-17.Bölüm-

99.3K 2.9K 692
                                    

03.04.17

Yavaş yavaş o meşhur ve benim yayınlamak için sabırsızlandıgım bölümlere geliyoruz 😄😄😍

Medyadaki şarkı bölüm ile alakası yok ama.. Nedense o şarkıyı ilk dinlediğimde aklıma direk Öykü ve onun hissettikleri geldi..

Siz ne diyorsunuz?

***

Yastığımın yanına konulmuş olan telefonu elime alıp saate baktığımda, eger kahvaltı yapmak istiyorsam o zaman şimdiden kalkıp hazırlanmam gerektigini fark ettim. Üstüme örtmüş oldugum yorganı kenara itip yatakta dogruldum. Bir kaç saniye daha yatakta öyle oturduktan sonra, yataktan çıktım. Okul üniformalarımı çıkartıp yatağın üstüne koyup, yavaş adımlarla banyoya gidip işlerimi hallettim.

Aynada kendime baktığımda saçlarımın aynı kuş yuvasına döndügünü görmem ile, kenarda duran tarağı alıp saçlarımı taramaya çalıştım. Biraz zor olsada yinede başarmış olmam ile saçlarımı bilegimde duran toka ile at kuyrugu yaptım.

Banyodan çıkıp odama gidecegim sırada, Burak'ın kaldığı odanın kapısına baktım. Dün gece kaçta eve geldi yada geldimi bilmiyordum. Gidip bakmak istesem bile, cesaret edemiyor olmam ile sadece kapısına bakmak ile yetindim.

Dün onu kaç saat odamda oturup bekledigimi hatırlamıyorum. Evet birşeyler duymuştu ve ben o duyduklarının aslında öyle olmadığını ona söylemek istiyordum ama bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. Kendimi bile o söylediklerime inandırmaya çalışırken, nasıl olurda Burak'ın karşısına geçip öyle degil diyerek onu inandırırım hiç bilmiyorum.

Kapıya daha fazla bakmanın benim için faydası olmadığını anladığımda, odama girip çıkardığım üniformaları giydim. Üstümü son kez düzelttikten sonra odamdan çıktığım gibi merdivenlerden aşağıya indim. Son merdivenlere geldigimde mutfaktan gelen konuşma sesini duymam ile oldugum yerde durdum. Burak'ın hararetli bir şekilde konuşmasını duymam ise, içimdeki merakın ön plana çıkmasına neden oldu. Yaptığımın yanlış oldugunu bilsemde, son basamaga inip onu dinlemeye çalıştım.

"Beni anlamıyorsun Berk.. Dedigini yaptım ve ondan uzak durmaya çalıştım. Ama sen kendinde gördün, ne yaparsam yapayım ondan uzak duramadıgımı ve bir şekilde yine bir araya geldigimizi"

Burak, Berk abi ile konuşurken mutfaktan bir kaç ses ve kokular gelmeye başladı. Burak'ın ne demek istedigini anlamaya çalışırken, son basamağıda inip mutfak kapısına biraz daha yaklaştım. Yakalanmaktan korkan kalbim deli gibi çarparken, hiç bir ses çıkarmamaya özen gösterdim. Eger Burak benim onu dinledigimi fark edip yanıma gelirse, ona bu yaptığımı hiç bir şekilde haklı çıkara bilecek bir açıklamam yoktu.

"Sence ben bunun farkında degilmiyim sanıyorsun? Farkındayım ama umrumda değil"

Burak sinirli bir şekilde bağırdığında, korktugum için dudaklarımdan çıkmak isteyen çığlığı önlemek için elim ile dudaklarımı kapattım.

"Sana seviyorum diyorum Berk. Hemde herşeyden ve herkesten çok seviyorum"

Kalbim atmayı bırakmış nefesim ise kesilmişti.

"Allah kahretsin Berk, ben ona sırılsıklam aşık oldum"

Duyduklarım sayesinde kalbimin üstüne bir ağırlık çöktü sanki. Ağırlık gittikce büyürken gögsümün üstünede oturup nefes almamı engelliyordu. Bacaklarım vücudumu taşıyamaz gibi hissetmeye başladığımda yavaş yavaş arkaya dogru yürüdüm ve merdiven basamağına oturdum. Ben duyduklarımı hala sindirmeye çalışırken, Burak, Berk abiye o kişiyi hala ne kadar çok sevdigini ve o kişi için herseyi yapacağını anlatıyordu. Kalbim onun söyledigi her sözün altında yavaş yavaş ezilirken, kendime gelmeye çalıştım.

Aşk-ı Esaret- AnkaWhere stories live. Discover now