100K özel:) Kumbara

8.4K 356 158
                                    

100K olmuşuz çok teşekkür ederim^_^ Eğer kısa demezseniz size bu bölümü hediye etmek istiyorum:) Gece sizleri çok çok öpüyormuş<3 Ve her birinize tek tek çok teşekkür ederim, desteklerinizle yorumlarınızla beni yalnız bırakmadığınız için... Ne desem ne yapsam az sizleri seviyorum<3


Sabaha karşı gözlerini açtığında her yerinin hala uyuşuk olduğunu hissetti. Binlerce ton ağırlığı ruhunda taşıyormuş da bir anda kurtulmuş gibiydi. Ali'yi uyandırmaktan korkarak kalktığında dağılan saçlarını atkuyruğu yaptı ve yatak başlığına tutunarak ayağa kalktı. Sessiz adımlarla odadan çıktığında Gece'nin odasının kapısının önünde bekledi. Bugün çok ağlamıştı bebeği, kendisini nasıl affettireceğini düşünmesi gerekiyordu. Ondan önce kokusunu hissetmeye ihtiyacı vardı. Minik bedenine sarılmaya ihtiyacı vardı. Teninin tanıdık sıcaklığına...

Odanın kapısını yavaşça aralayıp içeri girdiğinde gece lambasının loş ışığı ile ilerledi. Yatağında değil, çadırında olduğunu çok iyi biliyordu. Gece bir elinin altına aldığı HavHav'a sıkıca sarılmış yan dönmüş uyurken Selin de elinde olmayan bir şekilde gözyaşlarının yanaklarından süzüldüğünü hissetti.

Uyanmasından korkarcasına yanına gittiğinde, koyu sarı saçlarını okşadı ve yanağına küçücük bir öpücük kondurdu. Boynunu yasladığı burnunu derin derin içine çekerken kokusunun ciğerlerine dolmasıyla mutlu olduğunu hissetti. Gece ona hep çok iyi gelmişti... Kızının yanına uzanıp minicik yastığına kafasını koyduğunda yan dönerek ellerini saçlarında gezdirdi.

"Bebeğim... Özür dilerim..."

Gevşeyen kollarının arasından HavHav'ı aldı, hemen yanıbaşlarına koydu ve kızını iyice yanına çekerek kocaman sarıldı. Başka bir yerde olmak istemiyordu şu an. Onunla uyumaya ihtiyacı vardı, Gece ile geçireceği her saniyeye ihtiyacı olduğu gibi...

***

Selin kızından önce uyanmış olmanın verdiği bir şaşkınlıkla gülümserken Gece de kafasını yasladığı göğüslerinin üzerinde kıpırdanmaya başladı. Elini saçlarını okşamak için kafasına götürdüğünde Gece de beline attığı elini çekerek gözünün üstüne koydu. Annesinin yanında olmasının şokuyla gözlerini ovuşturdu ve anlamsızca oturarak etrafına bakındı. Selin hafiften doğrulup oturduğunda kızının yanaklarını avuçlarının içine aldı.

"Aşkım... Günaydın."

Gece her zamankinin aksine gülümsemek yerine somurtarak annesine baktı. Yanaklarını öptüğünde huzursuzca gözlerini kırpıştırdı ve elinin arkası ile yanaklarının sildi. Anlamsız bakan gözleri anında dolmuştu bile... Selin titreyen çenesini görünce ağlamak üzere olmasının bilinciyle şoka girdi. Hep yanında yatmasını isteyen kızı neden ağlamaklı bakıyordu?

Gece birden ağlamaya başlayınca Selin ne yapacağını şaşırmış bir şekilde ona baktı. Numara yapmıyordu, Selin onun her ağlama çeşidini biliyordu. Gözyaşları yanaklarından yavaş yavaş süzülürken Selin kalbinin sıkıştığını hissetti. Gece yüksek sesle bebekler gibi ağlarken ellerini gözlerine kapattı.

"Anneciğim. Neden ağlıyorsun? Bebeğim..."

Selin kendisi yüzünden ağladığını çok iyi biliyordu. Gece kin tutmazdı ama kalbi kırıldığında bir aylık bir bebek kadar savunmasız ve kırılgan oluyordu. Gözleri tekrar dolduğunda kızını yanına çekmeye çalıştı.

"Dit..."

İstemiyordu, elleri ile onu ittirirken Selin hala kulaklarında yankılanan 'Git' kelimesinin şaşkınlığı ile yutkundu.

İstemiyorum Git! Alsel Where stories live. Discover now