Aşk-ı Esaret- Anka

-33.Bölüm -

09.05.2017

***

Kalbim kulaklarımda atmaya başladığında, kocaman gözler ile Burak'a bakıyordum. Burak'ın dudaklarından çıkıp beni bulan o sözlerin anlamı beynimde kendine yerler yaparken, ne yapacağımı bilmeden öylece Burak'a baktım. Burak ise, sanki herşey normalmiş gibi, yüzünde yer alan kocaman bir sırıtış ile bana kısa bir bakış attıktan sonra, yanımdan ayrıldı.

Burak'ın arkasından bakarken, boğazımda oluşan yumruyu yutmaya çalıştım. Beynim Burak'ın bahsetmiş oldugu o cezanın ne oldugunu düşünmek ile meşgulken, yanıma gelen Yakut'un koluma dokunması ile bakışlarım onu buldu. Yakut'un bakışları yüzümde gezerken, kaşları yavaş yavaş çatılmaya başladı.

"Iyimisin sen?" diye endişeli bir şekilde sordugunda, kafamı sallayıp, beynimde yer almaya başlayan, bütün saçma düşünceleri dışarı atmaya çalıştım. Ama o düşünceler sanki kendilerine, iyi bir yer edinmiş gibi gitmek bilmezken, benden hala cevap bekleyen Yakut'a "İyiyim.." dedim.

"Eminmisin? Biraz solgun görünüyorsun.." dediginde, yüzüme yerleştirmeye çalıştığım gülücük ile "Tabikide eminim. Hem bugün benim dogum günüm. Ben iyi olmayacağımda, kim iyi olacak ki?" dedim.

"Sen öyle diyorsan.."

"Evet öyle diyorum.." diyerek bakışlarımı restoranın içinde gezdirdim. Bakışlarım biraz ilerimizde tek başına duran Emre'ye kaydığında ise "Ve şimdi parti zamanı.." diye bağırarak, Emre'nin yanına dogru gittim. Bağırmam ile başka masada duran annem, Berk abi ve Burak'ın bakışları beni bulsada, o bakışları hiç umursamadan, Emre'yi kolundan tuttugum gibi çektim.

"Noluyor lan?"

Emre arkamdan birşeyler söylüyorken, onu duymamazlıktan gelip, dans pinstine getirdim. Hala aynı yerinde duran Yakut'un yanına gidip, onuda kolundan tuttugum gibi, Emre'nin yanına çektim. Emre'nin yanına geldigimde, Yakut'un tuttugum kolunu bıraktım.

Ikisininde bakışları benim üzerimde, neler oldugunu anlamaya çalışırken, onları görmezden geldim. Biraz ilerimizde, kenarda duran ve şarkılar ile ilgilenen kişiyi gördügümde "Eglence başlasın.." diye bağırdım.

Gencin bakışları beni buldugunda, kafasını olumlu bir şekilde sallarken, yüzünde küçük bir gülücük oluştu. Benimde yüzümde küçük bir gülümseme oluşurken, o çoktan hareketli bir parçayı çalmaya başlamıştı bile. Bakışlarımı gencin üzerinden çekeceğim zaman, bana göz kırptıgını gördügümde, tek kaşım havada ona dogru baktım.

Bu ne demek oluyordu şimdi?

Kafamı böyle saçma birşeye yormak istemedigim için, bakışlarımı gencin üzerinden çektim. Üzerimde hissettigim delici bakışlar ile, bakışlarım kendiliginden, o bakışların sahibini buldugunda, yutkunmadan edemedim. Burak, gözleri Siyahın tonlarına bürünmüş bir şekilde bana bakarken, yüz ifadesinden, biraz önce o oğlanın yapmış oldugunu gördügünü anladım. Beynimden Burak'a söyleye bilecegim şeyler gecerken "Hadi dans.." diyerek Emre bir anda beni kendisine çektiğinde, dengemi kaybettigim için, ellerim ile yakasından sıkı bir şekilde tuttum.

"Emreee.." diye ona kızmaya çalıştığımda, Emre söylediklerimi duymazdan gelerek, ellerini belime koyup, benimle dans etmeye başladı. "Dans et bebegim.." diye birşeyler söylemeye başladığında ise, Emre ellerini belimden çekip, karşımda saçma hareketler ile dans etmeye başladı.

Yanımda duran Yakut ile tek kaşımız havada Emre'ye öylece bakarken "Hadi ama.." diyerek Yakut'un elini tutarak dans ediyordu. Yakut bir Emre'ye birde birleşmiş olan ellerine şaşkın bir şekilde bakarken, Emre bu sefer benim elimide tuttu.

"Kızlarrr.. Dans edin.." diye bağırdığında, Yakut ile birbirimize kısa bir bakış attık. Ikimizde omuzlarımızı silkip, Emre'nin yaptığı gibi, saçma bir şekilde dans etmeye başladık. Yapmış oldugumuz dans figürleri ne kadar çok saçma ve dışarıdan bakıldığında, kötü dursada, umrumuzda degildi. Çünkü şuan ücümüzde deliler gibi egleniyor ve gülüyorduk..

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama, belli bir zaman sonra, ayaklarım ağrımaya başladığında, Emre ve Yakut'u yalnız bırakıp, boş bir masaya gittim. Masanın üstünde duran şu şişesini alıp, bardaga doldurduktan sonra, kafama dikip, yanmaya başlayan organlarımın, serinlemesine yardım ettim.

Boş su bardağını tekrar masaya koydugumda, bakışlarım dans pistinde hala dans eden çifte kaydı. Ikiside kahkahalar eşliğinde, saçma danslarını etmeye devam ederken, aklıma gelen fikir ile, müzikci oğlanın yanına gittim.