Şaka mı bu?

10.8K 309 74
                                    


Güneş bir eli ile tezgahtan tutunurken bir yandan da Gece'yi Selin'e doğru uzattı. Ayakta duracak hali kendisinde bulamıyordu, Selin'in kalktığı sandalyeye oturarak tüm gücüyle bağırdı.

"Ne?!!!"

***
Nazlı suçlu bakışlara annesine bakmaya devam ederken Selin de başını Gece'nin arkasına saklamaya çalışıyor olabileceklerin şiddetinden kaçmanın yollarını düşünüyordu.

Güneş titreyen elleri ile tutmaya çalıştığı bardağı masanın üstüne koyduğunda Nazlı bir adım daha gerileyerek konuşmaya başladı.

"Anneciğim ben..."

"Hamilesin demek!"

"Evet..."

Selin kucağında huysuzlaşan kızını yavaşça hoplatıp sustururken Ali de hızla mutfağa daldı.

"Ne oldu neden bağırdınız?"

Ali kafasını Gece'nin arkasında saklayan karısına, suçlu suçlu annesine bakan Nazlı'ya ve tüm gücü tükenmişçesine sandalyede oturan Güneş hanıma baktığında yaklaşan fırtınayı sezerek kızına uzandı.

"Ben alayım, siz rahat rahat konuşun."

Selin Ali kızını almaya her çalıştığında daha sıkı tutuyor, kaşları ile onu vazgeçirmeye çalışıyordu.

"Ben inanamıyorum sen hamilesin!"

Güneş hızla yerinden kalkarken Nazlı da korkudan iki adım daha geriledi.

"Anne ceza yaşını çoktan geçtik, dayak falan da alışık olmadığımız şeyler bizi korkutuyorsun."

Selin Gece'nin arkasından mırıldansa da bir dakika sonra olanların şoku ile öylece kalakaldı.

"Anneanne mi oluyorum ben yani?"

Güneş kimsenin beklemediği bir neşe ile Nazlı'ya sarılırken herkes şok olmuş bir şekilde durumun komikliğini tartıyordu.

"Anne iyi misin? Ateşin yok değil mi?"

"Ay iyiyim tabii, çok iyiyim."

Nazlı annesinin nefes almasını bile engelleyecek şekilde bedenini saran kollarının arasından zor da olsa kendisini kurtardığında şok olmuş bir şekilde annesine baktı.

"Ne yani kızmayacak mısın?"

"Neden kızayım bu şimdiye kadar aldığım en güzel haber."

Selin Gece'yi babasına uzatırken hoşnutsuz bir şekilde kıpırdandı.

"Gece için de aynı şeyi söylemiştin!"

Ali kızını yukarı kaldırıp göz hizasında hoplatmaya başlamışken Selin de dayanamayarak annesine tekrar laf attı.

"Demek şimdiye kadar aldığın en güzel haber... Gece'nin pabucunu hemen dama atın zaten!"

Güneş gülümseyerek kızına döndü, Ali de kızı ile birlikte mutfaktan çıkmaya yelteniyordu.

"Aa olur mu öyle şey Selin'cim? Nazlı'yı bu tabloda hiç hayal edemiyordum sadece. Hala şaka gibi geliyor. Nazlı ve hamilelik... Fıkra gibi."

"Çok sağ ol ya anne, hakaret etseydin!"

Güneş hızla Nazlı'nın kolundan tutarak herkesin sıra ile oturduğu sandalyeye oturttu.

"Bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun?"

"Düğünden sonra."

"Kaç haftalık? Ay hemen hazırlıklara başlamak lazım."

"Dokuz haftalık anne, ayrıca daha düğünüm bile olamadı. Hadisene Selin gidelim artık."

İstemiyorum Git! Alsel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin