Bölüm43-Rüya Alemi~P2~

2.4K 244 29
                                    

Part2

Yatağımın üzerine serilmiş olan elbiselere baktım. Lena ve Cami bendeki elbiseleri beğenmemiş, kendi elbiselerinden getirmişlerdi. Zaten çokta elbisem yoktu. Bu yüzden elbise getirmeleri bir bakıma iyi olmuştu. Dışarı çıkıp alışveriş yapmaya bile vaktim olmamıştı.

Cami'nin getirdiği açık renkli birkaç elbiseyi denemiştim ama beğenmemiştim. Cami benden daha uzun ve zayıf olduğu için elbiseleri tam anlamıyla üzerime oturmamıştı.

Lena'nın getirdiği kısa, siyah elbise tam partilik bir elbiseydi. Üzerime oturacağını sanmıyordum ama yine de Lena'yı kırmamak için üzerime geçirmiştim. Düşündüğüm gibide olmuştu elbise yanlardan beni sıkmıştı.

"Kuzen, kilo vermelisin!" Lena, hayıflanarak elbisemin fermuarını açmamda bana yardım etti.

"Dediğin kadar kolay olsaydı keşke." diyerek hayıflanmasına karşılık verdim. Minyon bir tipim vardı. Sadece üst bacak kısmım kalındı. Hala elbise seçememiş bir halde yatağın üzerindeki elbiselere baktım. Yine benim elbiselerimden birini giyip gidecektim. En azından üzerime tam oturuyor diye orada da rahat edebilirdim. Yatağımın başucunda duran bordo, kalın askılı elbiseyi alıp üzerime tuttum. Pileli etekleri dizlerimin hemen üzerinde bitiyordu ve belinde siyah bir kemer vardı.

"Seni alışverişe çıkarmamız gerekecek! Bak, görüyor musun elbise ne kadar da önemli."

"Lena, abartıyorsun. Bence bu elbisem iyi."

"Üzgünüm, Lena haklı. Giymesen bile elbise dolabında olmalı. Bak, lazım oluyor." diyerek aramıza girdi Cami.

Kapının açılması ile annem ve Alice'in yüzünü görmemiz bir oldu. Annemin yüzünde meraklı bir bakış varken Alice bize gülümsemişti.

"Merhaba." Alice sessizce yanıma gelip elindeki kutuyu bana verdi. Gülümseyerek kutuyu işaret etti. Çok fazla konuşmayı sevmezdi. Hatta hiç ama bu sefer bana bir şeyler açıklamak zorundaydı.

"Bu da nedir Alice?"

"Sana elbise getirdim! Hatırlıyor musun? Geçen sene sen de bana ödünç vermiştin."

"Önemli değildi!" diyerek şaşkınca Alice'in yüzüne baktım. Evet, bugün giymeyi planladığım bordo elbiseyi geçen sene Alice, giymişti ve gerçektende ona çok yakışmıştı. Annemin yüzündeki merak kaybolduktan sonra bize gülümseyerek odadan çıktı.

Kutuyu yatağımın üzerine koyup açtım. İçinde katlı beyaz bir elbise dururken üstünde toz pembe bir kağıt vardı. Kağıdı elime alıp okuduğumda gözlerim irileşti.

Aydınlığıma.

"Alice, bunu neden yazdın?" diyerek kağıdı ona gösterdim. Derin bir nefes alarak bana baktı.

"Ben yazmadım. Kapının önünde postacı ile karşılaştım. Biri sana bu elbiseyi yollamış. Sen olduğumu söyleyerek elbiseyi aldım. Eğer postacı bunu annene verseydi annen bir şeylerden şüphelenecekti. Görüştüğün biri mi var?"

"Hayır, kimseyle görüşmüyorum. Bunu bana kim yollamış olabilir hiçbir fikrim yok."

"İnanamıyorum! Edis, gizli hayranın var!" Baygın bakışlarımı Lena'ya çevirdiğim de el çırpmasını kesmişti. Gözlerimi devirdikten sonra tekrar kağıda baktım. Kağıdı katlayarak çöp kutusunun içine attım. Kim bana, neden elbise yollamıştı ki?

Kutunun içindeki katlı elbiseyi çıkarıp üzerime tuttum. Kalın askılı, diz üstü, eteği hafif pileli, beyaz bir yazlık viskon elbiseydi. Sadeydi ve hoştu. Parti içinde güzel olabilirdi. Çünkü parti açık havada olacaktı ve elbise fırıl fırıldı.

The Vision (Görüş)Where stories live. Discover now