İstemiyorum Git! Alsel

Yeniden

Selam ben geldim ^_^
Selin son anda lavaboya yetiştiğinde şükrederek klozete uzandı, içinde pek bir şey kalmamıştı gerçi ama kaldıysa da zaten şu an çıkıyordu. Arkasında Ali'yi hissetti, o da telaşla ismini bağırıp duruyordu.

"Selin! Selin iyi misin?"

Selin saçlarını tutan kocasına baktı işi bittiğinde, Ali'yi biraz kenara ittirmeye çalışıyordu.

"Çık..."

Ali içine pek sinmese de Selin'i yalnız bıraktı, böyle durumlarda yalnız kalmak istediğini bilecek kadar uzun süredir evlilerdi. Ali kapıda korkuyla beklerken, birkaç dakika sonra elinde peçete ile yüzünü silen Selin dışarı çıktı.

"Sevgilim..."

Selin midesini tutarken derin derin nefesler aldı bir yandan da gülümsemeye çalışarak Ali'ye iyi olduğunu göstermek istiyordu ama işin aslı hiç de iyi değildi.

"Hadi hemen hastaneye gidelim. Mideni mi üşüttün ne oldu?"

Kocasının omzunu okşayarak onu sakinleştirmeye çabaladı, telaş yapmasını istemiyordu.

"İyiyim ben Mavi..."

"Neden böyle oldun o zaman?"

Ali hala şüphe dolu bakışlarla kendisini incelerken kocasının elinden tutup odaya doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladı.

"Aşkım Gece'yi öyle görünce etkilendim sanırım, kan kokusu falan beni kötü yapıyor."

Ali mantıklı açıklama karşısında biraz duraksar gibi olsa da yine de ikna olmamış bir şekilde cevap vermeye çalıştı.

"Olsun yine de gidelim biz, serum falan takarlar."

Selin hiç hali kalmamış gibi yatağa oturduğunda, yüzünü yıkarken ıslanmış saçlarına elini attı. Kendisini enkaz gibi hissediyordu ama bunun Ali tarafından bilinmesine hiç gerek yoktu.

"İyiyim aşkım, biraz uyuyayım geçer."

Selin yatağa girerken Ali de hemen yanına oturdu.

"Bir şeyler mi yapsam? Çorba falan?"

Selin düşüncesinin dahi midesini kaldırdığını hissederek başını olumsuz anlamda salladı.

"Bitki çayı yapayım o zaman. Sen uzan, ben hemen geliyorum tamam mı?"

Selin Ali'nin bir şey yapmadan rahatlayamayacağını fark ettiğinde mecburen kabul etmek zorunda kaldı. Ama daha odadan çıkarken tekrar yükselen midesini bir eli ile tuttu, diğer elini ağzına götürürken sessiz olmaya çalışarak banyoya koştu. Neler oluyordu? Yediği bir şeyler mi dokundu diye düşünürken bugün makarnadan başka doğru düzgün bir şey yemediğini hatırladı. Ali de iyi olduğuna göre makarna ile alakası yoktu. Hasta olmuş, midesini üşütmüştü belkide... İşini tekrar bitirdiğinde Ali'ye yakalanmadan tekrar yatağa gitti ve az önceki pozisyonu alarak uzandı. Tekrar olduğunu bilse bir saniye tereddüt etmeden sırtına alır hastaneye götürürdü biliyordu. Gece yeni uyumuştu, onu evde tek başına bırakamazlardı.

Ali bir süre sonra elinde bir fincan bitki çayı ile içeri girdiğinde Selin yatakta doğrulup sırtını yatak başlığına yasladı. Ali hemen elindeki fincanı komodinin üzerine koyup yastığı düzeltti.

"Daha iyi misin Selin?"

"Hı hı..."

Selin bitki çayının kokusunun kâbus gibi olduğunu düşünerek yüzünü buruşturdu. Yine de Ali ağzına götürdüğünde bu düşüncesini de kendisine saklayarak minik bir yudum aldı. Yutana kadar bildiği bütün duaları okurken, Ali hala bebekler gibi onunla ilgileniyordu.