4/8 * 3.5 - Siktir git!

4K 424 485
                                    




EXO - FALL

"Nefes bile alamıyorum, ne kadar çok kaçmaya çalışırsam o kadar derine batıyorum..."


...

Kapının önüne geldiğinde derin bir nefes aldı Sehun. Kurtuluşu yoktu, Baekhyun ve onun seks tanrısının geçirdiği mükemmel geceyi dinlemek zorunda kalacağını düşünüyordu. Sonuçta Baek aylardır söylediği şeyi yapmış şimdi ise bunu ballandıra ballandıra anlatma zamanıydı. İşte tam da bu yüzden eve gelirken ayakları geri geri gidiyordu.

Duyduğu inlemeler ve zihnindeki Jongin görüntüleriyle yeterince zorlanmıyormuş gibi daha fazlasını da bilmek durumunda kalacaktı. Şifreyi tuşladı, kapıdan içeriye girdiğinde Baekhyun çizim masasının başında kulağındaki kulaklıklar sayesinde dünyayla bağını kesmiş jüriye hazırlanıyordu.

"İlginç" diye düşündü Sehun. Ortam fazlasıyla sakindi.

Yaklaşıp Baek'in omuzuna dokundu.

"Aaa geldin mi? Seni merak ettim, aradım ama telefonun kapalıydı."

"Ofisteydim, şarjım bitmiş olmalı."

"Hımm. Yorgun görünüyorsun."

"Yorgunum. Sen de iyi görünmüyorsun. Bir sorun mu var?"

Sehun durumu yadırgamıştı. Baekhyun hiç olmadığı kadar durgun ve dağılmış görünüyordu. Hem onun Sehun zorlamadan çizim yaptığı gün sayısı bir elin parmaklarını geçmezken bu gece oturup çiziyor oluşu bile bir sorun olduğunun kanıtıydı.

"Yoo. İyiyim."

Sehun ikna olmasa da şüpheli gözlerle arkadaşını süzüp "peki" dedi. Jongin'e sinirli olsa da Baekhyun'un bu konuda hiç suçu yoktu ona göre. Suçlu olanın kendisi olduğunu düşünüyordu. Baek'ten sakladığı her şeyin bedelini ödüyordu bir anlamda. Ancak kumral gencin durgunluğunun altındaki neden yüzünden endişelenmeden duramıyordu. O çıktıktan sonra kötü bir şey mi olmuştu ya da Jongin Baekhyun'u incitmiş miydi? Bu tarz sorular kafasına doluşmaya başlarken kendini tutamadı ve sordu.

"Dün gece..."

Baekhyun duyduğu kelimelerle bir anlığına dondu. Geceye dair aklında bir takım görüntüler vardı ama bu görüntüler hep Chanyeol'a aitti. Sehun devam edemeden sözünü kesip açıkladı.

"Ben. Ben dün gece yan dairedeydim. Kai'le yattım."

"Hı, hı. Duydum."

Baekhyun utanan bakışlarla Sehun'un gözlerine baktı. "Ben üzgünüm seni rahatsız edebileceğimi düşünmemiştim."

"Yok önemli değil. Zaten daha sonra çıktım evden. Yalnız kalmanız daha iyi olur diye düşündüm. Bilmemem gereken şeyleri bilmek hoş değil, anlarsın ya." Sehun sahte bir gülümsemeyle birlikte Baekhyun'un saçlarını karıştırıp mutfağa yöneldi. Elbette yönelmeden önce Baekhyun'un yakasının açıkta bıraktığı izleri de görmüştü. Gözlerini sımsıkı kapatıp o görüntüyü hiç görmemiş olmayı diledi.

"Yiyecek. Yiyecek bir şeyler hazırlayacağım ister misin?"

"Hayır teşekkürler."

Diğerine belli etmese de bedeni alev almış gibiydi, hani o ateşten kurtulmak istiyor ama söndürmek için gözyaşlarını çağırması gerektiği için yanmayı seçiyordu. Baekhyun'un yanına döndüğünde, hala arkadaşındaki gerginliğin nedenini çözemediği için zorladı.

"Seni rahatsız eden bir şey mi yaptı?"

"NE?"

"Garipsin Baekhyun, sana istemediğin bir şey mi yaptı?" Sehun gerçekten Jongin'i öldürmek için kanıt toplar gibi iz sürüyordu. Sonunda bir sürü bahanesi olacak ve onu hayatlarından soğukkanlılıkla çıkaracaktı, tabii hayal dünyasında.

Amorf *sekai*Where stories live. Discover now