Özledin mi beni?

14.4K 367 10
                                    



Selin Ali'nin eline uzandı ve parmaklarını parmaklarına geçirdi, her adımında kalbinin daha daha hızlandığını, nefeslerinin sıklaştığını heyecandan terlediğini hissedebiliyordu.

Bu adama deli gibi âşıktı, aşıktı işte. Nefesini kesecek, dizlerini titretecek kadar âşık... Mavi gözlerinin ardındaki derinliği, dudaklarındaki küstah kıvrılmayı, parmaklarının naifliğini en çok da her ihtiyacı olduğunda yanı başında bulduğu omuzlarını... Sonsuz vaatle kendisine açtığı güzel seven kalbini, tırnağını, kirpiklerini, sakalını kısacası her zerresini aklını kaybedercesine seviyor ilk günkü gibi nefesinin kesildiğini hissedebiliyordu.

Şükretti elinde olmadan, yaşadığı her dakikaya şükretti. Hayat ona o kadar büyük bir iyilik sunmuştu ki onu karşısına çıkararak, o olmadan nasıl yaşanır düşünmek bile istemedi. Hayatında olmadığı mavi mavi bakışlarının yüreğine işlemediği bir dünyada nefes bile alamayacağının o kadar farkındaydı ki...

Evin giriş kapısına ilerlerken Ali kolundan çekti ve durdurdu.

"Aliş nereye?"

"Önce uğramamız gereken başka bir yer var."

Ali Selin'i otoparka doğru sürüklerken Selin de kafasını onun omzuna yasladı. Ali belini sararken boynuna uzandı ve kokladı.

"Aliş otoparkta ne işimiz var? Hayal dünyan beni korkutmaya başladı."

"Aklıma geldi aslında ama başka bir işimiz var. Ha ama sen biraz fantezi istersen bana tabii ki uyar."

İkisi de kahkaha atarak ilerlerken Selin karşısında gördüğü şey ile çığlık atmaya başladı. Son model kırmızı bir araba karşısında duruyor Ali arabanın anahtarını ona doğru sallıyordu.

"Ali rüya mı görüyorum ben? Oradaki arabayı sen de görüyor musun?"

"Bizzat ben getirdim onu aşkım."

"İnanamıyorum sen harika bir adamsın."

Önce sıkıca boynuna sarıldı, sonra da koşarak arabanın yanına gitti. Ali anahtarla kapılarını açmış içeri girebilmesi için imkan sağlamıştı. Selin arabanın etrafında çocuklar gibi dört dönüyordu.

"Aliş nereden geldi aklına bu?"

"Doğum hediyesi almayacağımı düşünmedin sanırım."

Doğum yaptığı gece Selin'in arabası annesindeydi ve kazadan sonra araba perte çıkmıştı. Selin yaşananları düşününce yüzünü buruşturdu elinde olmadan.

"Bu arabayı doğumdan önce sipariş etmiştim Selin, keşke yaşananlar hiç olmasaydı."

"Çok düşüncelisin Mavişim, sen her doğumda bana böyle hediyeler alacaksan eğer şu kardeş meselesini değerlendirebilirim."

"Artık geçti canım..."

Selin koşarak yanına geldi ve iyice yaklaşarak dudaklarına eğildi, minik minik öpücükler kondurdu ve Ali'nin gözlerinin içine baktı.

"Sen hayatımdaki en büyük en değerli hediyesin Ali, sen olmazsan nefes bile alamam."

"Ama nefes almazsan ölürsün."

"Değer misin?"

"Bilmem değer miyim Selin?"

Ali Selin'in dudaklarına küçük bir öpücük kondurup cevabını bekledi.

"Her saniyesine aşkım, her saniyesine..."

Birlikte arabanın içini incelediler, Ali Gece için araba koltuğu bile almış arabanın içine yerleştirmişti. Bu kadar düşünceli olmak zorunda mıydı her zaman?

İstemiyorum Git! Alsel Where stories live. Discover now