Kazandı

2.2K 189 55
                                    

Turnuvayı sunan adam yanıma geldi ve "Biz rakip seçtirmeye en güçsüzden başlarız." dedi.

Kaşlarımı çatarak ona baktım. 

"Seni gebertirim."

"Bu kralın emri! Şimdi söyle kiminle karşılaşmak istiyorsun."

Ata'yı parmakla gösterdim.

"Ata'yı seçiyorum."

Herkes şok içinde bana bakarken Ata, "Kendinle bir birini seç." dedi.

"Bana bir biri olmadığı için bana en yakın güçteki seni seçiyorum." 

"Kaybedersin."

"Bu ne demek bilmiyorum."

"İyi, kabul ediyorum. Seninle karşılaşacağım." diyen Ata ile gülümsedim.

Herkes birileri ile eşleşmişti.

İlk sırada Ata ile ben vardım.

Bizim haricimizde herkes dışarı çıkarken Ata'ya sırıttım.

"Senin gibi güçlü bir adama yazık olacak."

"Önün açıktı, aramızdaki tek kadın olup işimize yarayabilirdin."

Yaptığı ima ile "Sadece bayıltıp bırakacaktım ama kaşındın." dedim.

Başlama düdüğü çalarken "Öldün." dedim.

Ata üstüme doğru gelirken yumruklarımı sıktım.

Fiziksel olarak benden güçlü olduğu belliydi.

Bilmiyor ki ben bu yaşıma kadar ondan güçlü adımlar öldürdüm.

Bana yumruk savurduğunda kenara çekilip yumruğunu engelledim.

Diğer eliyle yumruk atmak istediğinde yumruğunu tutup çenesine sert bir yumruk attım.

Yakın dövüşte kimse bu kadar iyi olduğumu bilmiyordu.

Oysa Karanlık Orman'da bu öğretiliyordu.

Ata şaşkın bir yumruk savurduğunda eğildim ve karın boşluğuna bir yumruk attım.

Dikilmeme izin vermeden başımı kolu arasına alıp diziyle karnıma arka arkaya üç dört tekme attığında öfkeyle bir sonraki tekmesinde bacağını yakaladım.

Bacağını kurtarmak için tekmeye devam ederken düşeceğimi bile bile diğer bacağına sert bir tekme attım.

İkimiz de yere sırt üstü düştüğümüzde hızla ayağa kalktım ve dirseğimi öne çıkartarak üstüne atladım.

Yerde yuvarlanarak kaçtığında küfrettim.

Kolum acımıştı.

Ayağa kalkıp bana sırıttığında kendimi toparladım.

Karşısına geçtiğimde "Çok yavaşsın." dedim.

Onu beklemeden üzerine koştum ve daha önce yumruk attığım çenesine yumruk savurdum.

Kaçmayı başarmıştı.

Umursamada tekrar tekrar denedim.

En sonunda denk geldiğinde kıt sesi duyuldu.

"Artık o ağzından ahlaksız sözler çıkamayacak."

Öfkeyle bana tekme attığında gerilemiştim.

Çenesine daha fazla vurup yerinden çıkarmalıydım.

Sonrasında karın boşluğuna devam ederdim.

 Üstüme doğru geldiğinde yumruklarımı sıktım. 

Bana bir yumruk attığında kendimi ondan korumuştum ki bunun tuzak olduğunu fark ettim.

Birden diğer eliyle yüzüme yumruklar attığında dayanamayarak yere düştüm. 

Ağzıma gelen kan tadıyla burnumu elimle sildim.

Kanatmıştı.

Bana tekme atacağında yuvarlanarak kenara çekildim ve sırtımdan güç olarak ayağa kalktım.

"Minik bir kızı hala yenemedin Ata." dediğimde "Sadece oynuyorum. Her avcı bunu yapar." dedi.

"Cık." 

"Ne cık?"

"Her avcı avının dikkatini dağıtır ve onu avlar." dedim ve aniden üstüne atladım.

Ne yaptığımı anlamazken bacaklarımı ona doladım ve arka arkaya çenesine yumruk attım.

Çenesi çıkmıştı.

Emindim. 

Beklemediğim bir şey yaparak bana kafa attığında gözüne yumruk attım.

"Madem böyle oynuyoruz." diyerek birden kendini öne doğru bıraktığında acıyla bağırdım.

Sırt üstü düşmüştüm.

O da üstüme düşmüştü.

Zaman kaybetmeden üstüme oturduğunda arka arkaya yüzüme yumruk atmaya başladı.

Dizimle ona vuruyordum ama işe yaramıyordu.

Başka çarem kalmamıştı.

Eldivenlerimi çıkardım ve boğazına sert bir yumruk attım.

Zehir boğazından bedenine yayılırken ağzından çıkan beyaz köpükler zırhıma damladı.

Üstüme yığıldığında onu kenara ittirdim ve ayağa kalktım. 

Başından beri bağırarak tezahürat eden izleyenler susmuştu.

Çevreme baktım. 

Herkes Ata'nın kazanacağını sanmıştı.

Belinay birden seyircilerin arasından ayağa kalkıp alkışlamaya başladığında gülümsedim.

Onunla tüm izleyenler alkışlamaya başlamıştı.

Sağlık ekipleri hızla sahaya girip Ata'yı kontrol ederken "Öldü." dedim.

"Yazık oldu." dedim ve ona bakmadan kenara yürümeye başladım.

Kolum çok kötü sızlıyordu.

Miran'dan önce baktırsam iyi olurdu.

Maçları sunan adam, "İlge kazandı!" diye duyuru yaparken ona göz devirdi.

Sanki anlamamışlardı.

Sırf egosundan dolayı benim kazandığımı söylemek istememişti.

Amiral'in yanına geldiğimde "Nasıldım?" diye sordum.

"Bir an eldiven takılıyken kazanacaksın sandım ki kazanabilirdin." diye fısıldadığında gülümsedim.

"Sadece yeterli gördüm. Yoksa yapardım."

"Yapardın."

Mahkumun ZehriWhere stories live. Discover now