Tutuldum

2.3K 184 212
                                    

Sabah uyandığımda Bars'ın yatağındaydım.

Gece içmiştim.

Tüm olanları yarım yamalak hatırlıyordum.

Yanımda uyuyan Bars'a baktım.

Çıplaktı.

Hafifçe kendi bedenimi kontrol ettim.

Ben de çıplaktım.

Üzerimde sadece eldivenlerim vardı.

Odaya girdiğimiz anı hatırlıyordum. 

Odaya girdiğimizde Bars birden belimden tutup beni kendine çekmişti.

Gülerek kollarımla onu sardım ve "Seni istiyorum." diye fısıldadım.

"Bunun farkındayım ve bu çok hoşuma gidiyor."

"Başka ne hoşuna gidiyor Prens?"

"Benimle ve benim olmanı."

Oflayarak başımı ovaladım. 

Bugün uzun yol gidecektik ve baş ağrısı çekmek istemiyordum. 

Yatakta doğruldum ve hafifçe Bars'ın üzerindeki örtüyü çektim.

Küçük prensi gördüğümde güldüm.

"Birileri doymadı mı?"

Uyanan Bars'a baktım.

"Sarhoşken seviştik. Bazı şeyleri doğru mu hatırlıyorum diye kontrol ettim."

"Doğru mu hatırlıyormuşsun?"

Başımla onu onayladım. 

"Kesinlikle doğru hatırlıyorum ve her yerim ağrıyor. Bugün yola çıkacağız, kibar olamaz mıydın?"

Gülerek boynuma bir öpücük kondurdu.

"Söylenme de hazırlan. Çok uyumuşuz."

"Yok, çok uyumadık. Geç uyuduk, geç kalktık."

"Öyle de denilebilir." diyerek yataktan kalktığında surat astım.

Yataktan kalkasım yoktu.

Bars pantolonunu giymişti ki kapı tıktıklandı.

Örtüyü üstüme çektim.

Bars, "Gel!" dediğinde Amiral içeri girdi ve Prens'i selamladı.

"Kralımız sizi büyük salonda bekliyormuş. Hazırlıklarınızı yapıp aşağı inmeniz gerektiğini söyledi."

"İnerim inerim de neden sen haber getirdin? Saray muhafızlarının işi bu, senin gibi bir amiral haberci olmaz."

"Kralımız son hareketlerimden dolayı beni bir nevi cezalandırıyor. Bu sabah da iyi bir azar işittim."

Prens yavaşça Amiral'ın omzuna vurdu.

"Merak etme, amcam birkaç güne normal haline döner."

Amiral, "Etmiyorum." derken bana bakıyordu.

Yüzü düşmüştü.

"Ben daha fazla sizi rahatsız etmeyeyim, iyi günler." diyen Amiral odadan çıkınca Prens, "Adam neredeyse her saniye sana baktı." dedi.

"Biraz öyle oldu. Sanırım beni çıplak beklemiyordu."

"Prenses Açelya ile ayrılma sebepleri sensin gibi duruyor." dediğinde "Sadece Amiral onu sevmiyordu ve Prenses Açelya'nın dayanılmaz kıskançlıkları bu ilişkinin sonunu getirdi." dedi.

"Prenses Açelya haksız mıydı kıskanmaktan?"

"Haklıydı, ben çok kışkırttım."

"Amiral da hiç uğraşmadı. Çünkü sende gözü var." 

"Belki."

"Amiral kendi yaşıtları ile takılma. Otuza yaklaştı yaşı ve sen daha yirmilerinin başındasın."

"Abartma." dedim.

"Benden beş yaş büyük. Ben de yirmilerin başında değilim. Ortalarındayım."

"Kızma, sadece yorum yaptım."

Yataktan kalktım.

Amiral'in bakışları beni üzmüştü.

"İlge." diyen Bars'a döndüm.

"Efendim."

Ellerini belime yerleştirdiğinde ona baktım.

"Ben de kıskanıyorum. Surat asma bana. Üzülüyorum."

"Sadece..."

"Sadece olmasın İlge. Sen ve ben olalım. Biz olalım. Sadece olmadan olalım."

Demirci'nin sözleri aklımı kurcalıyordu.

Miran tarafından ihanete uğramıştım.

Üstüne Bars'ın beni arkamdan bıçaklamasını istemiyordum.

"Peki biz ne kadar olabiliriz?"

"Bu da nasıl bir soru?"

"Suikatçi olduğum ortaya çıktı ve sen bir prenssin. Hatta yakın bir zamanda o kral tahtına oturacaksın. O zaman da biz olalım diyebilecek misin?"

"İlge sen beni çok yanlış anladın."

"Nasıl anladım?"

"Seni öylece kullanmak, işim bitince bir kenara atmak istemiyorum. Benim ol, benimle ol. Aile olalım istiyorum. Kral olacaksam kraliçem ol istiyorum."

"Ama..."

Konuşmama izin vermedi.

"Ben kral olursam kim seni benden alabilir?"

"Öyle sanırım."

Yavaşça yanağımı okşamaya başladı.

"Ben ileride çocuk sahibi olmak ister misin diye bile derde girdim."

"Ne?"

Bu komik gelmişti.

Biraz da tatlıydı.

"Eğer benimle olmayı kabul edersen veliahtlar, prensesler doğur istiyorum."

"Yavaş gel adamım."

Güldü.

"Asla bitmeyecek bir ilişki istiyorum."

"Bu söylediğin kişiliğime ters, biliyorsun."

"O zaman senin kişiliğine göre hareket ederiz."

Güldüm, "Aptal herif." dedim.

"Seni seviyorum İlge. Sürekli yaramazlık yapan, beni hep şaşırtan sana tutuldum."

Peki ben?

Ne hissediyordum?

Bu sıralar duygularım çok karışıktı.

Amiral aklımı çok kurcalıyordu.

Bars ise bana mutlak bir güç öneriyordu.

İkimiz dünyanın hakimi olaabilirdik.

O öldükten sonra tek sahibi de olurdum.

Dudağına bir öpücük kondurdum.

"Hayallerin çok tatlı ama şu an gerçek hayattayız ve Kral Tan seni bekliyor. Hazırlanıp yanına git."

"Emrin olur Kraliçem."

Mahkumun ZehriWhere stories live. Discover now