8 ● başka bir evrende

1.5K 95 35
                                    

Playlist

Madrigal - Seni Dert Etmeler 


Öğle yemeğinde Eskişehir'deydik. Annemin evine alışveriş poşetleriyle girerken evlenmiş olduğumu bir kez daha net bir şekilde hissettim.

Nedense onunla birlikte yaşarken böyle bir an zihnimde hayal olarak bile hiçbir koşulda canlanmamıştı. Evlilik, bana uğrayamayacağına emin olduğum bir durumdu. Gel gör ki gelecek hiç de beklentilerime uygun olarak şekillenmemişti.

Annem hiç evlenmemişti. Ben, artık evliydim ve bu istemediğim bir şekilde garip hissettiriyordu. Bunun farkında olmak ister istemez üstüme ağır bir ruh hali giydirmiş, enerjimi düşürmüştü.

Annemin yüksek enerjisine yetişemediğimi, sorularına zaman kaybederek cevap verdiğimi fark ediyordum. Tek fark eden ben de değildim, soru yağmurunun altında şemsiyesiz kalan Meriç'in gözleri üstümdeydi. Anladığını biliyordum.

"Buradaki işlerinizi halledip dönecek olmanıza sevindim. Yalan söyleyemem. Kızımın eğitimini yarıda bırakıp dönmesini hiç istemedim. Az bir tecrübe değil. Basit bir şey hiç değil."

"Evet."diye onayladı Meriç onu. Masanın altından elimi tutup okşayarak varlığını hissettiriyordu.

"Sen daha çok gezip görme imkanı elde ettin belki oğlum, aynı şeyi hissedemeyebilirsiniz ama Kayla için çok büyük bir fırsat bu. Kayla büyürken her yaz tatile çıkarmaya bile fırsatım olmuyordu."

"Anne bu önemli değil ki..."

"Önemli tabii Kayla. Gezip görmek, farklı çevrelere girmek de çok şey öğretir insana. Farklı kültürlerden bahsediyoruz biz bir de burada. Her ne kadar aramızdaki mesafeyi düşünüp çoğu gece kalbim hoplasa da böyle bir fırsat elde ettiğin için hep çok mutlu oldum."

Annemle beraber Meriç de bana bakmaya başladığında nefesimi usulca dışarı bıraktım. Yeterince iyi değerlendiremediğim bir fırsat olarak değerlendirip kendini kötü hissettiğini görebiliyordum.

O, annemi tanımıyordu ama ben bu fikri onun zihnine sokmak için bilerek bu konuşmayı yaptığını çok iyi biliyordum.

"Geri döneceğiz. Daha akıcı İtalyanca konuşacağım. Kursumu tamamlayacağım, anne. Söz."

"Kayla!"diye kırılgan bir tonda çıkışıp masanın üstünden elini uzattı. Parmaklarını tuttum. "Eğer istemiyorsan ben o kararını da desteklerim. Sadece fırsatları kaçırmadığından emin olmaya çalışıyorum."

"Biliyorum."

"Hiç endişe etmeyin."dedi annemin mesajını alan Meriç. "Kesinlikle kursu bitecek. Üstelik İtalyan mutfağına dair bir kurs da var."

"Şahane!"

Gülerek yeniden arkama yaslandım. Annem yemek ortasındaki molamızı bitirip Meriç'in tabağına bir adet daha biber dolması eklerken "Patatesli denedin mi hiç?"diye sordu.

"Sanırım, hayır."

Bir saattir süren öğle yemeğimiz Meriç için büyük bir şok olabilirdi ama hiç rahatsız gibi tepki vermeden uyum sağlıyordu.

"Ye bunu da, bak bakalım tadına, sevecek misin?"

"Tabii, elinize sağlık."

"Birtanem?"

"Patatesliden alayım ben."diye uzandığımda kızıma ilk günden iş mi yaptıracağım deyip elimi nazikçe uzaklaştırdı. Yoğurt kasesini alıp hepimizin tabaklarına sırayla ekledim.

TURUNCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin