Mahkumun Zehri

Başaracağız

"Prensesi öldüren kişi kral ve kraliçeyi öldüren kişiyle farklı. Hem de çok farklı biri."

Merakla ona baktım.

"Yarış sunmuyorsun, heyecanlandırma."

"Kız kardeşini kendisi öldürdü Prens Bars."

"Prenses Açelya'ya inandım ama buna inanmam. Prens Bars ile kız kardeşi çok yakındı. Her gün birlikte vakit geçirir, eğlenirlerdi."

Boran yataktan kalktı ve yoldan getirdiği eşyaları kurcalayıp bir dosya çıkardı.

Geri yatağa oturdu, dosyayı önüme bıraktı.

"Prens Bars ile kız kardeşinin her dışarıya birlikte vakit geçirdiklerini gösterirken Prens Bars'ın gittiği yerler. Hepsi kanıtları ile bu dosyada var."

"Ama..."

"Saray hizmetlilerini biraz zorladığımızda ikisinin arasındaki tüm sorunları anlattılar. Prenses'in öldürüldüğü gün büyük bir kavga etmişler."

Prens Bars taht için belki annesi ile babasını öldürmüş olabilir diye düşünmüştüm fakat kız kardeşini öldürmüş olabileceği aklıma bile gelmemişti.

Kız kardeşinin katilini bulmam için söylediği her şey yalandı.

İyi numara yapıyordu.

"Öldüren kişinin Bars olduğunu sen öğrenebildiysen bunu Kral Tan da biliyordur. Hatta saraydaki herkes."

"Evet, zaten."

"O zaman neden Prens Bars cezalandırılmadı? Kendi kız kardeşini öldüren birinin taht için kimleri öldürebileceği belli."

"Prens Bars'ın büyük bir tehlike oluşturduğunu herkes biliyor ama Prens Bars hem dış işlerde vazgeçilmez biri. Hem de eski kralın ailesinden sağ kalan tek kişi o. Eğer öldürülürse halk katilin bulunması için her şeyi yapar."

"Yalandan birini katil diye halka sunup bu işten sıyrılabilirler."

"Halkın okumuş kesimi öldürenin saraydan olduğunu anlar. Diğer kesimi ise bu kadar bulunabilecek bir katilin bu kadar geç bulunmasından dolayı isyan çıkarırlar."

"Uğraşmış rolü falan yapabilirler. Çok zor değil."

"Prens Bars'tan olabildiğince yararlanacak. En sonunda kız kardeşini öldürdü bahanesi ile onu öldürecekler."

"O zaman biz geriye mi çekilsek?" diye sordum.

"Nasıl? Neden?"

"Kral Göksel; Kral Tan'ı ve Prens Bars'ı öldürmek istiyor. Prens Bars; Kral Tan'ı ve Kral Göksal'ı öldürmek istiyor. Kral Tan ise Prens Bars'ı öldürmek istiyor. Bence geriye çekilelim ve kazananı gebertip bu işten sıyrılalım."

"Yavrum bu kadar hainin olduğu yerde bizi öldürmek isteyen yok mudur?"

"Şey... Vardır, olabilir."

"Onlar bizi öldürmeden bizim de bu oyuna dahil olup onlardan hızlı olup onları öldürmeliyiz."

Ofladım.

"Her şey bitince sakin bir hayat yaşayabilecek miyiz?"

"Eğer kral ve kraliçe olursak bilemiyorum."

Sakin, huzurlu bir hayat yaşamak istiyordum.

Benden direkt kraliçe diye bahsetmesi hoşuma gitmişti.

Benimle olmayı istiyordu.

Bu isteği rütbesi ne kadar artarsa artsa değişmeyecekti.

"O zaman girelim bu oyuna."

Gülümsedi.

"Sen Prens Bars'ı dinleyerek önce Kral Göksal'ı ve eşini öldür. Ben sana yardım ederim."

"Ailenin ölümünden sonra sana sahip çıkmış. Onu öldürmemi istediğine emin misin?"

"Sahip çıkmaktan bahsettiği para yollayıp eğitimli ve saygılı insanlar olmamız için bizi zorlamasaydı."

"Çünkü sizin kraliyet ailesine uygun büyümenizi istedi.'

"Evet, bunun sebebi de bir gün belki işine yararız diye."

Gülümsedim.

"Onun emeğini boşa çıkarmayalım ve seni o tahta çıkartalım."

"Kız kardeşimi de buraya getirtiyorum."

"İyi yapmışsın."

Duraksadım.

"Ben döndüğümde sen burada mı kalacaksın?"

"Öyle olmalı. Kral olacağım. Mecburum."

"O zaman yanına dönmek için acele edeceğim. Söz veriyorum."

Gülümseyerek yanağımı öptü.

"Seni bekleyeceğim."

Tebessüm ettim.

"Bunu birlikte başaracağız."

"Evet, başaracağız."