Uzay...

11K 379 292
                                    

Yaklaşık 3700 kelime kadar olmuş bölüm, umarım sıkılmazsınız:/ Yorum bırakmayın unutmayın olur mu? Keyifli okumalar...

Minik ellerinden birisini annesine birisini de babasına uzatırken gülümsedi. Bu okul işi düşündüğü kadar sıkıcı değildi anlaşılan. Çevresine bakındı, bir sürü çocuk vardı ve bir kısmı top oynuyordu. Top! Gözlerinden kalpli emojiler saçarken hemen ellerinin serbest kalmasını sağlayacak şekilde çekiştirdi ve top oynayan çocukların yanına koşturdu.

"Gece..."

Kendisine seslenen babasına döndü ve 'ne olur!' temalı bakışlar yollayarak ellerini çenesinde birleştirdi. Ali Selin'e baktı ve sonrasında onaylayarak başını salladı. Gece babasından aldığı sinyalle koşa koşa çocukların yanına giderken Ali de boş kalan elini Selin'in eline götürdü.

"Şimdiden alıştı baksana Selin."

"Peki neden oyuncak bebek yerine top oynamak isteyen bir kızımız var Ali?"

Ali kahkahalar atarak gülmeye başlarken çevresine bakınarak toparlandı. Selin ise içi acıyarak kızına baktı, kimin bedduasını almıştı acaba?

Kayıt işlerini hallettikten sonra, beraber dışarı çıktıklarında Gece'yi ter içerisinde elleri ile saçlarını geriye atıp ve hala topun peşinde koştururken buldular. Selin hemen yanına koşarak sırtına baktı ve elini tuttu. Sert görünmeye çalışarak elini çekiştirdi.

"Çok terlemişsin! Şimdi hemen eve gidiyoruz ve seni bir daha top oynarken görmek istemiyorum. Anlaşıldı mı?"

Gece hemen dolan gözlerle babasına bakarken annesinin ellerinden kurtuldu ve babasına yönelerek kollarını uzattı. Ali hiç kıyamadığı kızını kucağına alırken elini su gibi olmuş sırtında gezdirdi ve Selin'in otoritesini bozmak istemediği için Gece'ye baktı.

"Annen haklı minik hanım. Hasta olmak mı istiyorsun?"

Gece babasına da aynı hayal kırıklığı dolu bakışları yollarken Ali daha fazla dayanamayarak bakışlarını kaçırdı. Selin ise o sırada kızının terden sırılsıklam olmuş ve ensesine yapışmış saçlarını toplamaya çabalıyordu.

"Yeden top oynamam yasak?"

Selin fiyonklu tokayı kafasına tutturup, olmuş mu diye bakınırken Ali de kızının sorusu karşısında çaresizce Selin'e bakındı.

"Çünkü bir sürü oyuncak bebeğin var."

"Benim canım onu sevmiyor!"

Gece babasından beklediği desteği görememenin mutsuzluğu ile kucağından indi ve ellerini göğsünde birleştirerek arabaya doğru yürümeye başladı.

"Küçük köpek! Canı sevmiyormuş, verdiği cevaplara bak! Minik Arıza! Üstünün başının haline bak!"

Selin sinirle kızına söylenirken, Gece de bir anda ona döndü ve kocaman gözlerini daha da ayırarak baktı.

"Seni duydu, parayı hazırla aşkım..."

Selin Gece'nin gerçekten de duyduğunu kendisine uzatılan minik avucunu gördüğünde anlarken gözlerini devirdi ve Ali'ye başına böyle bir şeyi bela ettiği için öldürücü bakışlar yollayarak çantasından bir miktar para çıkardı.

Gece, kendisine uzatılan parayı eve gidince kumbarasına atmak üzere cebine sıkıştırırken, yürümekten yorulmuş bir şekilde tekrar babasının kucağına geldi.

"Baba kardeşim de gelsin mi benimle?"

Selin hala alışamadığı o kelime karşısında sesli bir şekilde yutkunurken gözlerini kaçırdı ve seri adımlarla arabaya yöneldi.

İstemiyorum Git! Alsel Where stories live. Discover now