Bölüm 14

162 10 6
                                    

''Neler oluyor? Bunlar da ne?''

  Abim beni kontrol etmek için odama girdiğinde koliyi ve kutuları gördüğünde merakla yanıma gelip kaşlarını çattıktan sonra bir şey fark etmiş gibi gözlerini sonuna kadar açtı.

''O mu aldı yoksa?''

"Evet."

  Gülümseyerek başımı olumlu anlamda salladığımda karşıma oturarak çikolatalarımdan birine el koyduğunda sinirle hızla elinden aldım.

''Onlar benim. Kimse alamaz onları.''

''Annem kek yapıyor desem?''

Kek benim en hassas noktamdı ve beni nereden vuracağını çok iyi biliyordum. Derin bir nefes aldım. Beni bununla kandıramaz. Hediyeleri başkasının kullanmasından hoşlanmazdım pek.

''İkisini de yerim. 40 yılın başı hediye almışım, özellikle Mert'ten. Tabii ki yiyeceğim. Merak etme hallederim ben ağbicim.''

''Bir saniye... Onun adını öğrendin mi yoksa o mu sana söyledi?''

''Bana kendisi söylediğinde de teknik olarak öğrenmiş oluyorum diye düşünüyorum ağbicim. Haksız mıyım?''

''Tamam anladık. Kendisi söyledi. Ama abine de biraz versen olmaz mı yani?''

  Gerçekten bunu yapacağımı mı sanıyor? Pekala ona çikolata alabilirim ama bu bir hediye ve ben hediyeleri başka birine verme niyetinde değilim.

''Hayır. Sana alacağım ben çikolata merak etme çikolata hırsızı abicim.''

''Tamam ya. Ama Mert sana evlenme teklifi etmeden önce ben edeceğim ona. Bu nasıl bir hediyedir ya?''

  Gülmeye başladığımda 'Ne? Ben haklıyım.' bakışı atmıştı. Ama kesinlikle haklıydı. Acaba şimdi arayıp evlenme teklifi flan mı etsem?

''Hiç kıskanma ağbi. Sevgilin olsun o sana yapar böyle güzellikler.''

''Benim o konuda çok büyük umutlarım var be Dilek.''

  İkimiz de güldük. Aslında haklı sayılırdı. Ağbim yakışıklı biriydi ve istese istediği kız ile sevgili olabilirdi. Ama henüz hoşlandığı biri olmadığından bunu yapmıyordu. Bir süre sonra ağbim bir şey fark etmiş gibi bana baktığında merakla ona baktım.

"Ne oldu?"

''Bu olaylardan annemin haberi olmadığını ikimiz de biliyoruz değil mi?''

  Başımı olumlu anlamda salladım. Konuyu bir yere getirmeye çalışıyordu ve ben bunun ne olduğunu tahmin edebiliyordum.

''Peki annem bunları gördüğünde ne diyeceksin bakalım?''

''Kendim aldım.''

  Bence gayet mantıklı bir cevaptı. Pek fazla kurcalamayacağını bildiğimden fazla zorlanacağımı düşünmüyordum doğrusu.

''Mantıklı. Neyse ben içeri gidiyorum. Sen Kimsin'ine teşekkür etmekle meşgul ol.''

''Nereden kimsin'im oluyor o benim? Yok öyle bir şey.''

  'He he inandım tamam.' bakışları ile karşılaşmamla sinirle ona baktım. O ise sırıtarak odadan çıkmak gibi güvenli bir seçeneği tercih etmişti. Çünkü şu an duygularım altüst iken ona patlamak istemiyordum. Kolilere baktım. Annem görmeden şu dağınıklığı hemen toplamalıydım. Küçük kutuları alarak yatağımın yanındaki neredeyse yatağım kadar olan şifonyerin ikinci çekmecesine koydum. Güzel sözlerin olduğu küçük kutuyu da o şifonyerin üzerine koydum. O sözleri ne yapacağım ile ilgili aklımda güzel bir fikir var. Yani sanırım. Kitapların bazılarını ve kar küresini ise diğer yandaki duvara asılan küçük şifonyerin en alt bölmesine koyduktan sonra diğer kitapları ise kitaplığıma koydum. Çikolataları ise şifonyerin en alt çekmecesine koydum. Evet biliyorum, kesinlikle çok şanslıyım ve çok kullanışlı bir odam var. Ve bundan çok memnunum.

Silinen Anılar (Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin