Bölüm 16

159 12 2
                                    

15 Kasım 2014;

  Eve gelene kadar bütün gün o çocuğu düşünmüştüm. Kendisine zarar vermeye çalışmıştı ve ben onu durdurmuştum. Her ne kadar haklı sebepleri olsa da bunu yapmanın ne kadar yanlış olduğunu biliyordum.

  Derin bir nefes alarak zile bastım ve kapıyı açmalarını bekledim. Bu saatte gelmeme kızacaklarını biliyordum ama yapacak bir şeyim yoktu. Onu durdurmak zorundaydım. Birinin gözlerimin önünde ölmesine izin veremezdim.

  Kapı annem tarafından açıldığında şirince sırıtarak ona baktım. O ise kaşlarını çatarak bana bakıyordu.

"Açelya? Neredeysin sen bakalım küçük hanım? Kaç saattir seni arıyoruz. Bisiklet sürmeye diye çıktın akşama kadar gelmek bilmedin. Telefonunu da açmadın. Ne kadar endişelendik biliyor musun?"

  İlk cümlesini söylerken ben ayakkabılarımı çıkararak içeri geçmiştim bile. Telefonum genelde sessizde olduğundan duymamış olmalıydım ve onları boşu boşuna endişelendirmiştim. Özür dilemeliydim. Bu yüzden ona bakarak cevap verdim.

"Özür dilerim annecim. Gerçekten sana anlatacağım. Ama şunu bil ki hem gurur duyabilir hem kızabilirsin."

"Ne demek bu şimdi? Ne yaptın? Açelya yoksa onlar mı geldi yine?"

Annemin yanılmasına içten içe sevinirken birkaç saat önce yaşadığım şeyden dolayı şükrettim. O çocuğu değil de o adamları da görmüş olabilirdim.

"Hayır anne. Anlatırım birazdan. Da elimi yüzümü yıkayayım önce."

  Banyoya doğru ilerlerken ağbimin sesini duymamla o tarafa dönerek kaşlarımı çattım ve içeri girdim.

"Bana o arabayı almazsanız uyuşturucuya başlar, sarhoş sarhoş eve gelirim haberiniz olsun."

  Abim 18 yaşına girdiğinden beri babamdan araba isteyip duruyordu. Babam ise almamakta ısrarlıydı. Çünkü eve gelmek yerine arabasıyla dışarılarda gezeceğini biliyordu. Ben ise bu konudaki sessizliğimi koruyordum.

"Abartma Emir. Sana benim arabamı ihtiyacın olduğu zaman kullanabileceğini söylediğimde neden bana inanmıyorsun merak ediyorum."

"Baba. Sorun orada zaten. Ben kendi arabam olsun istiyorum. İstediğim şeyleri tek başıma yapabilmek istiyorum. Sen iştesin zaten. Ben o zaman kimin arabasını kullanacağım?"

  Pekala, haklı sayılır aslında. Ama babam her ne olursa olsun önemliyse abime arabayı verirdi.

"Neler oluyor burada?"

  Gözler bana döndüğünde bir an kendimi garip hissetsem de Sinem 'Abla!' diye seslenerek bana sarıldığında gülümsedim ve eğilerek sarılışına karşılık verdim.

"Hoşgeldin abla."

"Hoşbuldum minik kuş. Da burada neler oluyor? Yine mi araba meselesi?"

"Evet. Hadi ama! Haksız mıyım?"

Bir süre durarak düşündüm. Pekala, sanırım buradan sıvışsam iyi olacak.

"Beni bulaştırmayın araba işlerine. Hem bir araba bize yeter. Şimdi elimi yüzümü yıkamaya gideceğimden ağbicim lütfen tek kelime bile etme."

  Ağbim kendini savunmaya geçecekken onu susturmuş ve bir şey demesine izin vermeden Sinem'in yanağından öptükten sonra kalkarak lavaboya doğru ilerlemiştim. Ama ağbimin her zamanki gibi arkamdan konuştuğunu duymamak mümkün değildi. Bununla birlikte sırıtışım biraz daha arttı.

Silinen Anılar (Yarı Texting)Where stories live. Discover now