İstemiyorum Git! Alsel

İstemiyorum!

Gece'yi sakinleştirip tekrar yatağına yatırdığında mutfağa indi Ali. Ama Selin yoktu, tabağın yarısı duruyordu ama diğer yarısını yemişti. Odaya çıkıp çıkmama konusunda tereddüt etse de dayanamadı. Günlerdir onun kokusu olmadan uyuyordu ve bu işkence gibi geliyordu artık.

Odaya girdiğinde Selin'i yan dönmüş ve kıvrılarak iyice küçülmüş bir şekilde yatarken buldu. Geleceğini tahmin etmiyordu belki de. Ayağındaki pandufları bile çıkarmamıştı. Ali onu korkutmamaya dikkat ederek yanına yaklaştı, özenle ayaklarındaki pandufları çıkardı. Kenarda duran battaniyeyi aldı ve üstüne örttü bunu  yaparken de omzuna minik bir öpücük kondurmayı ihmal etmedi. Bu sefer kızmamıştı ya da tepki göstermemişti. Dolaba yaklaşarak kendisi için de bir pijama takımı çıkardı ve seri hareketlerle giyindi. Selin hala ona bakıyordu.

"Çıkarken ışığı kapatır mısın?"

Ali Selin'e doğru döndü.

"Kapatırım."

Işığı kapattıktan sonra odadan çıkmak yerine yatağa iyice yanaştı ve Selin'in arkasına geçerek yattı. Selin şaşırmıştı, ama şu an buna öyle çok ihtiyacı vardı ki... Ali hemen onu sarmaladı ve bir elini boynunun altına diğerini ise karnının üstüne yerleştirdi. Burnunu saçlarına gömdü ve minik bir öpücük kondurdu.

"Uyu hadi."

Selin her zaman yattıkları pozisyona kendisini yabancı hissetmeden edemedi. Kendisini Ali'ye iyice yaklaştırdı ve onun güven veren sıcaklığında gözlerini kapattı, bu sefer kâbus görmeden uyuyabilmeyi diledi.

***

Sabah gözlerini açtığında Ali yanında yoktu. Saate uzandı saat neredeyse on olmuştu. Emzirmek için getirmemesine şaşırmıştı bebeği. Ama sorgulamadı, duşa girmek iyi gelebilirdi. Kendisini sıcak suyun altına bıraktığında huzurla gözlerini kapattı.

Duştan çıktığında üzerini giyindi ve mutfağa doğru ilerlemek için odadan çıktı. Saçlarını kurutmamıştı, bunu hep Ali yapıyordu ama artık onun da bu işle uğraşmayacağından adı gibi emindi. Bebek odasındaki hareketliliği şaşkınlıkla dinledi. Bir kadın sesi geliyordu, süt anne diye bahsettiği kadın mı gelmişti? Aralık kapıdan içeriye uzandı, kimsenin onu fark etmeyeceğinden emin bir pozisyonda içeriye baktı. Genç güzel bir kadın Ali'nin kucağında tuttuğu bebeği yıkıyordu. Ali Gece'nin her su döküldüğünde verdiği tepkilere gülüyor, sarışın kadın ise su dökmeye devam ediyordu.

"Güzelce doydu karnı, o yüzden keyfi yerinde sanırım."

Kadın konuşmaya başladığında Ali de bakışlarını ona doğru kaldırdı.

"Eşimin sütü az, zor günler geçiriyor. Gece mamayı da kabul etmeyince elimiz kolumuz bağlandı."

"Eşinizi göremedim."

"Uyuyor, dediğim gibi zor günler geçiriyor ve dinlenmesi gerekiyor."

"Anladım. Annesinin yerini tutamam elbette ama ona annesinin yokluğunu hissettirmemek için elimden geleni yapacağım."

Ali poposu da yıkandıktan sonra banyo işlemi tamamlanan bebeğin yüzünü çevirerek kadının kollarına bıraktı. Kulağına su kaçmasın diye arkası dönük bir şekilde tutmuştu. Zeynep hanımın söyledikleri yankılandı kafasında 'Annesinin yokluğu...'

'Gece annesinin varlığını bilmiyor ki...' O kadar sessizce mırıldanmıştı ki... Ama Selin duydu ve hızla kendisini odadan dışarı attı. Gözyaşları bir bir akarken, çalan kapı sesi ile toparlanmak zorunda kaldı. İnsanların kendisine acımasından nefret ediyordu ama yine de her şeye rağmen son zamanlarda kendisine acımaktan kendisini alıkoyamıyordu. Acınacak haldeydi, inkar etmenin anlamı yoktu.