Kötü Bir Plan

39.6K 1.2K 1.2K
                                    

Kendimi ondan kurtarıp koltuğa oturdum. Bana baktığını bilsem de umursamadım. Ellerimle başımı sardım ve derin bir nefes aldım. Önüme konulduğunu hissettiğim bir şeyle biraz bekleyip ardından gözlerimi açıp önümde ki kağıda baktım, yine bir kağıt. Bakışlarımı yaratığa çevirdim. Daha sonra kağıdı alıp incelemeye başladım. Bir sözleşmeydi, kaşlarımı çatma gereksiniminde bulundum.

              Evlilik Sözleşmesi

Aşağıda adı geçen her iki evlilik adayı insanın burada geçen her şeyi kabul etmesi ve ona göre hareket etmesi için çıkarılmıştır.

1- Evliliğin olduğunu belirli bir süre saklanılacak. Her hangi birinin bilindiği öğrenilirse sonuçlarına katlanacaktır.

Benim için, daha doğrusu planım için en iyisiydi. Bu yüzden bu maddeye bende katılıyordum.

2- Taraflar her hangi bir anlaşmazlıkta olsalar bile en az bir yıl boyunca boşanamazlar. Boşanmaları karşı tarafın her türlü faydasına olurken boşanmak isteyen tarafın büyük zararına yol açar.

"Bu da ne demek oluyor? Bir sene boyunca şartı saçma! Ben istemiyorum!"

Sinirle bağırdığımda her zaman ki ifadesini takmış bana bakıyordu.

"Benden kurtuluşunun olmayacağını anlamanı sağlıyorum."

Aslında dolaylı yoldan benim işime de yarıyordu ama adama katlanmam zor olacaktı.

3- Layel hanımın her hangi bir ilişkisi olamaz. Olursa bile gizli olmak zorunda.

Göz devirdim, masanın üstünde bulanan kalemlerden birini alıp yanına ekleme yapacaktım fakat aklıma gelen detayla yaratığa döndüm yine.

"Senin ismin neydi?"

Sırıttı.

"Demek beni gördüğün zaman adımı anlayamayacak kadar çok etkilendim."

Güldüm, boş ve sahteydi.

"O kadar gereksizdin ki aklımda bile kalmamış. Boşuna umutlanma!"

Kaşlarını kaldırdı ve benim gibi güldü.

"İşin sonunda bana aşık olma da."

Onu süzdüm.

"Yaa sende kendini cidden bir şey sanıyorsun, kıyamam. Vazgeçtim kıyarım."

Düşman düşman baktım. Elini dudağının üstüne koyup bana bakındı. Dudağını parmağıyla okşadı, ifadesizce baktım. Sesi nahoş ve içki içmiş gibi çıkmıştı.

"Adım Mensah Kamran."

"Adımı adın gibi iyi biliyorsundur ama yine de söyleme gereği duyacağım. Anlama kabiliyetin biraz kıtta, bende Layel Beren ve hiç memnun olmadım."

Sende olmayacaksın, yaratık. Güldü.

"Sana söylemiştim."

Birbirimize birkaç saniye baktık, ne o çekti şeytanice bakan gözlerini ne de ben pes etmeyip koyu kahvelerimi üstünden çekmedim. Salona dolan telefon sesi bile aramızdaki bakışmayı kesmedi. İkimizde gözlerimizi kırpmıyor birbirimize düşmanca bakıyorduk. En belirgin özelliğim buydu, inadım inattı. Afra bile bu yüzden bana 'keçi' diyordu. Bakışlarımı kaçırmamın sebebi hapşırmam olmuştu.

CANINI YAKARIM (+18)Where stories live. Discover now