Tek istediğim sendin...

8.8K 350 146
                                    

Destekleriniz için ne kadar teşekkür etsem az..
Ben bu bölümü çok severek yazdım umarım siz de seversiniz.. Keyifli okumalar...


Koşar adımlarla üstündeki pijamaya ve çevredeki meraklı bakışlara aldanmadan yedek anahtarı sakladığı yere geldi ve çıkararak kapıyı açtı.

"Nerede o?"

Çığlık atak eve girdiğinde kendisine çevrilen bakışlarla ve gördüğü manzara karşısında sesli bir şekilde yutkundu.

"Selin!!!"

Selin bir anda birkaç adım gerileyerek ellerini saçlarına götürdü. Neler oluyordu ve nasıl bir oyunun içerisindeydi? Her şeyden önemlisi bu kadar insanın evinde ne işi vardı? Ali mesela neden bu kadar rahattı? Girdiği şoktan çıkamayarak salak saçma etrafı incelemeye başladığında Ali de kendisine doğru yürüyordu. Selin arka tarafa baktığında rengârenk bir sürü çiçek görmüştü. Evde görmeyi beklediğinin aksine burada gayet masum bir manzara vardı. Herkes bir tarafa koşturuyor masa başında onlarca kişi toplanmış hararetli hararetli bir şeyler konuşuyordu.

"Burada neler oluyor?"

"Selin, neden geldin?"

Selin ne diyecekti? 'Hiç neden olsun, beni aldattın sandım ağzını burnunu kırayım falan dedim. Sıkılmıştım zaten evde, gelmişken o kızın saçlarını da bir güzel yolayım hazır elim değmişken silikonlarını da patlatayım dedim.' mi?

"Şey ben... Bir şeyi mi unutmuştum da... Onu almaya geldim."

Ali dudaklarını kıvırarak gülerken Selin de gıcık gıcık ona bakmaya başladı.

"Sabahın köründe mi? Hem de pijamalarla evden çıkıp koşarak gelecek kadar önemli neyin unutmuş olabilirsin ki?"

"Önemli değil ya... Ay yani önemli de boş ver. Asıl sen neden buradasın?"

"Çalışıyorum. Neden peki 'Nerede o?' diye bağırarak girdin içeri?"

Ali Selin'i sıkıştırmaya devam ederken Selin de bıkkınlıkla ofladı ve gözlerini daha da açarak bir şeyler uydurmaya çalıştı.

"Ya makyaj malzemelerimin önemli bir kısmını burada unutmuşum, evden çıkmadan alayım dedim işte Ali. Uzatma."

"Yalan..."

"Yalan mı? Yoo doğru."

Ali biraz daha yanına yaklaşarak fısıldamaya başladı.

"Burada ne işin olduğuna dair bir tahminim var duymak ister misin Selin?"

Selin inatlaşan bir tavırla ellerini göğsünde birleştirdi ve duymayı bekliyormuş gibi bir tavırla onu dinlemeye başladı.

"Sana şirketteyim dediğimde ve sen de şirkette olmadığımı öğrendiğinde seni aldattığımı düşündün, ama ses çıkarmadın çünkü daha büyük bir koza ihtiyacın vardı. O yüzden Tuğçe ile birlik olup beni takip ettiniz, önce onu annemin yanına gönderdin ve teknede olabileceğimi öğrendin. Sonra tekneye geldin ve asistanımın seni araması ile aldatıldığın konusundaki fikirlerini kesinleştirdin. Beni çiçekçiye kadar takip ederek bana küfürler ettin eve geldiğinde yatağa bile yatmayacak kadar kızgın, bensiz uyuyamayacak kadar savunmasızdın. Sana sarılmama ses çıkarmadın, sabah telefon konuşmasını da duyunca evde apar topar pijamalarınla çıkarak takip ettin ve Merve hanım eve geldiğinde suçüstü yapabilmek adına eve yedek anahtarlarla girdin. Nasıl doğru mu?"

Selin Ali konuştukça yüzündeki şaşkınlık ifadesini genişletiyor, dudaklarını kemiriyor ne diyeceğini bilemeden öylece bakıyordu.

"Ali sen... Ama nasıl?"

İstemiyorum Git! Alsel Where stories live. Discover now