Babana çok benziyorsun...

12.1K 505 40
                                    

Nazlı başka hiçbir şey söylemeden kucağında Gece ile çıktı odadan. Gece'nin tombul yanaklarına öpücük kondurup boynunu kokladıktan sonra bebeği bakıcı ya da süt anne işte adı neyse ona vererek Ali'yi aramaya koyuldu.

***

"O iyi değil Ali. Onun yardım alması lazım, doktora götürelim."

Ali kafasında birleştirdiği ellerini dizlerine dayadı ve bakışlarını kaldırarak Nazlı ile göz göze geldi.

"Kazadan beri evden çıkmadı, annesini görmeye bile gitmedi. Öldüğüne inanıyor Nazlı ve bunun sorumlusunun Gece olduğunu düşünüyor."

Nazlı cevap vermeyi denedi, ama verecek bir cevabı yoktu ki... Ne diyebilirdi?

"Elimden gelen her şeyi yaptım Nazlı, inan bana yaptım. Ama bizi istemediğini söyledi, Gece'yi emzirmek bile istemiyor bir kez bile kucağına almadı. Emzirirken bile elleri arkasında birleştirilmiş bakışları duvara sabitlenmiş bir şekilde duruyordu. Gece artık açlıktan çok zayıflamıştı mamayı da kabul etmiyordu o yüzden süt anne bulmak zorunda kaldım."

"Nasıl bu kadar vicdansız olabiliyor?"

"Bir bilsem..."

"Gidecek misin peki Ali?"

"Başka ne yapabilirim ki? Daha iki haftalık bebeği nereye kime bırakabilirim. Gece'ye bunu nasıl yaparım?"

"Seni de kaybettiğine inanıyor, Gece yüzünden yani..."

"Bir gün onu sever mi sence Nazlı?"

Nazlı bilmiyorum dercesine baktı ve Ali'nin yanına giderek ona sarıldı.

"Elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız Ali. Senin Gece ile ilgilenmene güveniyor, aslında o ikisinin baş başa kalmasını sağlasak belki biraz olsun kıvılcım sağlayabiliriz."

"Nasıl olacak o?"

"Bir fikrim var..."

***
Gece, karnını doyurduktan sonra Ali keyifle aldı kızını kucağına. Selin hala odadaydı ve Zeynep hanım durumla ilgili sorularını sormaktan çekinmiyordu. Ali bu durumdan da sıkılmıştı. Gece'nin karnı en az iki saat acıkmazdı bu yüzden de onu gönderdi. En azından iki saat kafa dinlese iyiydi.
Gece'yi göğsüne yatırdı ve sırtını yavaşça sıvazlayarak gazını çıkarmaya çalıştı. Çok geçmeden minik kızı gazını çıkarmış keyifle etrafa bakmaya başlamıştı. Ali onu birazcık yukarı kaldırdı ve göbeğinden öptü.

"Karnın doydu mu babacım?"

Gece birkaç keyifli mırıltının ardından kıpırdanmaya başladı. Ama Ali üzerine doğru akan sıcaklığı hissettiğinde henüz doymuş kızının çok da hoplatılmaması gerektiğine karar verdi. Hem Gece'nin hem de kendisinin üstü batmıştı. Yan taraftan ıslak mendi alarak biraz olsun hafifletmeye çalıştı üzerindekileri. Böyle olmazdı Gece'yi üst değiştirme kabinin üstüne yatırdı ve dolabına yöneldi. Kıyafetleri o kadar küçüktü ki... Gözüne pembe üzerinde Küçük Prens olan tulum takıldı, Selin'le birlikte almışlardı onu. Selin günlerce onu karnına koyarak sevmiş daha doğmamış bebeğine çok yakışacağını söyleyerek kendisini motive etmişti. Belki Nazlı haklıydı?

Tulumu giydirdi, tam Gece'ye göre olmuştu. Maviş gözleri o kadar güzel görünüyordu ki toz pembe tulumun içerisinde dayanamadı ve yanağına küçük bir öpücük bıraktı.

"Çok mu güzel olmuş benim kızım?"

Boynunu da kokladıktan sonra tulum ile uyumlu olabileceğini düşündüğü bir saç bandı geçirdi kafasına. Gece gerçekten çok güzel bir çocuktu, güzelliğinin ortaya çıkması için ekstra bir çabaya gerek yoktu ama böyle giyinince de pek bir şirin olmuştu. Gece giyindiğine göre sıra kendisindeydi, yattığı yerden düşme gibi bir durumu yoktu çünkü Gece daha dönemeyecek kadar küçüktü, o yüzden seri adımlarla odaya gitti, Selin'i uyandırmamaya dikkat ederek dolaptan bir tişört aldı ve giyindi. Sonra hemen bir kağıt ve kalem bularak bir şeyler karaladı.  İşle ilgili dışarı çıkması gerektiğini acil olduğunu ve Zeynep hanıma ulaşamadığı için bırakacak kimse olmadığını bir süre idare etmesini rica ettiğini yazmıştı. Gece'yi aldı ve yavaş hareketlerle Selin'in tam yanına yatırdı. Gece uyanıktı ve eli kolu hiç durmuyordu. Sürekli oynatıyor kendi kendine mırıldanıyordu. Son kez baktı o tabloya telefonuna uzanarak anne ve kızın yan yana gelişini ölümsüz hale getirdi ve kapıyı hafif aralık bırakarak dışarı çıktı.

İstemiyorum Git! Alsel Where stories live. Discover now