28 ● kıskanç

1.1K 95 26
                                    

Playlist

Direnç Onur - Beni Bul

Dedublüman - Çözemezsin


( Selamlar! O geldi, o bölümle, itiraflarla son bölümlere giriş yapıyoruz. Düşüncelerinizi benimle paylaşın lütfen <3 Her şey için teşekkür ederimm! )


Babam beni eve getirdiğinde Meriç'i arayıp haber vermeyi düşünsem de telefonu açmayacağı fikri kalbimi kırdığından mesaj atmayı seçtim. Babam zaten geçmiş olsun demek için içeri girdiğinde Aytaç Bey'e eve döneceğimizi haber vermişti. Meriç eve gelmeyeceğini ikimiz de tahmin ettiğimizden babam sabaha kadar benimle kalacağını söyledi. Salonda ona bir yatak hazırladıktan sonra kendim de karşısındaki kanepeye uzandım. Ne kadar endişeli olsam da duygularım beni uysallaştırmıştır, kolay bir uykuya hazırlamıştı.

Sabah perdenin arasından sızan güneş ışığıyla gözlerimi açtığımda saat yediydi. Babam hala uyuyorken ortadaki sehpanın üzerindeki telefona uzanıp mesaj var mı diye kontrol ettim ama yoktu. Uyuma ihtimalini göze alıp biraz daha beklemeye karar verdim. Bunu yattığım yerde tavanı izleyerek yapamayacağım için usulca kalkıp banyoya gittim. Duş alırken düşünmemeye çalıştım. Sanki kendimi kilitlediğim banyoda hiçbir şey yaşanmış, hayatın geri kalanı dışarıda akmaya devam ediyormuş gibi düşüncelerimin akmasını bir süre engellemeyi başardım sahiden de.

Banyonun sessizliği, suyun sesi kesildiğinde bıçak gibi keskindi. Saçlarımı kuruturken, odayı dolduran nem, bedenimi sarmalıyordu. Bu sakin atmosferin içinde huzursuz zihnim kıpırdanarak rahatsızlığını belli ederken gözlerimi kapatıp hüzünlü düşüncelere dalma tehlikesiyle yüzleşiyordum. Zihnim, karanlık düşüncelerden uzak tutmaya çalışarak saçlarımı taradım da taradım.

Ellerim saçlarımda dolaşırken, parmaklarımın arasından kayan nemli saç tellerim gerçekti. Makinenin uğultusuyla beraber zihnimde susturmaya çalıştığım düşünceler bulanıktı. Onlara kapılmamaya kararlıydım.

Su buharı, aynanın yüzeyinde dans ederken yüzümü tam olarak göremiyordum. Sisin ardındaki silüette ifadenin belirginleşmemesi benim için iyiydi belki de. Kafamın içi kadar bulanıktı aynada gördüğüm.

Parmaklarımın arasındaki saç telleri büyük oranda kuruduğunda makineyi kapatıp bıraktım. Aynadaki sis dağılırken derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Koca bir boşluğun etrafına örülü dikenli tellerin ardında içeri girmek için kendilerini kanatan gölgeler, yine de içerisi hala boştu. Harika, diyerek gözlerimi araladıktan sonra kilidi açıp dışarı çıktım. Babamla koridorda karşılaştığımızda gülümsemeyi bile başarmıştım.

"Günaydın!"

"Günaydın güzelim!"deyip yüzümü ellerinin arasına alıp alnıma bir öpücük kondurdu. "Nasılsın bakalım?"

Yüzümü bırakmakta acele etmeyince kollarına tutundum ben de. "İyiyim. Duş almak istersen, dolapta yeni havlu var. İkinci raftaki."

"İyiyim ben böyle. Yüzümü yıkayacağım."

"Tamam, kahvaltı hazırlayayım. Meriçle Demir'i de çağırırız, Aytaç baba da gelir belki."

"Tamam, geliyorum ben de yardıma."

"Tamam."deyip onu bıraktığımda elleri çözülüp aşağı düşmüştü. Mutfağa geçmeden önce telefonu bir kez daha kontrol ettim. Mesaj hala yoktu. Yeni bir mesaj atıp kahvaltı hazırlamaya başladım. Babam biraz sonra yardıma geldiğinde "Anlat bakalım, neler oldu..."dedi ve ona dün olanları anlatmaya başladım. Nermin Hanım'ın bana yönelttiği iddiaları açıkça dile getirmekten kaçınmıştım. Beni suçluyor, demeyi tercih ettim.

TURUNCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin