-1.Bölüm-

287K 5.7K 1.9K
                                    

04.03.2017

***

"Öykü hadi geç kalıyoruz"

Annem'in bana bu kaçıncı seslenişi bilmiyorum. Herhalde her 5 saniyede bir, aşağıdan bana çabuk olmam için sesleniyordu. Zaten elimden geldiğince hızlı bir şekilde hazırlanıyordum ve onun bana dahada hızlı olmam için seslenmesi, bana yardımcı olmak yerine daha çok strese girmemi sağlıyordu.

Aynanın karşısında durmuş kendime baktığımda, karşımda yorgunluktan ölmek üzere olan genç bir kız görüyordum. Uzun dalgalı kahverengiyi andıran ama güneş sayesinde rengi birazcikta olsun açılan saçlarımı, havanın sıcaklığından dolayı dağınık topuz şeklinde bağladım. Kahverengi gözlerimin altlarını, az uyumanın kaçınılmaz yan etkisi morluklar çoktan kaplamıştı bile. Güldüğümde yanaklarımda oluşan gamzeler ise, bir kaç gün etrafta görünmemek adına uzun bir tatile çıkmışlardı. Tenim ise bu güzel güneşli günlerde esmer olmak yerine, buğday rengini korumuştu. Boyum ne çok uzun nede çok kısa idi. Vücut yapım ise genç bir kıza göre normaldi.. Ne çok kilolu.. Nede çok zayıf..

Annemin aşağıdan tekrar bana seslendiğini duyduğumda, masanın üstünde duran askılı çantamı aldım ve hızlı bir şekilde odamdan çıkıp merdivenlerden aşağıya indim. Aşağıya geldiğimde kollarını göğüs altında birleştirmiş ve bana sinirli bir şekilde bakan Melike Hanım ile karşılaştım. Annemin bu haline göz devirmeden edemedim. Sanki gideceğimiz yer çok önemli bir yerdi ve biz oraya benim yüzümden geç kalmışız gibi davranıyordu. Bunu fark eden annem ise "Bana göz devirme Öykü. Senin yüzünden zaten geç kaldık" diye söylenmeye başladığında, tekrar gözlerimi devirmeden edemedim.

Kapının kenarında duran ayakkabılarımı giydiğimde, annem kapının önünden çekilip kapıyı açıp dışarı çıktı. Annemi takip edip dışarı çıktığımda, beni ilk karşılayan izmirin sıcak ve bunaltıcı havası oldu. Evimizin önünde duran arabaya annem ile binip kemerlerimizi taktık. Annem arabayı çalıştırıp sürmeye başladığında, arabanın içi dışarıdan daha sıcak oldugundan camı açtım. Dışarıdan gelen hava arabanın içini daha iyi yapmasada, hiç olmazsa birazcikta olsa iyi geliyordu.

Araba alışveriş merkezine doğru ilerlerken, arabada güzel bir sessizlik vardı. Bu sayede herkes kendini düşüncelere vere biliyordu. Annemin ne düşündüğünü tahmin ede biliyordum. Kesin yarını ve yarın olacakları düşünüyordu. Ben ise? Bilmiyordum. Beynimde o kadar çok şey vardıki. Tam birşey düşünmeye başladığım anda, başka birşey bir anda aklıma gelip, bütün düşüncelerimi alt üst ediyordu.

"Bu sıcak havada beni zorla alışverişe götürdüğüne hala inanmıyorum"

Beynimdeki düşüncelerden bir şekilde kaçmak için, küçük çocuklar gibi mızmızlanmya başladım. Yanımda oturan ve dikkatli bir şekilde arabayı kullanan annem ise, söyledigimi duymamış gibi yapmayı tercih ediyordu.

Arabadaki sessizlik boğucu bir hale gelmeye başladığında, radyoyu açtım. Güzel bir şarkı bulabileceğim bir kanal aramaya başladım. Bir kaç kanal atlayıp güzel bir şarkı buldugumda, arkama yaslandım. Şarkıya içimden eşlik ederken, bakışlarım bir an annemi buldu. Annemde benim gibi şarkıya sessiz bir sekilde eşlik ediyordu.

Yüzünde son zamanlar gördüğüm ve uzun bir süre görmeyi istediğim o 'Gerçek' gülümseme vardı. Annemin bu hali benimde yüzümde bir tebessüm oluşmasına neden oldu. Babam gittikten sonra annemin ne kadar kötü günler geçirdiğini birazda olsa hatırlıyordum. Ama işte hiç beklemediğimiz bir anda Berk abi annemin hayatına girdi. Annemin Berk abiden sonra nasıl değiştine şahit oldum. Eskiden yüzünde hep bir hüzün dalgası olan kişi gidip, yerine yüzünde gülücükler eksik olmayan biri gelmişti. Berk abiyi tanımıyordum ama yarın akşam en sonunda annemi böyle güzel bir şekilde değiştiren kişiyi tanımaya şansım olacaktı.

Aşk-ı Esaret- AnkaWhere stories live. Discover now