-4.Bölüm-

119K 3.9K 498
                                    

12.03.2017

YGS' ye girecekler yada çoktan girmiş olanlar.. İnşallah herşey dilediğiniz gibi olur.. 😌

***

Burak'a baktığımda yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Ben hala biraz önce olanları sindirmeye çalışırken onu burda görmek.. Üstüne biraz önce geçirdiğim o korku dolu anların sahibinin o oldugunu bilmek.. Hangi akıllı bir insan dün olan saçmalıklar için, böyle kötü bir şekilde intikam almak isterki?

Burak'in bunu yapacağını bırak düşünmeyi, onu burda görmeyi bile beklemiyordum. Dün o kadar ciddi bir şekilde işleri oldugu için, bu tatile katılmayacağını söylemiştiki, sorgusuz sualsız inanmıştım. Ama onun o yalanına inanmakla ne kadar büyük bir aptallık yaptığımı güzel bir şekilde bana göstermiştiki, artık bu saatten sonra bu psikopat kılıklı heriften herşeyi beklerdim.

Düşüncelerim, hislerim birbirine girmiş bir haldeydi. Ne düşünmem yada hissetmem gerektigini bilmiyordum. Kendimi o kadar çok allak bullak hissediyordumki, sanki bu olanların hepsi kötü bir kabustu. Uyanmaya çalıştığım ama bir türlü uyanmadıgım bir kabus.

"Öykü iyimisin?"

Burak'in yüzündeki gülümseme ortadan kaybolup yerini endişeye bıraktı. Burak bana endişeli bir şekilde bakmaya devam ederken, ben hala neler oldugunu anlamaya çalışıyordum. Burak'in elini yüzümde hissettigimde, bakışlarımızı buluşturdum ve o bakışlarda anlamadığım duygular yüzüğünü gördüm.

"Öykü iyimisin? Birşey söyle lütfen"

Burak yüzümü tutan elinin baş parmağı ile yanağımı okşadıgında, beynimde şimşekler çakmaya başladı. Biraz önceki çaresizliğim, korkum, endişem. Hepsi tekrar su yüzüne çıktığında, Burak'in beni tutan kolundan kurtulmaya çalıştım ama kendimi hala gücsüz hissetmem bunu yapmamda zorluk çıkarıyordu. Burak ne yapmaya çalıştığımı anladığında "Gel şuraya otur bi" diyerek beni yakınlardaki boş bir sezlonga dogru yönelleti.

Burak'in dikkatti bir kaç saniyeliginede olsa başka bir yere kaydığı anda, bu fırsattan yararlanıp onun beni tutan kolundan kurtuldum. Vücudum bu ani yaptığım hareket ile sallansada, kendimi hızlı bir şekilde topladım. Burak onun kolundan kurtulduğumu fark ettiginde bana dogru bir adım atıp elini bana uzattığı anda "Dokunma bana" diye fısıldadım.

Burak'in atmış oldugu üzgün bakışları umursamdan, kendi sezlonguma dogru yürüdüm. Attığım her adımda vücudum yere düşecekmiş gibi hissetsede, kendimi bir şekilde toplayıp ayakta durmayı başara biliyordum. Başarmakta zorundaydım. Onun karşısında güçsüz biri olarak durmak istemiyordum.

Kolumda hissettigim el ile elin sahibine baktığımda "Bırak dokunma" diyerek kolumu ondan kurtarmaya çalıştım. Bağırmak istesem bile boğazımdaki acı buna engel oluyordu. Onun bana dokundugu her saniye, içimde ona karşı olan nefretin alevlenmesini sağlıyordu. Bu ateşin sadece beni degil onuda yakıp kül etmesini istiyordum. Benim çektiğim o duygu karmaşanın içinde onunda olmasını istiyordum. Ben ne yaşadıysam oda yaşasın istiyordum.

"Öykü bırak sana yardım edeyim"

"Sen benimle dalgamı geçiyorsun?" Kolumu Burak'in elinden kurtardıktan sonra Burak'in tam karşısında durdum. "Sen biraz önce beni bogmaya çalıştın. Şimdi hangi hakla karşıma geçip bunları söyleye biliyorsun" İşaret parmağımı Burak'in daha yeni fark ettigim çıplak gögsüne bastırdım. "Bundan sonra sakın.. Sakın bir daha karşıma çıkayım deme Burak. Çünkü o zaman bu kadar sakin kalmam"

Burak bir kaç saniye öylece bana baksa bile, arkamı dönüp eşyalarımın yanına gittim ve çantamın içindeki elbiseyi çıkarıp hızlı bir şekilde üstüme geçirdim. Şezlonga serdigim havluyuda gelişi güzel çantamın içine attıktan sonra, yavaş adımlarla eve dogru yürümeye başladım.

Aşk-ı Esaret- AnkaWhere stories live. Discover now