-15.Bölüm-

89.5K 3K 326
                                    

31.03.2017

***

Sabah gözlerimi alarmın sesi ile açtığımda, yastığımın yanında duran telefonun alarmını kapatıp, kendime gelmeye çalıştım. Bir kaç dakika boş boş tavana baktıktan sonra telefonu elime alıp saate baktım. Saat 6.30'u gösterdiginde annemin neden hala odama girip beni kaldırmaya gelmedigini düşünmeye başlamıştımki, aklıma annemin dün gece ankaraya gittigi ve Burak'ı başıma bekçi olarak bıraktığı aklıma geldi.

Dün akşam annemi ne yaptıysam Burak'ın burda kalmaması için ikna edemedim. Neymiş efendim ne zaman geleceklerini bilmiyormuş, belki işleri tahmin ettiklerinden daha uzun sürermiş, evde tek başıma kalmam benim için iyi olmazmış, başıma herhangi birşeyler gelebilirmiş.. Gibi lafları dün gece duymak zorunda kaldım.

Annemi ikna edemiyecegimi anladığımda, kabul etmekden başka carem yoktu. Hoş kabul etmesem bile, Burak yine burda kalacaktı ya. Burak'ın burda kalacağı kesinleştikten sonra, arabası ile kendi evine gidip bir kaç eşya alıp geldi. Annemgilde Burak gelene kadar başımda dikilip onu beklediler. Burak geldikten sonrada Berk abi ile ikiside gece geç saatte yola koyuldular. O saatte gitmek yerine sabah erkenden gitmelerini söylesem bile, beni dinlemediler.

Üstümdeki yorganı bir kenara atıp dogruldum. Ayaklarımı yataktan dışarı sarkıtıp gernedim. Ayaklarım soguk parke ile buluştuğunda küçük bir sogukluk bedenimi kapladı. Ayaga kalkıp banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp, saçlarımıda taradıktan sonra odama gecip okul için kiyafetlerimi giydim.

Üstümü giydikten sonra aynada kendime son kez bakıp odamdan çıktım. Merdivenlerden aşağıya dogru inerken, misafir odasına gidip Burak beyimizi uyandırsam mı acaba diye düşündüm bir an. 'Kendisi kalksın banane' diye içimden geçirerek mutfaga girecegim sırada, karşımda gördügüm manzara ile oldugum yerde kaldım. Gözlerim kocaman olmuş mutfakta yemek yapan Burak'a bakıyordum. Ona böyle şok olmuş bir şekilde bakmamım nedeni yemek yapması degil, üstsüz bir şekilde yemek yapması idi.

Sadece sırtını görsem bile, kollarını kımıldattıgında ortaya çıkan kasları ben burdayım diye bağırıyordu resmen. Bir kaç kaslı erkek görmüştüm, ama ilk defa beni gerçekten büyüleyen herhalde bu oldu. İnanın bana böyle kaslı bir Burak'ı sizde mutfağınızda kahvaltı hazırlarken görseniz kendinize asla gelemezdiniz.

"Günaydin" Burak bana dogru döndügünde karın kasları daha iyi göre biliyordum. Gözümün önüne gelen o kaslara bakmamak için kendimi zor tutsam bile, bakışlarım kendiliginden oraya dogru kayıyordu. "Gördüklerin hoşuna gittimi?" Bakışlarım Burak'ın yüzünü buldugunda, kendini beğenmiş gülücügüde yüzündeydi. O gülücügü görmem ile kendime gelmem bir olmuştu. Ona asla istediğini vermiyecektim.

"Daha iyilerinide gördüm"

Mutfaktaki küçük masaya dogru gidip sandalyeye oturdum. Masanın üstünde duran kahvaltılıklara göz gezdirdigimde, midemin kendini belli etmek istercesine guruldadı. Tabağıma bir kaç kahvaltılık koyarken, Burak elinde bir bardak süt ile sandalyeye oturdu. Elindeki sütü benim önüme koyarken ona inanmaz bakışlarımı atıyordum. Gerçekten sabahın köründe süt mü içecektim?

"Sen çay içerken ben neden süt içiyorum?" Burak ağzına attığı salatalık dilimini yuttugunda "Öyle olması gerektigi için" deyip çayından bir yudum aldı. Ister istemez bakışlarım karın kaslarına dogru kaydığında "Git üstüne birşey giy" dedim. Burak elindeki çay bardağını masaya bırakıp arkaya dogru yaslandığında, karın kasları daha çok ortaya çıktı.

"Kendini bakmaktan alı koyamıyorsun degil mi?" Burak'ın söylediğine sadece gözlerimi devirdim. O ise tek kaşını kaldırmış bana alaycı bir gülücük atıyordu. Tabağımda duran domates dilimini ağzıma atıp oturdugum sandalyeden kalktım. Mutfaktan çıkacağım sırada "Evet senin koca göbegine bakmaktan kendimi alı koyamıyorum" dedim.

Aşk-ı Esaret- AnkaWhere stories live. Discover now