-30.Bölüm-

81.6K 2.1K 143
                                    

27.04.2017

***

Yakut ile beraber takside oturmuş Emre ve onun arkadaşları ile buluşacağımız yere dogru giderken, Yakut bana birşeyler anlatıyor ama kendimi o kadar çok yorgun ve uykulu hissediyordumki, anlattıklarının yarısını ya anlıyor ya anlamıyordum.

Sabah dershaneye gidip saatlerce orda oturup ders çalışmak ve ödevleri yapmak beni gerçekten çok yormuştu. Üstüne birde okuldan gelen ödevler ve dersler katıldığında ise, ölecekmiş gibi hissediyordum.

O kadar çok ödevim vardıki, ama ben o ödevleri yapmak yerine arkadaşlarım ile dışarı çıkıp gezmeyi tercih ettim. Yarın dershaneye gitmeyeceğim için biraz rahat olsamda, yinede ödevlerimi yapmak zorunda kalacağım için o rahatlık geldigi gibi gidiyordu.

Annemi yarın dershaneye gitmemek konusunda ikna etmek zor olsada, Yakut sayesinde bunu başarmıştım. Yakut'u hastanede ziyaret edip eve geldigimde, anneme neden bu kadar geç kaldığımı açıklamak zorunda kaldığım için, ona Yakut ve olanları anlattım. Tabikide Ceren'e yapmayı planladıklarımı söylemedim, çünkü benim yapmak istediğimi o bana yapabilirdi..

Annem duydukları üzerine Yakut ile tanışmak istedi. Ertesi gün hastaneden çıktığı için, okuldan sonra Yakut'un evine gittik. Yakut tahmin ettigim gibi bir apartman dairesinde filan oturmuyordu. Küçük bir mahallede gece kondusunda küçük ama cok şirin bir evde kalıyordu.

Annem ile onları ziyarete gittimizde, Yakut beni orda görmeye hem şaşırmış hemde mutlu olmuştu. Annesi ile annemde ilk andan itibaren iyi arkadaş oldukları için, Yakut'un bana gelmesine yada benim onlara gitmeme birşeyler demiyorlardi.

Hatta hafta sonları bile birbirimizde kalabilecegimizi söylediklerinde, ikimizde çok sevindik. Yakut ile gerçekten çok iyi arkadaş olmuştuk. Nasıl başardı bilmiyorum ama ona ilk andan beri güvenmeye ve onu Aleyna'yı nasıl görüyorsam öyle görmemi sağladı. Yakut o kadar iyi ve temiz kalpli bir kızdı ki. Onun yanındayken kendimi gerçekten cok rahat hissediyordum.

Yakut verdigi sözü tutup Ceren'i şikayet ettiginde, benim ve Burak'ın da tanıklıgı ile Ceren ve arkadaşlarının okuldan atılmasını sağlamıştı. Ceren'in ailesi okula kızlarını almaya geldikleri anda Ceren'in o surat ifadesini görmek o kadar güzeldiki. Helede ailesinin hiç utanmadan herkesin içinde kızlarına söyledikleri aklıma geldikce, biraz olsun ona acıyordum. O aile ile bende kalsam, kesin bende Ceren gibi olurdum.

"Emre'nin hangi arkadaşları gelecegini biliyormusun sen?"

Yakut'un sorusu üzerine bakışlarımı camdan çekip ona baktım. Yanakları her zaman oldugu gibi Emre'nin konusu geçtiği anda kızarıyordu. Bu hali ve Emre'nin adını duydugunda bile heyecanlı oluşu, elini ayağını nereye koyacağını bilmemesi, Yakut'un Emre'den hoşlandığını göstersede, Yakut'a bu konuyu daha sormadım. Eger öyle birşey varsa bile, gelip kendisinin bana anlatması daha iyi olurdu.

"Bilmiyorum" diyerek cevapladıgımda kafasını tamam anlamında sallayıp camdan dışarı bakmaya başladı. Bende onun gibi camdan dışarı bakarken, cantamda bulunan telefonun mesaj sesi ile, telefonumu cantamdan çıkardım. Ekran kilidini açtığımda tamda tahmin ettigim gibi Burak yazmıştı.

Bugün arkadaşlarım ile dışarı çıkacağımı duydugunda, çok memnun olmasada birşey demedi. Taki Emre'ninde bizimle gelecegini duyana kadar. Bugün buraya gitmemem için elinden gelen herşeyi yapsada, yine kazanan taraf ben olmuştum. Tabikide bir kaç şart koymak ile izin vermişti.

Aşk-ı Esaret- AnkaWhere stories live. Discover now