Bölüm 19

166 13 2
                                    

1 hafta sonra, Açelya'dan;

"Abi. Gerçekten bizi doğum günü pastasından mahrum mu bırakacaksın yani? Bu haksızlık ama."

Sinem'in dediği şeye hak vererek abime baktım ve dudağımı büzdüm. Evet, bugün abimin doğum günü ve o kazanın 1. yıldönümüydü. Abimin doğum gününü kutlamak istememesinin nedeni de zaten buydu. Hele o gittiğimiz yer her neresiyse oraya veya başka bir yere özellikle benimle yalnız gitmek istemiyordu. Buna hak veriyordum aslında çünkü bir nevi ben de korkuyordum.

"Yoo, ben sana güzelinden bir tane pasta alıp gelirim minik kuş."

"Of ya."

"Abiye oflanmaz minik kuş."

Burnunu sıkarak söylediği şey ile Sinem her zamanki gibi söylenmeye başlamıştı. Abimin kendi içinde yaşadığı üzüntüyü üzerinden atmaya çalıştığını biliyordum. Ama bunu yaparak kendisini daha da üzüyordu ve ben bunu ona yapamazdım.

"Abi. Biraz konuşabilir miyiz?"

"Tabii. Konuşalım. Konu ne?"

Derin bir nefes alarak Sinem'in pek bir şey anlayamayacağı ama ağbimin net bir şekilde anlayacağı bir şekilde cevaplamaya çalıştım.

"Arabalar. Sence de harika değiller mi ağbicim?"

"Şimdi olmaz. Sonra konuşuruz."

Konuşacağım konuyu anlamış olmalıydı ki beni geçiştirmeye çalışıyordu. Ama ben yemezdim bunları. Bunu konuşmalıydık. Benim yüzümden doğum gününü kutlamamazlık yapamazdı.

"Abi! Lütfen. Neler düşündüğünü bilmiyorum mu sanıyorsun sanki? Hadi konuşalım. Bak hazır cesaretimi toplamışım. Lütfen."

Bir süre düşünürcesine bana baktıktan sonra başını olumlu anlamda sallayarak kalktı ve yanıma geldi. Sinem ise neler olduğunu anlamamış olmalıydı.

"Mutfakta konuşalım."

Bir şey demesine izin vermeden mutfağa yöneldiğimde onun beni takip ettiğini ayak sesinden fark etmiştim. Tedirgin olsam da abimin kendisine bunu yapmasına izin vermeyecektim.

"Abi. Ben neden üzgün değilim?"

"Ne?"

Bir anlık sorduğum soru ile anlamayan bakışlarla bana baktı. Bununla birlikte konuşmaya devam ettim. Bir an böyle konuşunca anlamayacağını tahmin etmiştim zaten.

"Ben neden üzgün değilim?"

"Bilmem. Doğum günüm olduğu için mi acaba?"

Ego seviyesi : En üst seviyelerde

"Ciddi bir şey soruyorum ağbi ya. Lütfen."

"Az önceki dediğim şeyi tekrarlamak istemiyorum küçük tavşan."

Pekala, aslında dediği şeyde biraz doğruluk payı var. Ama asıl sebep bu değil.

"Bugün ayın kaçı peki?"

"Doğum günümün tarihini mi unuttun la yoksa? Bugün 17 Mart."

Derin bir nefes alarak devam ettim.

"Peki benim şu 2 ay boyunca odamda olup birileriyle konuşmamam gerekmiyor muydu? Neden burada seninle konuşuyorum?"

Bir şey diyecek gibi olsa da susmayı tercih etmişti. Beni anlamış olmalıydı. Bundan cesaret alarak devam ettim. Onu ikna etmeliydim.

"Çünkü artık bir umudum var abi. 1 yılın sonunda artık gerçekten bir şeyler hatırlayacağıma ve her şeyin daha güzel olacağına dair bir umut var içimde. Ve ben onu geri kazanmışken kaybetmek istemiyorum. İnsanlarla konuşabileceğimi fark ettim. Onlardan korkmamam gerektiğini fark ettim abi."

Silinen Anılar (Yarı Texting)Where stories live. Discover now