Plan

1.8K 165 46
                                    

Hazırlanmak için bize temin edilen odaya girdiğimde diğer askerlerin çoktan hazır olduğunu gördüm.

"Geç mi kaldım?" diye sordum, merakla.

"Yok. Biz görev için erkenden hazırlandık. Çevrenin güvenliğini sağlamak için erken gitmemiz emredildi."

"Ben?" diye sordum.

"Sen bizimle daha sonradan geleceksin. Kral Tan'ı ve Kraliçe Nevra'yı korumak için görevlendirildik." diyen Altay'ı onayladım.

Dolaptan uygun kıyafetler çıkartırken Fırat'lar odadan çıkmıştı.

Onların çıkması ile Baturay, "Bize ek bir görev daha verildi." dedi.

Odada dört kişi kalmıştık.

"Neymiş o görev?"

"Veliaht ilanından sonra bir şenlik düzenlenecek. Bu şenlikte ise baskın gerçekleşecek."

"Ne baskını?"

"Kral Tan ordusunu hazırladı. Bu ülkeyi işgal etmeyi aklına koydu."

"Ama neden?"

"Prenses Açelya'nın ölen abisinin ve yengesinin katili olduğunu biliyor." diyen Çağan ile sanki şaşırmış gibi onlara baktım.

"Bu ülkeyi işgal edebilmesi için Boran'ı ve Belinay'ı da öldürmesi ya da tutsak etmesi lazım."

"İşgal kolaylaşsın diye öldürebildiğimiz kadar soylunun işini halletmeliyiz." diyen Altay'a "Onlardan biri benim sevgilim. Farkında mısınız?" diye sordum.

"Bu görev normalde üçümüze verildi." diyen Altay ile kaşlarım çatıldı.

"Şu an emirlere karşı geliyorsunuz."

"Sevgilini kurtarmak istiyorsan işgal başlarken onu koru."

Çağan'ın sözleri ile şaşırmıştım.

Bana yardım ediyorlardı.

"Sizin bu işten çıkarınız ne? Neden bana yardım ediyorsunuz? Boran'dan mı faydalanmak istiyorsunuz?"

Baturay güldü ve "Prens Boran bizim hala amiralimiz. O bizim üstümüz ve onurlu bir asker. Ona kılıcımız kalkmaz." dedi.

Gülümsedim.

Kral Tan ve Prens Bars birbirlerinden habersiz hareket ediyordu fakat düşünceleri aynıydı.

İkisi de yakın tarihte saldırıyı planlamıştı.

"Kral Göksal'ı, Kraliçe Talya'yı ve Prenses Açelya'yı ben hallederim. Siz uzak akrabaları halledin." dedim, sırıtarak.

Geriye sadece Boran ve Belinay kalacaktı.

Kral Tan ise onlara dokunmak istediğinde ben tarafından öldürülecekti.

Böylece Boran olağanüstü halden tahta hızla çıkarken Bars'ın da önünde bir engel kalmayacaktı.

Veliaht ilanı esnasında bı planı hem Bars'a hem de Boran'a anlatmam lazımdı.

Böylece ikisi de hazırlıklı olabilecekti.

Sessizce yutkundum.

Bugün çok zevkli olacaktı.

"O zaman beni bekleyin, hazırlanayım da gidelim." dedim.

Baturay, "Hızlı ol." dediğinde "Peki." diyerek kıyafetlerimi alıp banyoya girdim.

Hazırlanırken aynadan kendime baktım.

Yara izimi yine saçlarım kapatmıştı.

Tebessüm ederek bir toka aldım ve saçımı arkadan sıkı bir at kuyruğu yaptım.

Yara izim ortadaydı ama bu önemli değildi.

Bu yara izini göstermeyi sevmeye başlamıştım.

Hazırlandıktan sonra banyodan çıktım ve "Hazırım." dedim.

"Güzel olmuşsun lan." diyen Çağan ile gülerek "Kelleni alırım senin." dedim.

Bir askere uygun siyah, rahat edilmesi kolay bir pantolon, gömlek ve korse görünümde, kolsuz bir ceket giymiştim.

Biri tarafından hoş görünmek beni mutlu etmişti. 

"Onu almasan. Sadece iltifat ediyordum."

"Bakarız."

"Hadi artık çıkalım. Etrafı kolaçan edip plan yapmalıyız." dedi Baturay.

"Plan basit. Ben asıl önemli kişileri rahatça hallederim. Siz uzak akrabaları öldürün yeter."

"Oldu canım, başka?" diyen Altay'a "Elini kirlenmemiş olur, daha ne istiyorsunuz?" diye sordum. 

"Ortaklaşarak iş yapmak." diyen Çağan'a döndüm ve "Bu çok saçma bir istek." dedim.

"Biz bir ekibiz." diyen Baturay'a "Ve ben de bir suikastçiyim. Öldürülmesi istenilen kişi kim olursa olsun öldürürüm." diyerek odadan çıktım.

Diğerleri de odadan çıkarken Altay, "Ama bu görev tüm ekibe verildi. Adaletli bir paylaşım olmalı." dedi.

"Bence gayet adaletli. En güçlüye en zor görev."

Altay, "Yavrum hepimiz aynı sınavdan geçtik." dediğinde Çağan, "Abi kadın biraz haklı. Arenada yaptıkları biraz fazlaydı." dedi.

Güldüm ve "Akıllı biri." dedim.

Baturay, "Fırsat bulan öldürsün. Paylaşım yok." dedi.

 Bu kabul edilebilirdi.

"Anlaştık." dedim.

"Bence de anlaştık." dedi, Çağan.

Onlara göz ucuyla baktım.

Beni de ekipten biri olarak saymaları farklı hissettiriyordu.

Güzel bir histi ama yine arkamdan bıçaklanamazdım. 

Önlemimi almalıydım ne olursa olsun...

Mahkumun ZehriWhere stories live. Discover now