Bölüm 15

160 10 8
                                    

9 ay önce;

"Ağbi. Sen zaten arkadaşlarınla kutlamayacak mısın doğum gününü? Neden benim de gelmemi istiyorsun?"

"Ya en azından yanımda ailemden biri olmasını istiyorum. Annemi veya babamı da çağıramayacağıma göre tek seçenek sen kalıyorsun küçük tavşan. Şansına küs."

  Her zaman geri planda kaldığımdan kutlamaları pek sevmezdim. Geride durur olacakları izlerdim. Bu da beni sıkardı. Ki zaten genellikle erkekler olacağından oraya gitmek istesem de bunu yapmayacaktım.

  Evet, bugün ağbimin doğum günüydü ve ben abimin arkadaşlarıyla olmasını istediğimden onunla gitmek istememiştim. Eve geldiğinde süpriz yapacaktık ve bundan dolayı heyecanlıydım. Kendi aramızda bir şeyin olmasını istiyordum.

"Ben ne yapacağım orada Allah aşkına ağbi? Hem zaten şu kontrol etmeyi pek de beceremediğim güçlerimi kontrol etmeye çalışmak orada çok zor olacaktır."

"Senin derdin o mu? Ya sen merak etme ben hallederim. Hem şu kolyeyi taktığında bir sorun olmayacaktır."

  Normalde benimle bir şeyler yapmayı neredeyse her zaman reddeden ağbimin başına araba mı düştü de benim de gelmemi istiyor?

"Haklısın ya. Çıkarayım da yine güçlerim kontrolden çıksın değil mi? Çok zekisin ağbi ya. Hem sen neden gelmemi bu kadar çok istiyorsun ki?"

"Söylemeyeyim söylemeyeyim diyorum ama sen beni söylemeye zorluyorsun be küçük tavşan. Süprizim var sana. O yüzden gelmeni istiyorum."

Süpriz mi? Ağbimden mi? Hımm... İlginç. Sanırım uzaylılar saldırmak üzere ve beni onlara götürmenin bir yolunu arıyor. Başka bir açıklaması olamaz bunun bence.

"He sen şöyle desene. O zaman işler değişir. İşin içinde süpriz varsa ve beni ilgilendiriyorsa gelirim."

"Yok yengemi ilgilendiriyor o yüzden seni çağırıyorum. Tabiiki seni ilgilendiriyor. Hadi hazırlan da gidelim. Hazırlıkları tamamlamak üzerelermiş beni bekliyorlarmış."

Ağbimin arkadaşları aslında ağbime bir şey söylemeyeceklermiş ama ağbim bir şekilde bunu öğrendiğinden en azından süprize karışmamasını istemişler. Ağbim de bir şey dememiş. Şimdi ise süprizin olacağı yere gitmek üzereydik.

"Tamam. Hazırlanayım geliyorum."

  Hızla odama doğru ilerleyecekken aklıma gelen şey ile arkamı dönerek gülümsedim ve söylemek istediğim şeyi söyledim.

"Yalnız bizim yengemiz yok. Ne büyük eksiklik biliyorsun değil mi?"

  Bir şey demesine izin vermeden hafifçe gülerek odama çıktım ve dolabımdan uygun bir elbise aramaya başladım. Normalde çok elbise giyen biri değildim ama sonuçta ağbimin doğum günü olduğundan ve güzel olmam gerektiğinden elbise giymem gerektiğini düşünüyordum. Doğum günü çocuğunun kardeşi olarak pantolon tişört giyip gitmek pek bana göre bir şey değil.

  Mavi askılı elbisemi gördükten sonra gülümseyerek onu giydikten sonra hafif bir makyaj yaptım. Sonra ise ona uygun küçük bir çanta alarak içine cüzdanımı, telefonumu, şarj aletimi, kulaklığımı ve ne olur ne olmaz diye o kolyeyi ve normal bir bilezik de koyduktan sonra saçlarımı hafifçe dalgalandırdım. Güzel görünüyordum aslında. Son olarak ise orta boyda bir poşet alarak ne olur ne olmaz diye içine normal kıyafetlerimi koydum. Spor ayakkabıyı ise aşağıdan alacaktım.

  Son olarak normal kolyelerden birini taktıktan sonra aşağı indim. Abim önce beklemekten sıkılmış bir modda koltukta otursa da beni gördüğünde beni incelemeye başlamıştı. Bununla birlikte önce kaşlarımı çatsam da sonradan gülümsemiştim.

Silinen Anılar (Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin