Gerçekler üzer

12.1K 492 50
                                    


Selin sessizliğini sürdürürken, telaşlı hallerini gören Nazlı da yanlarına geldi. Ali durumu izah etti.

"Ben kapıya çıkayım, kızımı karşılamak istiyorum."

Ali çıkış kapısına yönelirken Nazlı da arkasından koşturdu.

"Bekle!" Ali duraksadı, arkasından gelen kişinin Selin olması gerekmiyor muydu? Ama o büyülenmiş gibi olduğu yerde öylece duruyordu.

"Ali ben de geliyorum bekle."

Nazlı son bir kez Selin'e baktı herhangi bir hareketlilik göremedi. Üstelemeden Ali'nin yanına gitti. Ali ise Selin'e seslendi.

"Sen burada annenin yanında kal haberleşiriz."

Ali ve Nazlı uzaklaştıktan sonra annesinin odasının önüne geldi. Peri gelmişti, oturuyordu. Yanına gitti.

"Annem elimi sıktı, iyileşecekmiş doktor söyledi."

Peri zaten öğrenmişti, başını sallamakla yetindi.

Selin birkaç damla gözyaşını tutamadı ve mahcup bir ses tonu ile konuşmaya başladı.

"Sen de beni suçluyorsun değil mi?"

Peri olumlu anlamda başını sallamakla yetindi. Selin iki elini birleştirmiş eteğinin ucunu çekiştiriyordu. Ne diyebilirdi ki? Haklıydı kardeşi.

"Gece... Her şey onun erken doğma isteği yüzünden oldu."

Peri şok olmuş bir ifade ile Selin'e döndü. Ne saçmalıyordu böyle?

"O ne demek?"

Selin derin bir nefes aldı.

"Üç hafta erken doğmasaydı..."

Peri hızla kesti sözünü.

"Sen ne saçmalıyorsun? Minicik günahsız bir bebeği bu kazadan sorumlu tutabilecek kadar ne yaşadın?"

"Ben miyim peki suçlu?"

"Evet sensin! Ben seni kazadan değil kaza sonrasında olanlar yüzünden suçlu buluyorum!"

Selin kafasını kaldırdı ve anlamsızca bakmaya başladı.

"Anlamadım?"

"Bu kadar gündür neredeydin ha? Sana en ihtiyaç duyduğumuz dönemde neden yanımızda değildin? Neden birlikte aşacağımızı düşünmedin? Neden defalarca aramama rağmen bir kez bile geri dönmedin?"

"Ben..."

"Sen korkaksın! Sen yeni doğmuş bir bebeği üstelik kendin doğurduğun bir bebeği suçlayacak kadar korkak, yerin dibine battığını göremeyecek kadar acizsin!"

"Peri... Ablacığım ben..."

"Hiç çabalama, uğraşma boşuna. Senin ablalığın sadece iyi günler için varmış demek ki! Neyse ya Nazlı ablam nerede?"

"Gece hastaymış sütannesi hastaneye getiriyor, Ali ile kapıya karşılamaya gitti."

Peri Selin'i öldürmemek için kendini zor tuttu.

"Sen neden buradasın peki?"

"Seninle olmak istedim..."

"Kendini gerçekten böyle mi avutuyorsun? Gece'ye o kadar çok acıyorum ki..."

"Neden?"

"Asla annem kadar iyi bir anne olamayacağın için. Neyse ya evet annem uyanacak ama sen sonsuza kadar bittin benim için!"

Yerinden kalkıp seri adımlarla annesinin yanına gitti Peri, Selin ise hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Gerçeklerle hiç beklemediği bir anda yüzleşmek bu denli yüzüne vurulması biraz fazla ağır gelmişti. Bir süre daha oturup ağladıktan sonra koltukların baş kısmından destek alarak ayağa kalkmayı denedi, dizleri tutmuyordu neredeyse. Zar zor ayağa kalktığında koridorda koşturan Ali'yi gördü, bir şeyler ters gidiyordu. Ali koşarak onun yanına geldi, ağlamıştı.

İstemiyorum Git! Alsel Where stories live. Discover now