Oyun başlasın o zaman!

9.9K 316 100
                                    

Keyifli okumalar...

İkisi de arabalarına bindiklerinde önden Selin çıktı ve Ali de ona el salladı. Selin çıkar çıkmaz ceketine sakladığı ve düşmesin diye bir saattir uğraştığı çizimi çıkardı ve uzun uzun bakarak mırıldandı.

"Hadi bakalım, çok işimiz var..."

***

"Harika bir çizim..."

Sevilay elindeki kâğıdı hayran hayran incelerken Ali de umutlu gözlerle ona bakıyordu.

"Boynuz kulağı geçmiş."

Ali sıkılgan bir şekilde ayağa fırladı ve annesine yaklaşarak ilgisini yakalamaya çabaladı.

"Anne buraya yorumunu almaya gelmedim, acilen bu gelinliğin dikilmesi lazım ve bunun için de en fazla iki günümüz var."

Sevilay şok olmuş bir ifade ile oğluna bakarken elindeki kâğıdı masaya koydu ve saçının önüne gelen kısmını kulağının arkasına ittirerek durumu açıklamaya çalıştı.

"İmkânsız Ali, bu işler o kadar kolay değil."

"Senin için hiçbir şeyin imkânsız olmadığını bilecek kadar iyi tanıyorum seni."

"Oğlum bu dantelleri, işlemeleri bile yurtdışından getirtmem bir hafta sürer. İki günde olması mümkün değil."

Ali sinirle oflayarak ellerini cebine soktu.

"Gerekirse sadece bunun için çalıştır herkesi, gerekirse üçer maaş ikramiye ver ama bir şekilde hallet anne lütfen."

Sevilay oğlunun panikleyen tavırları karşısında şaşkınlığını korumaya devam ederken masasına geçti ve yavaş hareketlerle sandalyesine oturdu.

"Neden bu kadar önemli?"

"Selin için önemli..."

"Keşke kendisi rica etseydi oğlum."

"Haberi yok ki! Anne yapacak mısın yoksa gideyim mi?"

"Ben... Bilmiyorum."

"Anne biliyor musun, ben birazcık da olsa değiştiğini düşünüyordum ama her zamanki gibi yanılmışım. Sen yine aynısın, yine beni yarı yolda bırakıyorsun."

Ali tam kâğıdı alıp odadan çıkacaktı ki kendisine doğru koşturan topuk sesleri ile duraksadı.

"Oğlum dur yanlış anladın."

Ali alaycı bir yüz ifadesi ile arasını dönüp annesine baktı ve Sevilay'ın ona yetişmesine imkân sağladı.

"Yapacak mısın?"

"Mutlu olacak mısın?"

Ali cevap vermek yerine başını olumlu anlamda sallayınca Sevilay da gülümseyerek elindeki çizimi tekrar aldı.

"Tamam o zaman Mavi. Yapacağım söz."

"Teşekkür ederim."

"Bu arada torunumu çok özledim, bir ara getirir misin?"

"Gelinlik bittiğinde kendin getirmeye ne dersin? Gece'yi de görmüş olursun."

"Çok sevinirim oğlum."

Ali annesinin omzunu okşadı ve odadan çıktı. İşin en zor kısmını hallettiğine göre kalan işler ile ilgilenebilirdi.

***
Selin çizimlerden sıkıldığında telefonunu eline alarak bildirimlerine baktı. Ali'den hiç ses çıkmamıştı, akşama kadar bin kez arayan mesaj atan adama ne olmuştu? Selin merakla Ali'nin numarasını tuşladığında açması için ısrarla bekledi.

İstemiyorum Git! Alsel Where stories live. Discover now