bırakmıştı.

"Çözmemiş olmayı, hayatında diğerleri gibi hiçbir şey bilmeden yaşamak isterdim."

Başımı olumsuz bir şekilde salladım.

"Beni tanıdığını sanıyorsun."

Yüzü kasıldı. Hiç kimse beni onun kadar iyi tanımıyordu ama bunu ona söyleyecek değildim.

CANINI YAKARIM (+18)Onde histórias criam vida. Descubra agora