Bizim sonumuz -Final-

14.5K 379 978
                                    

Selam, sanırım son kez ben geldim^_^ Beklettiğim için çok üzgünüm...

Selin kocasının elindeki pusete bakıp gülümsedi, Sahra o kadar sevimli görünüyordu ki bir an kucağına alıp mis gibi kokusunu içine çekmek istedi. Hemen sonra elinde olmadan birazdan olabilecekleri düşündü. Gece kardeşi ile henüz karşılaşmamıştı ve bu karşılaşmayı merak etmediğini söylese yalan olurdu. Elektriklerinin tutmasını dileyerek Ali'nin elinden tuttu. Doğumdan sonra bir gece hastanede kalmışlardı ve bu süreçte Gece hep uyuduğu için hastaneye gelememişti.

"Aliş kızımız ne kadar uslu bir bebek değil mi?"

Ali yürümeyi kesip pembeler içinde pusette yatan kızına baktı. Puseti iyice kucağına yaslayarak eğildi ve burnu ile yanağını okşayarak gülümsedi. Gerçekten hiç ağlamıyordu, sadece biraz fazla oburdu ama bu da zaten Selin'in problemiydi.

"Ablasının aksine... Ama çooook güzel, gözlerimi alamıyorum."

Ali gözleri açık bir şekilde etrafa bakınan kızına göz kırptı, Sahra sanki konuşulanları anlıyormuş gibi elini ayağını kımıldatırken Selin kahkaha atarak kocasına laf attı.

"Gece aynı sana benziyordu, ama Sahra benim ikizim. Resmen küçük Selin."

Ali gülümseyerek başını salladı ve Selin'i bu konuda onaylamak zorunda kaldı. Sahra'nın kendisine benzeyen tek bir tarafı yoktu, gerçi şimdilik çok küçüktü belki ileride bir şeyler değişirdi ama Ali bunun olacağını sanmıyordu. Zaten olsun da istemiyordu. Karısının yanağına kocaman bir öpücük kondurup elini tuttu.

"Zaten o yüzden o kadar güzel sevgilim..."

Selin dikişlerinden dolayı yavaş adımlarla yürüyordu, Ali de ona uyum sağlayarak yanında ilerledi. Kapıya geldiklerinde birbirlerine bakıp yine konuşmadan anlaşmaya başladılar. Selin daha fazla dayanamayarak ellerini birbirine çırptı ve heyecanı bir ses tonu ile mırıldandı.

"Hazır mısın Mavi?"

Ali umutsuz bir şekilde yüzünü buruşturup Selin'e cevap verdi.

"Bize bol şans dilemekten başka bir şey gelmiyor sanırım elimden."

Selin haklılığını kabullenerek gamzelerini çıkaracak şekilde dudağının kenarını ısırdı ve zile bastı. Zaten gelmelerini bekleyen kalabalık hızla kapıyı açtığında, gözleri Gece'yi aradı, ortada yoktu. Herkes bir anda bebeğin başına toplaşırken Selin gülerek onları izledi. Sadece kendileri beklememişti bu bebeği...

Sahra keyfi yerindeymiş gibi sessizce insanların kendisini sevmesini beklerken Ali içeri doğru ilerledi ve puseti koltuğun üzerine bıraktı. Güneş hanım zaman kaybetmeden bir saat önce hastanede ayrıldığı torununu kucağına alırken Nazlı da herkes gibi çoktan Sahra'nın büyüsüne kapılmıştı.

"İkizim resmen kendini doğurmuşsun tebrik ederim..."

Selin gülümseyerek etrafına bakındı ama Gece'yi bir türlü göremiyordu.

"Gece nerede?"

Gece elinde kumbarası ile sessizce odada ilerlerken Selin gözlerinde memnuniyetsiz bakışları yakaladı ve tekrar dudağını ısırarak Ali'ye baktı. O da Sahra'nın başından ayrılmıyordu. Gece hiç konuşmadan annesinin yanına gidip kumbarayı uzattığında Ali Sahra'ya kilitlediği bakışlarını onlara yönlendirdi.

"Bu ne için anneciğim?"

"Dün delmediniz..."

Gece hala kardeşini görmemişti, Ali olası bir krize müdahale ortamı sağlamak amacıyla kızını hemen kucağına alıp öperken mutluluğunu paylaşmak için kardeşine çevirdi ve kendince açıklamasını yaptı.

İstemiyorum Git! Alsel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin