-39.Bölüm-

57.9K 1.7K 195
                                    

10.06.2017

***

Yakut ile eve geldigimizde salona geçip oturduk. Okuldan çıktığımızdan beri Yakut bana Çetin'in ne kadar yakışıklı oldugu hakkında birseyler zirvalayıp duruyordu. Yok saçları ne kadar güzel, kahverengi gözleri soguk baksa ile çok güzel parlıyor, kaşları bir erkege göre çok güzel ve bakımlı, dudakları dolgun ve öpülesi.

"Yeter Yakut, çok istiyorsan git kendine ayarla.."

Bir anda bağırmam ile, Yakut susmak zorunda kaldı. Bir iki saniye bana öylece baktıktan sonra "Emre'm bana yeter" diyerek sırıtmaya başladı. "Iyi o zaman sen Emre'n ile mutlu ol ve beni rahat bırak" Mutfaga gidip yiyecek ve içecek birşeyler çıkardım. Yakut arkamdan gelip bana yardım etmeye başladı. "Seni gerçekten anlamıyorum. Oglan çok yakışıklı ve fark etmediysen diye söylüyorum, okuldaki bütün kızlar neredeyse onun içine düşecekti.." Bardakları tepsiye koyarken, bana yandan bir bakış atıp "Sen hariç.." dedi.

Söylediklerine sadece gözlerimi devirip işime devam ettim. Ama Yakut'un bakışlarını üstümde hissetmem ile "Ilgimi çekmiyor" diye küçük bir açıklamada bulundum. Yakut hiç birşey söylemeden bir anda "Sen lezbiyenmisin yoksa?" diye sakin bir şekilde sordugunda, ona dogru döndüm. Tek kaşımı kaldırıp "Öyleyse ne olacak?" diye sordugumda, Yakut bakışlarını benden kaçırıp, alt dudağını dişlemeye başladı.

"Bak öyle birşey varsa bana söyleyebilirsin. Yani seni, kendi cinsine karşı birşeyler hissediyorsun diye yargılayacak biri değilim. Hatta.."

Yakut hiç susmadan konuşmaya devam ederken, zilin sesini duymam ile mutfaktan çıkıp kapıyı açmaya gittim. Yakut'un hala devam konuştuğunu duysamda, kapıy açıp karşımda gördügüm kişi ile, herşeyi duymayı ve görmeyi bir anda bıraktım ve tek odak noktam karşımda duran kişi olmuştu.

Burak sinirli bir şekilde bana bakarken, onun bu halini görmem ile boğazımda oluşan yumruyu yutmaya çalıştım. "Sen.." Burak üstüme dogru yürümeye başladığında, arkaya dogru adımlar attım. Burak'ın kapıdan içeri girip kapıyı kapattığını görmem ile kaçmayı planladığım sırada, kolumdan tuttugu gibi beni kapıyla kendi arasında sıkıştırdı. Iki elinide kafamın yanlarına koyup aşağıya dogru gözlerimin içine baktı. "Beni deli etmeyemi çalışıyorsun?" Burak'ın sesi ne kadar sakinmiş gibi dursada, içinde barındırdığ öfkeyi iliklerime kadar hissettim.

Onun neye öfkenlendigini anlamadığım için "Ne yaptım ki?" diye tatlı bir şekilde sordugumda, Burak'ın bakışları mümkünmüş gibi daha öfkeli oldu. "O çocukla bakışmalar neydi öyle lan?" Burak'ın bir anda bağırması ile oldugum yerde sıçradım. Onun bu hale neyin getirdigini anlamam ile, tek kaşımı kaldırıp "Kıskandınmı ?" diye sordum. Burak homurdanarak bir kaç ses çıkardı.

"Benimle dalga geçmeye çalışma ve o bakışların ne oldugunu anlat."

"Ne demek istedigini bilmiyorum.."

Başımı saga dogru çevirdiğimde, gülmemek için kendimi zor tuttum. Burak'ın kıskanç biri oldugunu biliyordum ama sadece saçma bir bakış yüzünden bile bu hale gelebileceğini bilmiyordum. Hoş iyide olmuştu zaten. Banu yüzünden ben nasıl kıskançlık krizlerine giriyorsam, oda hiç bir anlamı olmayan bir kaç saçma bakış yüzünden bu hale girebilirdi.

Burak parmaklarıyla çenemi tutup başımı tekrar cevirdiginde, bakışlarımız buluştu. Gözlerinin içi alev alev yanarken yüzlerimizi birbirine dogru yaklaştırdı . Nefesi dudağımı delip geçerken "Seni bir daha o çocuğa bakarken, konuşurken, yada herhangi birşey yaparken görmeyeceğim.." diyerek dudaklarını sert bir şekilde dudaklarımın üstüne kapattı.

Aşk-ı Esaret- AnkaWhere stories live. Discover now