Suçlu

3.8K 276 50
                                    

"Şimdi anlat bakalım, ne oldu?"

"Prens Aytuğ'u öldürmek için onu hobi odasına götürmüştüm ama adam güçlü çıktı. Bir süre sonra dışarıdan ayak sesi duydu ve sesin sahibi olan iki muhafızı bağırarak odaya çağırdı."

Derin bir nefes verdim.

"Adamları sadece dokunarak öldürdüğümde Prens Aytuğ sevinç ve heyecan ile kahkaha attı. Proje işe yaramış, diye bağırdı."

"Senin öyle mi doğman istenmiş öyleyse?" diye soran Prens Bars'a "Öyle olsaydı doğumda kraliyet mensuplarının ayarladığı doktorlar ve askerler olurdu. Beni bırakmazlardı. Beni esir ederlerdi." dedim.

"O zaman?" diye sordu.

"Belki de bu güç annemde de vardı. Bu proje zırvalıkları onun başından geçmiştir."

"Öyle olsavdı annen buradan kaçamazdı."

Oflayarak yatağa uzandım ve "Bilmiyorum." dedim.

Prens Bars gülümseyerek bana baktı ve "Ölmeden önce son itliğini yapıp yalan atmış olamaz mı?" diye sordu.

Ben de Prens Aytuğ'a kendisinin ölmesini babasının istediğini söylemiştim.

Ya benim yalanımı anlayıp beni başka bir yalanla cezalandırmaya çalıştıysa?

Bunu asla bilemezdim.

En azından bu lanetimin sebebini anlayana dek.

"Bilmiyorum. Açıkçası onun bilip senin bilmemen... Senden şüphelenmemi sağlıyor Prens."

Prens gülerek yanıma uzandı ve "Sen nefes alan her canlıdan şüpheleniyorsun." dedi.

"Almayanlar daha tehlikeli."

"Neden?"

"Yaşayanların sırlarını bulmak kolaydır ama ölenler mezarlarına nasıl sırlar taşıdılar bilemeyiz."

"Belki..."

Prens Bars'a baktım. 

Tavana bakıyordu.

Elimi yavaşça yanağına götürdükten sonra "Bir insanı eldivensiz hissetmek istiyorum." dedim.

Amiral'i öyle hissetmiştim aslında.

Onun geçmişini araştırıp neden zehirlenmediğini öğrenmek için Prens'ten yardım alabilirdim.

"Eğer bir yolu var ise tedavin için en iyi hekimleri getirtirim."

"Bars."

Bana döndüğünde derin bir nefes verdim.

"Sana söylemem gereken bir şey daha var."

"Söyle bakayım."

Söylemek için ağzımı açmıştım ki kapı hızla çalındı.

Utanmasalar kapıyı kıracaklardı.

Prens ile ayağa fırladığımızda "Bir saniye." diye fısıldadım. 

Prens bana bakarken hızla üstünü çıkarttım.

"Ne yapıyorsun?"

"Üstümde sadece bir uzun kollu tişört var. Tek başıma sevişmiş gibi durmak istemedim."

Kapı çalınmaya devam ederken Prens, "Gel!" diye bağırdı.

Amiral arkasında bir düzine asker ile geldiğinde anlamayarak ona baktım.

Amiral sinirle karşımda durduğunda "Ne oluyor Amiral?" diye sordum. 

"Onu zindanda düşünürsün!" 

Alayla güldüm.

"Beni sen mi zindana attıracaksın?"

"Ben attıracağım."

Amiral bana vurmak için elini kaldırmıştı ki Prens, sinirle "Amiral haddini bil ve kenara çekil." dedi.

"Prensim sizin karşınızda saygısızlık etmek kesinlikle istemem fakat bu hain köpek Prens Aytuğ'u öldürdü."

"Ne?" diye bağırdım.

"Sen ne saçmalıyorsun? Ne zaman öldürmüşüm Prens Aytuğ'u? Beni öylece suçlayamazsın. Suçlu değilim ben."

"Şenliklerden Prens Aytuğ'u saraya çektiğini gördüm. Sonrasında ise Prens Aytuğ ölü bulundu. Onu sen öldürdün."

"Amiral siz tam bir geri zekalısınız."

"Sakın numara çekmeye çalışma." diyen Amiral ile sinirle "Üstüme bir bakar mısınız?" diye bağırdım. 

Amiral ve arkasındaki askerler bana ,üstüme, baktıklarında derin bir nefes verdim.

"Tüm akşam Prens Bars ile buradaydım."

"Prens Aytuğ'u neden sarayın içine çektin öyleyse?" diye sordu.

"Çünkü bunu Prens Aytuğ istedi. Sıkılmıştı. Sanki bir şey olmuş gibi kendisini içeri çağırmamı talep etti. Geberdiyse bu benim suçum değil."

"Yine de onu son gören sensin. Seni sorgulamamız lazım."

"Hayır, yanında iki muhafız vardı. Hatta onları görünce bana teşekkür edip gidebileceğimi söyledi ve beni gönderdi."

"Muhafızları tarif et."

Öldürdüğüm iki muhafızı tarif ettiğimde Amiral, "Onlar da ölü bulundu. Hem de senin tarzındaydı öldürülüşleri." dedi.

Prens, "Bu kadar yeter Amiral. Bu kadın benim yanımdaydı. Masum oluşuna kefilim. Şimdi bizi cesedin bulunduğu yere götür. Durumu görmek istiyorum." dediğinde Amiral, "Emredersiniz." dedi.

Prens, üstüne bir şeyler alırken bana da "Üstüne benden bir şeyler al." dedi.

"İstemiyorum." dedim ve sadece ayakkabımı giydim. 

Amiral ne kadar Prens'ten benim masum olduğumu duymuş olsa da artık tedbiri elden bırakmazdı. Çok daha dikkatli olmalıydım.

Mahkumun ZehriWhere stories live. Discover now