-28.Bölüm-

58.7K 1.7K 62
                                    

"Anlat..Derdin ne?"

Tek kaşımı kaldırıp Ceren'e baktım. "Derdim sensin.." diyerek Ceren parmağı ile beni gösterdiginde, yüzümdeki sırıtış ile "Hmm..." diye mırıldandım.

"Sen bu okula geldikten sonra herşey mahvoldu. Düzenimi tamamiyen bozdugun yetmiyormuş gibi Burak ile aramıda bozdun. Tam onu tekrar elimin içine aldım derken ise, yine gelip yine herşeyin içine ettin"

Ceren üstüme dogru yürüyüp aramızda mesafe bırakmayacak şekilde durdugunda kollarımı gögsümde birleştirip "Başka?" diye sordum. Ceren iyicene sinirlenip beni gögsümdem geriye dogru itip "Şansını çok fazla zorluyorsun Öykü Kılıç. Yerinde olsam susar ve bu okuldan tamamiyen defolup giderim" diyerek aramıza açtığı mesafeyi, geri kapattı.

"Yapmazsam ne olur?" diye sordugumda "O zaman.." diyerek işaret parmağını çenesine koyup düşünüyormuş gibi yaptı. "Annenin nasıl sürtük bir insan oldugunu herkese anlatırım" dediginde, sadece siyah görmeye başladım. Ceren'e hiç beklemedigi anda bir tokatı geçirdiğimde, yüzü saga dogru döndü.

Bunu fark eden arkadaşları üstümüze dogru gelirken "Bir adım daha gelirseniz.. Sonunuz Ceren'den daha beter olur" diye bağırdığımda iki kızda tamda onlardan bekledigim gibi eski yerlerine dogru gittiler. Ceren kendine geldiginde elini yanağına koyup bana öfkeli bir şekilde bakıyor olsada, şuan benim damarlarımda gezen ve gezdigi her yeri yakan öfke daha beterdi.

İçimi kaplayan öfke o kadar büyük bir hal almıştıki, kendimi o öfkeye bıraktım. Bıraktığım anda ise, sağ elim Ceren'in sol yanağını tekrar bulmuştu. Ama bu tokat diğer tokatta bin kat daha kötüydüki, avuç içim önceden attığım tokattan daha çok yanıyordu.

Bu öyle bir yanma hissiydiki, bütün vücudumu kapamaya başladı. Ama içimdeki öfke o hissi avuç içine aldığı gibi toz olmasını sağlayıp kendi yerini geri aldı..

"Sen.." Ceren'in saçlarından tuttugum gibi sıkı bir şekilde çektim. Bu ani hareketim ile Ceren öyle bir çığlık attıki, görende canı çok yanıyor sanardı. Saçını sadece biraz sıkı bir şekilde çekmiş olabilirim. Ama bu böyle çığlık atmasını gerektirecek birşey degilki.

"Eger bir daha.. Annem hakkında ağzından birşey çıksın, sana yemin ederim seni daha beter yaparım"

Ceren elleri ile saçlarını tuttugum elimi cekmeye çalışsada başarılı olmuyordu. Bir yandan bana bağırıyor ve bir yandanda ellerimi cizmeye çalışıyordu ama o ne zaman bunu yapsa saçını daha çok çekiyor ve canının daha çok yanmasına sebep oluyordum.

"Sende annen gibisin. Sende onun gibi sür.."

Ceren'in saçlarını daha sıkı bir şekilde tutup aşağıya dogru çektiğimde, Ceren diz kapaklarının üstüne düşerken etrafta yine onun acı çığlığı duyuldu. Onun bu kadar güçsüz oldugunu asla tahmin etmiyordum ama şuan ellerimin arasında saçlarını tuttugum kız, güscüzlügün tam kendisiydi.

Öfke bedenimi ve beynimi öyle bir ele geçirmiştiki, neler yaptığımı yada ne düşündüğümü hiç bilmiyordum. Gözlerim ne etrafı görüyor, nede kulaklarım duyuyordu. Tek ilgi noktam Ceren ve biraz sonra ona yapacağımdı. Belki sonrada pişman olabilirdim ama şuan için umrumda bile degildi.

Hem anneme söylediğinin cezasını çekmiş olacak, hem Burak'a yaklaşmasının cezasınıda ödetmiş olacaktım, hemde Yakut'a yaptıklarını ödeyecekti. Bu sayede hepsinin cezasını ondan güzel bir şekilde alacaktım. Ceren'in ellerimin arasında olan saçını biraz daha sıkılaştırırken, yanlışlıkla biraz daha çekmiş olabilirim. Ceren tekrar ortalığa bir çığlık attığında, ellerim ile kulaklarımı kapatmamak için zor durdum.

Aşk-ı Esaret- AnkaWhere stories live. Discover now