Yemek

5.7K 367 137
                                    

Amiral, "Yemeğe başlayabilirsin." dediğinde suratına öylece baktım.

"Amiral."

"Efendim?"

"Yemek."

"Evet, senin yiyebilirsin." dediğinde kelepçeli ellerimi havaya kaldırdım.

"İki senedir nasıl yiyorsan öyle ye."

"İki senedir serumla besleniyorum." dediğimde Amiral bana çektirdikleri eziyetleri hatırlamıştı.

Bir şey demeden yanıma oturdu ve çorbamdan bir kaşık aldı.

"Aç ağzını."

Yemeğimi bana yedirmeye başladığında "Sen de seviyorsun beni Amiral." dedim.

"Sadece sorumluluğun bana bırakıldığı için yapıyorum. Bana kalsa kellen gövdenden ayrılmıştı."

"Senin de kellem ile ilgili değişik fantezilerin var. Fark etmedim değil."

"Gevezelik yapma de aç ağzını."

İki senenin sonunda ilk kez düzgün bir yemek yiyordum.

Bu anı bozmaya hiç niyetim yoktu.

Kapı tıktıklandığında Amiral, "Gel!" diye seslendi.

İçeri bakımlı, saraylı olduğu belli bir kadın girdi ve gülümseyerek Amirale baktı.

"Rahatsız etmiyorum, değil mi?"

Amiral, tebessüm ederek "Kesinlikle etmiyorsun. Lütfen gel, yanımıza otur." dediğinde kadın karşıma oturdu.

"Tanıştırmayacak mısın Amiral?" diye sordum.

"Açelya, benim nişanlım."

Amiral, nişanlısına döndü ve "Seni İlge ile tanıştırayım. İlge, iki gün sonra gerçekleşecek yarışlar için geldi." dedi.

Adımı uzun zamandır ilk kez duyuyordum.

En son on iki yaşımda müdirem bana lanet okurken adımı kullanmıştı.

"Yarışa sadece erkekler katılabilir sanıyordum." diyen Açelya'ya "Bilseydiniz siz de mi katılacaktınız?" diye sordum.

"Tabii ki hayır. Yarışmalar çok vahşice. Bu tarz bir yarışta kadınların olmasını uygun bulmuyorum."

"Neden? Kadınız diye erkeklerden geri mi kalalım?"

"Söylemek istediğim şey tamamen fiziksel güç ile ilgili."

Amirale döndüm ve "Bula bula bu mu?" diye sordum.

Açelya şok içinde ağzını kapatırken Amiral, "Saygılı ol." diye beni sertçe uyardı.

"O yarışları kazanacağım ve bu geri kafalı topluma bir kadının gücünü göstereceğim."

Amiral, "Uzatma." derken Açelya ayağa kalktı ve "Yanlış bir zamanda geldim sanırım." dedi.

"Kesinlikle. Amiral bana yemek yediriyordu. Gitsen de yemeğe devam etsem." dedim.

"Yediriyordu derken? Amiral bu kadın ne demek istiyor? Anlamıyorum."

Amiral, "Buralı değil. O yüzden kültürü çok farklı. Konuşması da iyi değil. Beraber yemek yediğimizi anlatmaya çalışıyordu." diye kıvırdığında güldüm.

"Neden bir kadın ile baş başa yemek yediğini de anlamıyorum Amiral."

Ben, "Neyi anladın ki zaten." diye mırıldanırken Amiral, "Kralımız misafirimiz ile benim ilgilenmemi istedi. Bu yüzden yemek yerken ona eşlik ediyorum." dedi.

Açelya, "Bunu dayımdan teyit edeceğim." diyerek gidince "Kral Tan'ın yeğeni miydi o?" diye sordum.

"Evet, İlge. Oydu."

"Geri kafalıymış."

"Nişanlım hakkında düzgün konuş. Yoksa görev falan dinlemem kelleni alırım."

"He aynen alırsın. Şimdi bana yemek yedir. Açlıktan geberiyorum."

Amiral söylenerek bana yemek yedirirken mutluydum.

Buradaki eğlencemi de bulmuştum.

Bana verilen işi hallederkrn o yarışlarda birinci olacaktım.

Kral Tan'a yaklaşacağım korkusu ile herkesin gerilmesini izlemek istiyordum.

Buradan kalmadan önce kralı öldürürsem çok keyifli olurdu.

"Ondan özür dileyeceksin ve bir daha böyle bir saygısızlık yapmayacaksın." diyen Amirale baktım.

"Sen hala o konuda mısın?"

"Kesinlikle o konudayım."

"Neden o kadınla nişanlısın Amiral? Saraylı diye mi nişanlandın?"

"Bu seni hiç alakadar etmez."

"Yoksa Kral Şah'ı öldürünce onun yerine kız kardeşi ve eşi mi geçecek sandın? Böylece Prenses Açelya veliaht olurdu. Geleceğin kralı mı olmak istiyorsun Amiral?"

"Yeter!" diye bağırarak elini masaya vurduğunda "Yalnız o masa kraliyet malı. Bence zarar verme." dedim.

Amiral işi hala şakaya vurduğum için öfkelenirken karşısında gülüyordum.

"Kadın haklı Amiral. O vurduğunuz masa bize ait."

Mahkumun Zehriحيث تعيش القصص. اكتشف الآن