-Bölüm 20-

37.4K 1.8K 88
                                    

-Bay ve Bayan ALTINOK-

Sabah gözlerimi Barbarın odasında açtığımda üzerime bir battaniye örtüldüğünü ve kafamın altına da bir yastık konduğunu fark ettim. Yavaşça doğrulurken odayı süzdüm; Barbar yoktu, masanın üzerinde defterlerim düzenli bir şekilde duruyordu. Yataktan kalkıp masaya ilerledim ve defteri açıp içine baktım. Sınıf arkadaşımdan ödünç aldığım defterle karşılaştırınca sabaha kadar hepsini yazmış olduğunu gördüm. Defterleri de alıp odama geçtim ve hazırlanıp aşağıya indim. Görevli bayanla selamlaşıp kahvaltı masasından biraz atıştırdım ve okula gittim.

Okul yine prova ve derslerle son bulduğunda elim için hastaneye uğradıktan sonra eve döndüm. Biraz test çözüp uzandım ve şu piyano mevzusunu nasıl çözebileceğimi düşünmeye başladım. Fakat ne kadar düşünürsem düşüneyim Barbarınkinden daha iyi bir yöntem bulamadım.

Kapının açılma sesini duyunca koltukta doğrulup içeri giren kişiye baktım. Tabii ki de anahtarıyla içeriye giren kişi Barbardan başkası değildi. En azından "Hoş geldin." deme nezaketini gösterip geri yattım. Neyse ki o da "Hoş buldum." deme zahmetini gösterdi. Merdivendeki ayak sesleri giderek uzaklaşırken tavana bakıp düşünmeye devam ettim. Acaba Akından mı isteseydim? Barbarın yaptığını o da yapabilirdi.

Az önce uzaklaşan adım sesleri bu kez yaklaşmaya başladı ve Barbar gelip ayakucumdaki koltuğa oturdu. Üzerinde bir kot pantolon ve bordo örgü bir kazak vardı.

"Senin şu an piyano çalman gerekmez mi? Bak gecemi boşa harcamak istemiyorum. Kaliteli bir müzik dinletemeyeceksen gelmem."

"Seni davet etmedim ki?"

"Yardımımı istemeyen sendin."

"Demek ki ihtiyacım yok."

"Peki, tamam." deyip televizyonu açtı.

Doğrulup ayaklarımı koltuktan indirdim ve oturur pozisyona geçip gözlerimi kıstım. "Neden bu kadar çok istiyorsun gelmeyi." diye sordum. Bana dönüp dirseklerini dizlerine yasladı bu yakınlaşma sayesinde ıslak gibi duran kirpiklerini daha yakından izleme fırsatı buldum. Cidden en az gözleri kadar harikaydı kirpikleri de.

Gözlerini kısıp "Derdim gelmek olsa bunu kolaylıkla yaparım zaten." dedi. Ardından kalkıp gitti bense bana bıraktığı sorularla kala kaldım. Ne demek istemişti? Derdi gelmek değilse niye benimle uğraşıp duruyor bu Barbar herif!

Kalkıp odama gidip notlarımı tamamlamaya çalıştım. Bu gün Barbarın yazması sayesinde tam not aldığım yazıyla karşılaştırınca rezalet duruyorlardı tabii. Dün o kadar benim için yazı yazdı. Teşekkür etmem gerekir diye düşünüp onun odasına ilerledim. Belki Barbarın ağzından laf alabilirim şu gösteriye niye gelmek istiyormuş öğrenirdim.

Kapıyı çalıp beni içeri çağırmasını bekledim. "Gel!" komutu ile içeri girdiğimde yatağına uzanmış bilgisayardan bir şeyler yapıyordu. "Ne yapıyorsun?"

"Niye geldin?"

"Dün gece benim için yazı yazdın ya teşekkür etmek istedim. Senin aksine ben gayet ince bir insanım."

Bilgisayardan kafasını kaldırıp "İncelik mi istiyorsun?" diye sordu. Oldukça ciddi duruyordu. Cevap vermekte bir süre tereddüt ettim. Fakat hâlâ bana ciddiyetle baktığını görünce "Senin gibi bir Barbardan mı? Ah! Yapma senden yapamayacağın şeyler isteyip seni zor duruma sokmam endişelenme." diye dalga geçtim.

Bilgisayarı bir kenara koyup derin bir nefes alıp verdi. "Ne istiyorsun benden?"

"Sen ne istiyorsun?"

Barbar Where stories live. Discover now