Bölüm11-Söz

10.9K 597 113
                                    

"Selam Kardeşim." dedi tanıdığım o sesiyle ve salonun içine doğru iki adım attı. Sesini duyunca ürperdim. Gerildiğimi hissediyordum. Kaslarım sinirden seyiriyordu. Ürperti, şaşkınlık ve sinirli gözlerle O'nu süzdüm. Üzerinde siyah kot pantolonu ve siyah siyah ince kazağı vardı. Bu sefer farklı olarak ince siyah deri bir ceket giymişti ancak bu mükemmel vücut hatlarını gizlemeye yetmemişti. Her ne kadar onu sevmesem de bu gerçeği atlayamıyordum. Sinirden kaşlarımın çatılmış olduğunu fark ettim. Yüz ifademi değiştirmeden bakışlarımı yüzüne çevirdim. Lapis lazuli gözleri çarpık, haşin gülümsemesiyle kısılmıştı ve bronz teninde parlıyordu. Hepimize alaycı bakışlar atıyordu. Neredeyse babama benziyordu. Bronz tenini ve lapis lazuli gözleri dışında neredeyse tamamen benziyorlardı.

"Siyah Adam!" dedim Lena ve diğerleri ile eş zamanlı olarak. Sesim tiksintiyle ve bir o kadarda öfkeyle çıkmıştı. Diğerlerininkinde ise şaşkınlık sezinleniyordu. Aynı anda büyük annem, babam ve annem bize dönüp bakmıştı. Babam da öfke ve nefretin varlığını hissediyordum. Baştan aşağıya sinirliydi ve öfke onu ele geçirmiş gibiydi. Babamın bordoya çalan kahverengi gözlerinden ateş çıkıyor gibiydi. Kaşları çatıktı ve yüz hatları gerginleşmişti. Sinirden çenesindeki kaslar seyiriyordu ve iki elini yumruk yapıp sıkmıştı. Beyaz teni kendini kasmaktan kızarmaya başlamıştı. Babamı ilk defa bu kadar kendini kaybetmiş görüyordum.

"Siyah Adam mı? Şu ana kadar bir çok isimle anıldım ama böylesini duymadım. Yinede değişik ama hoş." diyerek tüm dikkati yine üzerine çekti ve büyük annem ve anneme doğru iki adım attı. Babam hışımla hareket ederek iki adım attı.

"Ethan!" dedi sinirle babam. Sesi o kadar sert, otoriter ve keskindi ki ürpermeme neden olmuştu.

Adı Ethan'dı. Babamla tanışıyorlardı. Belkide büyük annemle ve annemle de. O anda aklıma gelen şeyle bir kez daha dondum. Düşündüğüm olamazdı. Olmamalıydı.

Babam, Ethan'a kızgın bir boğa gibi bakıyordu. Her an üstüne atlayacakmış gibi, sinirli bir şekilde soluyordu ancak Ethan, babamın bu halini umursamaz ve alaycı bir bakış atarak büyük anneme yaklaştı. Büyük annemin yüzü ifadesizdi. Onda var olan duyguları hissedemiyordum. Büyük annem bir şekilde kendini herkesten soyutlamış gibiydi. İfadesiz.

"Selamımı kabul ederseniz, beni arındırırsınız." diyerek eğildi ve büyük annemin elini avucunun arasına alarak öptü. Büyük annem tepki vermedi. Elini ne geri çekti ne de almamasına izin verdi.

"Kabul ediyorum." dedi büyük annem ifadesiz bir ses tonuyla. Ethan bir adım geri çekildi. Anneme bakıyordu. Annem bir adım geri sendeledi. Büyük annemin arkasında duruyordu. Babama döndüm. Babam hala sinirliydi ve bu işin sonu hiç iyi olmayacaktı.

"Güzel Tanith... Hiç değişmemişsin. Hala Hera'dan daha güzelsin." dediğinde tekrar dikkatimi Ethan'a verdim. Ne dediğini kavrayana kadar babam hışımla Ethan'ın üzerine yürüdü ve Ethan'a sıkı bir yumruk geçirdi. Ethan bir iki adım geriye sendeledi, dudağının kenarı patlamıştı ancak yüzündeki haşin gülüşü hala duruyordu. Biz çığlık atarken ve ne yapacağımızı bilmezken babam, siniriyle beraber Ethan'ın üzerine tekrar yürüdü ve bir tane daha sıkı bir yumruk indirdi. Bir tane daha ve bir tane daha. Babam, annemin ve bizim sesimize aldırmadan hıncıyla Ethan'a ardı ardına yumruklar indirirken Ethan, babama hiç karşılık vermiyor aksine daha fazla sırıtıyordu. Ne yapmaya çalışıyordu anlayamıyordum.

"Sakın bir daha eşime yanaşmaya kalkma!" dedi sinirle babam ve Ethan'a bir tane daha yumruk indirecekken Ethan yana çekildi. Babamın hiddetli yumruğu boşluğa doğru savrulurken Ethan babamın yüzüne çok sert bir yumruk geçirdi. Babam geri savrulurken annem ve biz büyük bir çığlık koyvermiştik. Ethan babama vurduğu anda içimdeki her hücrenin sarsıldığını hissettim. Sanki babama değil de bana yumruk atıyormuş gibi.

The Vision (Görüş)Where stories live. Discover now