-37.Bölüm-

71.3K 1.7K 312
                                    

02.06.2017

***

Omuzlarımdan sırtıma dogru yol alan öpücükler sayesinde uyandım. Gözlerim hala kapalı bu öpücüklerin keyfini çıkarırken, aklıma dün geceye ait olan görüntüler tek tek gelmeye başladı. O anıları tekrar düşünmeye başladığımda, kendimi değişik hissediyordum. İçimdeki değişikliği nasıl anlata bilirim bilmiyorum ama.. Eskisinden daha iyi hissettigim açıkça ortadaydı..

Bazılarına göre dün yaşanmış olan şeyler hata olabilirdi. Yada aptallık olarak göre bilirlerdi. Belkide pişman olacağımı bile düşünenler bile vardı. Ama bu kadar iyi hissettiren bir şey, hata olabilirmiydi? Beni sevdigini iliklerime kadar hissettigim biriyle, birlikte olmak gerçekten aptallıkmı oluyordu? Aklıma geldigi her saniyede yüzümde oluşan gülücük, ne olursa olsun pişman olmayacağımı göstermiyormuydu?

Kim ne düşünürse düşünsün bu konuda. Bu hayat benim hayatım ve kararları ben veriyorum. Belki olanlar gerçekten bir hataydı ve ben o hatayı yaparak büyük bir aptallık yapmıştım. Yada belki bir gün gerçekten bu yaşadığım anlar yüzünden pişman olacaktım. Bilemeyiz.. Tek bildigim şey ise, dün gecenin ben, biz istedigimiz için olduguydu. Eger elimde olsa ve ben dün geceye terkrar gidelbisem, hiç düşünmeden yine onunla olurdum.

Onun olurdum..

"Uyandığını biliyorum yaramaz Sevgilim"

Burak'ın neşeli sesi kulaklarımı doldurdugunda, yüzümde küçük bir gülümseme oluşmaya çalışsa bile, birşey fark etmesin diye gülücügü geldigi gibi geri yolladım. Burak omzuma koydugu öpücükleri kestiginde, kendimi itiraz etmemek için cok zor tutuyordum. Devam etmesini istiyordum.. Onun dudaklarının tekrar vücudumda yer almasını ve dokundugu her yeri yakmasını istiyordum.

Bir kaç saniye umutla beklesemde, hiç birşey olmayınca, gözlerimi açtım. Odaya dolan güneş ışıkları yüzünden gözlerim bir anda yandığında, gözlerimi tekrar kapatıp yavaş bir şekilde geri açtım. Bir kaç saniye kendime geldikten sonra Burak'ı görebilecek şekilde ona dogru döndügümde, Burak kolunu başının altına koyup, yan bir şekilde yatmış ve bana her zaman görmek istedigim ve her gördügümde, içimde en güzel hislerin ortaya çıkmasını saglayan, gülücügü ile bakıyordu.

Onu böyle mutlu bir şekilde görmek, benide mutlu ediyordu. Gözlerinin içine yerleşen o ışık, kahverengilerin eşsiz bir şekilde parlamasına neden olurken, bakışlarım o gözlerden bir saniye bile ayrılmadan, o bakışların içinde kaybolmamı sağlıyordu.

Kalbim anlamadığım bir şekilde dahada hızlı atmaya başladığında, Burak'ın parmakları açık olan kolumun üstünde gezerek, vücudumun her yerinin elektirik dalgasının içinde kalmasını sağladı.

İçimde beliren her bir duygu ile başa çıkmaya çalışırken, Burak yüzlerimizin arasında olan küçük mesafeyi kapatıp dudağıma çok kısa bir öpücük bıraktıktan sonra "Günaydın Sevgilim" dediginde "Günaydın" diyerek kısık bir ses ile cevap verdim.

Neden böyle kısık konuştuğumu bile tam olarak bilmiyordum. Sanki.. Böyle herhangi birşey oldugunda, aramızdaki bu güzel an bozulacak ve bir daha hiç gelmeyecekmiş gibi hissetmem normalmiydi? Peki ya Burak'ın bakışlarının yorganın altında olan vücudumda gezip, yüzüne yerlesen o sırıtış ile, neler düşündüğünü anladığımda, utanarak gözlerimi ondan kaçırmam? Burak'ın hiç beklemedigim bir anda, üstümdeki yorganı biraz kaldırıp bir anda üstüme çıkıp, vücut ağırlığının yarısını vererek bana bakması ve gözlerinde dün gece her saniye gördügüm o hisler ile kaplı olması?

Herşey o kadar hızlı olmuştuki, hiç birşey yapamadan Burak'ın o muhteşem sihirine kapılmış gidiyordum. Burak'ın dudakları yüzümün her tarafında gezinirken, o öpücüklerin vücudumda bıraktığı etkiler beni hem öldürüyor hemde tekrardan diriltiyor gibiydi. Bu duygular o kadar değişik ve güzeldiki, hiç bitmemesi için elimden gelen herşeyi yapacak bir duruma geliyordum.

Aşk-ı Esaret- AnkaWhere stories live. Discover now