-5.Bölüm-

105K 3.5K 444
                                    

13.03.2017

***

Bahcede sessizlik oldugunda, yüzüme bir gülümseme yerleştirip, kapıdan çıktım. Annem ve Berk abi düşünceli bir şekilde önlerindeki masaya bakarlarken, en çokta annemi üzgün bir şekilde görmek, benide üzmüştü. İçimi kaplayan üzüntüyü bastırıp sesimin neşeli çıkmasına özen göstererek "Günaydin" diye bağırdım.

Annem ve Berk abi benim bağırmam ile yerlerinde sıçayıp bana sinirli bakışlar atarlarken, ben onlara sevecen bir gülümseme yolladım. Ikisininde bakışı hala benim üstümdeyken, ben çoktan sandalyeme oturmuş ve tabağıma bir kaç kahvaltılık koymaya başlamıştım bile. Bakışlarını üstümden çekmeye niyetli olmadıkları için "Abartmayın isterseniz ve yemeginizi yiyin" diye söylendigimde, annem gözlerini devirdi.

"Kızına göz devirme Melike Hanım.. "

Annemin bir ara bana söyledigi cümleyi söyledigimde, ciddi durmaya çalışıyordum ama annemin bana attığı bakışlarını gördügüm zaman bu hiçte kolay olmuyordu.

"Bu yaptığın çok ayıp bak.. "

Berk abi başını aşağıya egip birşeyler mırıldanırken, annemin ölümcül bakışları benim üstümdeydi. Onun bana atmış oldugu o bakışlara sadece omuzlarımı silkerek cevap verdigimde, annem "Bakıyorumda hemen iyileşmişsiniz Öykü Hanım" diyerek elindeki çay bardağı ile arkasına yaslandı.

Elime aldığım portakal suyundan bir yudum aldıktan sonra bende onun gibi arkama yaslanıp, bakışlarımı annem ile buluşturdum. "Ben size hasta oldugumu hiç söylemedimki Melike Hanım. Bu sizin kendi kuruntunuz" derken, yüzümde tatli bir gülümseme vardı. Annemin atacağı sinirli bakışları beklerken, annem bana duygusuz bir sekilde bakıp, kaşlarımı çatmama neden olmuştu.

Annem söylediklerime sadece kafasını sallayarak cevap verirken, bakışları hala üstümde birşeyler düşünüyor gibi bir hali vardı. O bakışların ve ne düşündüğünü biliyordum ama şuan onu bu durumdan kurtarmak için yapacağım birşey yoktu malesef. Berk abinin bakışları annemi buldugunda ise "Bugün Melike ile Antalya'yi gezecegiz. Sende bize katılsana" diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştı.

Berk abi merakla verecegim cevabı beklerken, kafamı olumsuz anlamda salladım. Bugün dışarı çıkmak yerine, evde kalıp dinlenmek bana daha cazip geliyordu.

"Bugün degil ama başka bir zaman olabilir"

Annem ve Berk abi birşey demeselerde, ikisininde verdigim cevaptan memnun olmadıklarını biliyordum ama hasta oldugumu düşündükleri içinde, birşey diyemiyorlardi.

"Yemekten sonra hemen ilaç alıp yatıyorsun"

Annemin olumsuz bir cevabı kabul etmeyen sesini duymam ile kafamı evet anlamında salladım. "Seni aradığım zaman telefona çıkarsan senin için iyi olur" diyerek tehdit dolu cümlesinide söylediginde, sadece gözlerimi devirmek ile yetindim.

***

Kahvalti faslı bittikten sonra, masayı toplamaya yardım etmek istedigimde, annem ve Berk abiden olumsuz bir cevap aldım ve salondaki koltuklardan birine oturup onları izlmeye başladım. Mutfaktaki bulaşıkları makineye yerleştirirlerken o an aklıma gelen şeyle "Dün kapıyı bir kadın açmıştı. O nerde?" diye sordum.

Berk abi muslugun altına tuttugu tabağı makineye koyarken, anneme kaçamak bir bakış attığında, annem hiç oralı olmadan işine devam etti. Berk abi isyan eden bir şekilde "Annen Damla'nın burda olmasını istemedigi için, izin vermek zorunda kaldım" dediginde, annem elindeki bardağı tezgahın üstüne koyup Berk abiye delici bakışlarını yolluyordu. Bu bakışların ne anlama geldigini çok iyi biliyordum ama Berk abide biliyormuydu işte onu merak ediyordum.

Aşk-ı Esaret- AnkaWhere stories live. Discover now