Bölüm 50 - Son 5

126 7 16
                                    

   Adamların etrafında beyaz bir bariyer oluştuğunda dikkatimi anneme vermiştim. Elini onlara uzatmış, güçlerini kullanıyordu. Bir süre sonra ise adamları göremediğimde daha da merakla bakmaya devam etmiştim. Az önce burada değiller miydi?

"Neler oluyor?"

"Annem bariyerin içindeki şeyleri görünmez yaptı. Onlar bizi görse de biz onları göremeyeceğiz yani. Artık sarmaşıklara gerek yok yani. Annem halledecektir."

  Ağbi sen şimdi bana 'Sarmaşıkları yok et.' mi demek istiyorsun yoksa ben mi yanlış anlıyorum?

"Emin misiniz? Sanırım onları biraz daha tutabilirim."

"Eminim. Bizim tehlikeli olduğumuzu sanacaklar."

"Pekala."

  Her ne kadar istemesem de dediğini yaparak sarmaşıkları yok ettiğimde elimdeki yeşil ışık da gitmişti. Bu aslında havalı. Ama garip de. Işık sağdece gücümü zorlarsam oluşuyordu ve sarmaşıklar da bunlardan biriydi.

"Ne olacak şimdi? Böyle bekleyecek mi? Bu onları kaçırmaz."

  Elif haklıydı. Bir süre sonra kalkanı yok ettiğinde ne olacaktı? Ya da şimdi biri balkona çıkıp annemi gördüğünde ne olacak? Herkes bizi öğrenecek. Zaten ben bir nevi kaçağım, kesin beni onlara verirler. Onları durduramam da. Hem nasıl durdurayım ki? Korkmalarından korkarak hiçbir şey... Bir saniye ya...

"Peki ya onları bir şekilde bayıltırsak? Onları buradan götürebiliriz."

"Nasıl olacak o?"

  Elif'in mantıklı sorusu ile derin bir nefes aldım. Aklıma Mert'in bayıldığı gün gelmişti. O gün bir şekilde bayılmıştı ve belki aynı şeyi onlara da yapabilirdim. Ama bunu yapmak istediğimden emin değilim doğrusu. Başıma daha fazla bela açmak istemiyorum.

''Bilmiyorum.''

''Aklında bir şey var. Söyle hadi.''

Elif'in dediği şey ile başımı olumsuz anlamda salladım. Onların yanına gitmeyeceğim.

''Sadece bir fikirdi o kadar.''

''Aslında onları bayıltabilirim. Karbondioksit onları bir süre bayıltır. O sırada da onları bir şekilde götürürüz."

  Yani bir nevi benim düşündüğüm şeyi mi yapmak istiyor? O bariyerden içeri geçmeyi mi? Elif'in böyle bir şey yapmasına izin veremem.

"Hayır Elif. Bu çok tehlikeli."

"Tehlikeli olmayan ne peki? Her ne olursa olsun bir şekilde tehlikede değil miyiz zaten? Bir şeyler yapmalıyız."

  Haklıydı. Ama onlara görülmek istemiyordum. Hiçbirimizin görülmesini istemiyorum. Bizden ne istiyorlar anlamıyorum ki. Ben bu işlere ne ara bulaştım? Bizden ne istiyorlar? Keşke anlayabilsem. Bir saniye ya...

  Aklıma gelen şey ile hızlı bir şekilde camı açtım. Ağbim ise şaşkınlıkla bana bakarak beni durdurmaya çalışıyordu.

"Ne yapıyorsun?"

"Anne. Hemen içeri gelmelisin. Seni görecekler."

  Ağbimi dinlemeyerek anneme seslendiğimde annem ani bir şaşkınlıkla bana bakmıştı. Sonra ise tahmin ettiğim gibi sinirli bakışlarını göstermişti bana.

"Hemen içeri gir Açelya!"

"Seni görecekler! Anne lütfen."

  Başını olumlu anlamda sallayıp eve doğru gelmeye başlamasıyla rahatlayarak ona baktım. En azından cama çıkmama bir şey dememişti. Adamlar bizi görmüş olmalıydılar ama başkalarına görülmekten iyidir öyle değil mi?

Silinen Anılar (Yarı Texting)Where stories live. Discover now