Suikastçiyim

2.2K 208 140
                                    

"Sen bu hayatta hiçbir şey olamadın İlge! Hiçbir zaman da olamayacaksın! Saçma kararların yüzünden buradasın ve hırsın yüzünden öleceksin!"

Sinirle kahkaha attım.

"Sen mi öldüreceksin beni?"

"Evet, ben!"

Hiç düşünmeden kılıcını alıp kendime doğru çektim.

Kılıç koluma girerken İltay şok içinde kılıcı bıraktı.

Benim sıramdı.

Kılıcı yerinden çıkardım ve elimde sıkı sıkıya tuttum.

"Ben hiçbir zaman kaybeden olmadım!"

Sinirle ona kılıç savurdum.

Geriye kaçtı.

"Benim hayatım iğrenç geçti! Birçok şey oldum! Yetim oldum! Hırsız oldum! Katil oldum! Suçlu oldum! Bir mahkum oldum!"

Kılıçla göğsüne bir kesik atmıştım.

"Ama ben asla bir asker olmadım! Olmam! En önemlisi..."

Bir kılıç darbesi de koluna gelmişti.

"Ben asla kaybeden olmadım!"

Kılıcı tam omzuna sapladım.

"Ben bir suikstçiyim!" diye var gücümle bağırdım.

Nefes nefese kalmıştım.

Çok kan kaybediyordum.

Umurumda değildi.

"Ben hedefimi seçersem o kişi ölür!" dedim ve sakladığım bıçağı çıkarıp ona doğru savurdum. 

Elimi havaya kaldırdığında elimi serbest bırakıp bıçağın yere düşmesine izin verdim.

Amacım onu diğer elimle yakalamktı.

İltay benim yerime tutup bıçağı karnıma sapladığında güldüm ve sakladığım ikinci bıçakla beni bıçakladığı yerden onu bıçakladım.

Karnımdaki bıçağı çıkarıp onu da karnına sapladım. 

İltay artık sendeleniyordu.

Kendini zor tutuyordu.

"Bana acı koyar mı sanıyorsun lan?" diye bağırdım.

"Ben doğarken katil oldum!"

Kahkaha attı ve ona sert bir tekme attım.

Düşmemek için arenanın sütununa tutundu.

"Ben Karanlık Orman'da aylarca kaldım! İnsan eti yiyen insana eşlik de ettim! Bir insanı öldürmeden nasıl acı çektireceğimi de öğrendim!"

Gözüme kestirdiğim baltayı yerden aldım ve var gücümle sağlam olan omzunu kopardım.

İltay acıyla bağırırken "Kandan zevk alan birini kanla korkutamazsın." dedim.

Daha önce düşürdüğüm satırı elime aldım ve üstündeki kanı usulca yaladım.

Satırla hiç düşünmeden bacağına vurdum.

İltay yere sırt üstü düştüğünde bacağına saplanan satıra ayağımla bastırdım. 

İltay'ın acı çığlıkları tüm arenada yankılanıyordu.

Birçok kişi bakamıyordu.

"Ben iki sene suçluların adının bile bilinmediği, ülkenin en korkunç hapishanesinde iki sene kaldım!"

Satırı var gücümle bastırdığımda bacağının bir kısmı kopmuştu.

"Ben iki sene yemek yemedim! İki sene işkenceye maruz kaldım! Tecavüze uğradım! Binlerce kez!"

Karnındaki bıçakları çıkardım. 

 Kanlar akan karnına daha çok acı çeksin diye oturdum.

"Hayatım boyunca binlerce insan öldürdüm!"

Bıçaklardan birini sağ göğsüne onlarca kez sapladım.

"Peki benim hayatım neden bu kadar iğrençti İltay? Cevap ver!"

Konuşamıyordu.

Sadece ölmek istiyordu.

"Senin baban yüzündendi!"

İkinci bıçakla yüzüne benimkine benzer bir çizik çektim.

"Dalga geçtiğin bu yara da sizin gibiler yüzünden oldu!"

Yüzüne bir yumruk attım.

Bir yumruk daha, bir yumruk daha, bir tane daha...

"Ve ben hapishanede öleceğimi sanarken bana bir fırsat verildi. Bu fırsatı ne için kullanacaktım, biliyor musun?"

Yüzünü çizdiğim bıçağı tam gözüne sapladım.

"Beni bu iğrenç hayata sürüklerken beni zevkle izleyen insanları gebertmek için yemin ettim!"

Ellerim titriyordu.

"Anlıyor musun beni?"

Boğazına sarıldım.

Onu boğarak öldüremezdim.

Başını yere vurmaya başladım.

"Ben de aynı hayatı yaşıyorum, dedin!"

Gözümden bir yaş süzüldü.

"Sana güvenmemi sağladın!"

Bilinci kapanmıştı.

Umursamadan başını yere vurmaya devam ettim.

"Kardeş olduğumuzu bile bile beni siktin lan sen!"

Başından kanlar akıyordu.

Baltayı yerden ellerim titrerken aldım.

"Beni öldürüyordun az kalsın. Hem de iki kere. Ama başaramadın."

Baltayı hiç düşünmeden boynuna indirdim.

Kafasını koparırken zorlanarak ayağa kalktım.

Başını da saçlarından tutarak kaldırdım.

"Şu an ölsem dahi umurumda değil! Ben bir suikastçiyim ve hedefim sendin! Seni geberttim! Ben kazandım! Ben! Ben herkesin erkek sandığı, ben herkesin ölü sandığı o suikastçiyim! Herkes bilsin lan!"

Başı sinirle arenanın çevresinde yakılan büyük meşaleye fırlattım.

Başı yanarken "Ben bu ülkenin en korkulan ve kayıtlarında en acımasız diye bilinen suikastçiyim!" diye bağırdım.

Dengemi koruyamazken sendelenmeye başladım.

Ellerim titriyordu.

"Ben kazandım." derken sırt üstü düştüm.

Ama yere düşmedim.

Birinin kucağına düştüm.

Baktığımda bu kişi Prens Bars'tı.

Amiral de bana çok yakındı, endişeyle bakıyordu.

Gülümsedim.

"Ben kazandım."

Gözlerim kapanırken de gülüyordum.

Mahkumun ZehriWhere stories live. Discover now