Bölüm 44

97 7 23
                                    

10 yıl önce;

"Demek sesler duyuyorsun. Ve sıklıkla başın ağrıyor. Öyle mi küçük hanım?"

Doktorun söylediği şey ile başımı olumlu anlamda sallayarak ona baktım. Doğruydu. Arada bir şeyler duysam da nereden geldiklerini anlayamamıştım. Bazen de durduk yerde başım ağrımaya başlıyordu ama 1 dakika içinde gidiyordu. Bunu da garip bulduğumuzdan doktora gelmiştik.

"Evet. Ama hemen geçiyor."

Buradan gitmek istesem de bunu anneme söylemek istemiyordum çünkü şimdi burada kalmak zorunda olduğumuzu biliyordum.

"Shh! Hemen geçiyor ama ne kadar şiddetli olduğunu biliyoruz Açelya. O yüzden baktıralım sonra gideceğiz zaten."

Annemin dediği şeyden sonra sussam da gözüm babama dönmüştü. Birkaç gün önce bir şeyler duyduğumu söylediğimde önce delirdiğimi düşünse de sonraki gün hastaneden randevu aldığını öğrenmiştim. Bana inanmadığını ama ne olur ne olmaz diye götürdüğünü biliyordum.

"Annen haklı küçük hanım. Önce ne var ne yok bir kontrol edelim. Sonra neler olduğunu anlarız. Olur mu Açelya?"

Adımı annem söylediğinden biliyordu. Başımı olumlu anlamda sallayarak dediği şeyi yapmasına izin vermiştim. O da gülümseyerek eline garip bir şey aldıktan sonra bana doğru yaklaşmıştı. O sırada ise masasının üzerindeki çiçek dikkatimi çekmişti. Gülümseyerek ona baktım.

"Onları camın önüne koymanız daha doğru olmaz mı?"

"Efendim?"

Elimle masanın üzerindeki bitkiyi gösterdiğimde o da o tarafa bakmıştı.

"Papatyaları camın önüne koymanız daha doğru olmaz mı? Çiçekler güneşi sever."

"Haklısın. Birazdan koyar, sonra da onu sularım. Merak etme tamam mı?"

"Tamam."

Bir süre başka kontroller de yaptıktan sonra anne ve babama dönmüştü. Ben ise bir şey olmamasını umuyordum. Ama yine de susma hakkımı kullanmaya çalışıyordum.

"Bir sorun var mı?"

"Görünürde bir şey yok. Hatta kulakları gayet iyi diyebilirim. Belki de yanlış duyuyorsundur. Yani belki de duyduğunu sanıyordur ama başka bir şey olabilir."

Babamın sorusuna olumlu cevap gelmesiyle içim rahatlamıştım. Belki de haklıydı. Ben öyle sanıyor olabilirdim.

"Büyük ihtimalle."

Yine bir şey demeden mırıldanan anneme bakmıştım. Çünkü konuşursam susturmaya çalışacağını tahmin edebiliyordum.

"Peki ilaç... Ya da yapabileceğimiz bir şey var mı?"

"Kulakları gayet iyi. Bir şey yapmaya gerek olduğunu düşünmüyorum doğrusu."

"Pekala. O zaman... Biz gidelim."

Babam ayaklanırken aklıma gelen şeyi demiş ve onu durdurmuştum.

"Baba. Rapor almadık."

"Doğru ya. Dur bir tane vereyim sana."

Gereken bilgileri annemin söylemesiyle doktor da kağıda yazdıktan sonra bize vermişti. Sonra ise çekmecesinden lolipop çıkararak bana uzattığında öylece doktora bakmıştım. Lolipoplara bayılırım.

Silinen Anılar (Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin