amorf: atomları bir düzene göre değil de gelişigüzel dağılmış olan (bünye); kendine özgü bir biçimi olmayan (nesne)
biçimsiz, düzensiz gelişigüzel ilişkiler yumağı...
amorf.
Uyarı:
Kurguda +18 öğeler barındıran bölümler yer alıyor ve hikaye iki erke...
"Senden kaçmaya çalışsam da saklanacak bir yer bulamıyorum...
...bakışın beni yakalıyor, her geçen gün daha da sertleşiyor..."
...
"Saçlarımı okşa, uyut beni, ben uyumadan gitme..."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ellerini yağmurdan karışmış siyah tutamlarda gezdirdi. Jongin yan dönüp, cenin pozisyonunu aldı, Sehun'un daha fazla saçlarıyla temas etmesini sağladı. Yüzü sarışına dönük, saçlarında onun parmakları yarı aralık gözleriyle komodinin üzerindeki lambanın aydınlattığı kitaplığa bakıyordu. Ya da yalnızca bakar gibi yapıyor aslında çok farklı şeyler görüyordu. Gözünden süzülen tek damla yaşta gördüklerinin şu an o odayla olanlarla ilgisi olmadığının ispatıydı.
Sehun sessizliği bozmadan, neredeyse nefesini tutarak uzunca bir süre esmerin gözyaşlarına tanıklık etti. Jongin, yıllardır hissetmediği dokunuşu, o dokunuşun kalbinde yarattığı huzuru ne kadar özlemiş olduğunu o ana dek hiç fark etmemişti. Yalnızca babasını değil, babasıyla birlikte rol modelini, en yakın arkadaşını ve onu kaybetmesine neden olduğunu düşündüğü için ailesinin geri kalanını da kaybetmişti. Yalnızdı. Uzun süredir çok yalnızdı. Ama şu dakika o yalnızlık ondan çok uzaktı. Bu düşünceyle gözleri kapandı. Titreyen kirpikleri duruldu. Sehun saçlarını okşamaya devam ederken kalbinin akış yönünü kontrol edemeyeceğini hiç bilmiyordu. Herkesin taptığı seks tanrısı Kim Jongin, onun aslında dolu olduğunu sandığı kalbini zorluyordu. Hem de kimseye yapmadığı şekilde, kimsenin yapamadığı şekilde.
Esmerin uyuduğunu görmesine rağmen bir süre daha saçlarını okşamaya devam etti. "Ne kadar çaresiz" diye geçirdi içinden. Jongin hiç tanımadığı biriydi yine, daha önce hiç görmediği bir Jongin şimdi parmaklarının altında uykusunda iç çekerek yatıyordu. Acı bir tebessüm yerleşti Sehun'un dudaklarına. Son defa saçlarında gezdirdi parmaklarını, yanağını okşadı. Yavaşça kalkıp terasa çıktı. Bu gece olan her şeyi yok sayıp, esmerle birlikte uykunun kollarına bıraktı. Tenindeki sarı tüyleri harekete geçirecek sıcak nefesin başkasına (Baekhyun'a) ait olduğunu sandığı gibi uyur halde bıraktığı duyguların, düşüncelerin de hep öyle kalacağını sanıyordu.
Sehun sabahın ilk ışıklarıyla selamlaşıp terastan geçerek kendi dairesine döndü. Usulca araladığı kapıdan başını uzattığında Baekhyun'un uyuyan bedeniyle karşılaştı. Ses çıkarmadan kısa gencin yanına uzanıp kime aşık olduğunu hatırlatmaya ihtiyaç duyuyordu belki kendine...
Ama aşk öyle bir şey değildi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
