Bölüm33-Vazgeçilmez

5.2K 297 26
                                    

Kalemimin arkasını dişlerimin arasına sıkıştırarak gülümsedim. Alice ve Cami hayranlıkla bana bakıyordu. Alice çenesinin altında birleştirdiği elleri ile gülümseyerek, büyülenmiş bir şekilde kolyeme bakarken, Cami'nin yüzünde komik görünen şaşkın bir ifade vardı. Bu beni daha da gülümsetmişti. 

"İnanamıyorum," Cami'nin şaşkın çıkan sesi Alice ve benim kıkırdamamıza neden olmuştu. "Bak, eğer şuan bir rüyaysa bana tokat atın."

"Saçmalamayı keser misin Cami?" Alice, Cami'yi kibar bir sertlikle uyararak bana yaklaştı. Kolyemin ucunu ince parmaklarının arasına alarak inceledi. 

"Edis, bu müthiş bir kolye. Çok şanslı bir kızsın." 

"Sanırım şu sıralar sadece bu konuda şanslıyım." diyerek hüzünle gülümsedim. Alice kolyemin ucunu bırakarak geri çekildi. Kaşlarını hafif çatarak bana baktı. 

"Sen her zaman şanslı bir kız oldun."

"Kendini, kendine acındırdığın için böyle düşünüyorsun." diye ekledi Cami. İkisine de mahcup bir gülümseme yolladım. Yanımda olduklarını hissettiriyorlardı ancak yine de şansımın benimle olduğunu hissettirmeye yetmiyordu. Elimdeki kalemi önümdeki kitabın arasına koydum. Cami kolumu dürterek bana sırıttı.

"Demek şimdi onunla çıkıyorsunuz. Tanrım! Hala inanamıyorum." Utanarak Cami'ye çekingen bir bakış atarak gülümsedim ve başımı salladım. Alice, kıkırdayarak bana baktı.

"Aranızdaki bu bağın sadece arkadaşlıkla kalmayacağını tahmin etmiştim. Sana onun seni sevdiğini söylemiştim, hatırladın mı?" dedi Alice. Alice'e cevap vermek için ağzımı açtığımda Tim, Alex ve Brandon ellerinde taşıdıkları kitaplarla yanımıza geldiler. 

"Güzel kolye Ed," Alex bana çarpık gülümseyişini yollayarak Alice'in yanına oturdu. Bakışlarımı Alex'ten Brandon'a çevirdiğim de o da gülümsüyordu. Göz kırparak elindeki kitapları önüme bıraktı ve yanıma oturdu. Bıraktığı kitaplara göz atacakken bakışlarım bana sırıtarak bakan Tim'e kaydı. Brandon ile bir ilişkiye başlamam arkadaşlarıma tuhaf geliyordu. Bu bana da tuhaf geliyordu. 

"Şu özel kız sohbetiniz bittiyse araştırmamıza devam edebilir miyiz?" diye sordu Tim. Başımı onu onaylarmışçasına salladım. Dün sabah kahinlerin damgalanmasıyla ilgili bulduğum bilgileri not ettiğim defteri açtım. Kahinlerin damgalanmasını, Druidleri ve özelliklerini edindiğim bilgiler doğrultusunda anlattım. Hepsi beni büyük bir dikkatle dinliyordu. Cami ve Tim arada not alıyor, önlerindeki kitaplardan bir şeyler arıyorlardı. Notlarımın hepsini onlara anlattığımda düşünceli ifadelerle bana bakıyorlardı. 

"Lanetli Adam bir Druid." dedi Alex. 

"Yüksek bir ihtimal."

"Şöyle yapacağız, büyükanne Darya'nın "Kahin Soyları" kitabını Yannis'e vereceğiz ve bizim için Druid soyundan gelen kahinlerin ve damgacıların listesini çıkaracak." diyerek aramıza girdi Tim.

"Yannis'e ağır görevler vermek istemiyorum." Sesimdeki itiraz bariz ortadaydı. 

"Bu ağır bir görev değil Edis. Bazen kendi kendime iyiki Yannis o uçaktan atlamış, diyorum. Çocuk inanılmaz bir araştırmacı ruha sahip."

Yannis'in uçak kalkmadan uçaktan kaçma girişimi aklıma gelince gülümsedim. Bunu bir nevi benim için yapmıştı. Merakla çevreme baktım. Miniğim ortalıkta yoktu.

"Yannis nerede?"

"Tristan ile birlikte Alice için Fedora'nın kitabından büyü araştırıyorlar. Fedora gerçekten güçlü bir cadıydı. Her cadının yapamayacağı güçte büyüleri var." Tim'in sesi heyecanlıydı.

The Vision (Görüş)Where stories live. Discover now