amorf: atomları bir düzene göre değil de gelişigüzel dağılmış olan (bünye); kendine özgü bir biçimi olmayan (nesne)
biçimsiz, düzensiz gelişigüzel ilişkiler yumağı...
amorf.
Uyarı:
Kurguda +18 öğeler barındıran bölümler yer alıyor ve hikaye iki erke...
Artık ikisinin de kabullendiği ve yalnızca ikisinin bildiği gizli bir dünyaları vardı. Kaçamak bakışlarla, gizli gülüşlerle hiç akıllarına gelmeyeni yaşayacaklardı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
...
Baekhyun proje dersinin öğleden sonraki bölümüne kalmayan Sehun'un ardından eve dönmeyi düşündü ancak, onu o derste tutan Sehun değil Chanyeol'du. Uzun olan diğer hocalarla birlikte kapıdan girdiğinde Baekhyun'un gözleri parladı. Bu adamın erkek arkadaşı olması fikri içini kıpır kıpır ediyordu.
"Gerçekten biz...
O, o benim erkek arkadaşım değil mi" diye fısıltıyla sordu kendine. Cevap ise, soruyu duymamış ancak yanağındaki çukuru belirginleştiren Chanyeol'un gülümsemesinden gelmişti. Sanki orada yalnızca Baekhyun varmış gibi bakan sevimli iri gözler insana kendini özel hissettiriyordu.
Derse giren 5 hocadan Profesör ve kıdemli öğretim görevlisi Doç. Ünvanlı olan kısa bir süre etrafta dolaşıp çıktıktan sonra, Chanyeol ve diğer öğretim görevlisi stüdyodaki en önde bulunan çizim masalarına aralıklı olarak oturdu. Derse kalan öğrencilerin proje konuları, arazi seçimleri konusunda tashih vermek üzere hazırlandılar.
Asistan Wu bu süreçte tashih alan öğrencileri not ediyordu. Anlaşılan Profesör Yang yalnızca tasarım konusunda değil, sorumluluklar konusunda da baskıcı bir tutum içerisinde olacaktı, hep olduğu gibi. Baekhyun bu adamı neden sevmediğini tekrar hatırladı. Onun girdiği derslerde ya devamsızlıklarla ya da ödev teslimleriyle ilgili sorunlar yaşardı. İlkokul gibi yoklama alıp durması onun tutucu bunaklığından başka bir şey değildi Baekhyun'a göre, oysa Profesör tüm gün süren dersi için yoklamayı tüm gün açık tutar, okula 3 dakikalığına uğrayan bile stüdyoya gelip imza atıp gidebilirdi.
Chanyeol önündeki öğrenciyle ilgilenirken Baekhyun daldığı düşüncelerden çıktı ancak üzerindeki bakışlardan fazlasıyla rahatsızdı. Tashih alanları not eden Asistan Wu delici bakışlarını ona fırlatırken hiç çekinmiyordu. Tamam, Baekhyun'un öğleden sonraki proje derslerine kaldığı pek sık rastlanan bir durum değildi ama artık her şey farklı olacaktı.
Sırt çantasındaki eskiz defterini çıkarıp Park Chanyeol'un tashih verdiği masanın etrafındaki 3-4 kişilik grubun arasına karıştı. Chanyeol'u dikkatle dinleyen Johnny'nin omzuna dirseğini dayayıp uzun olanın dudaklarının kıpırdadığını izlemek çok cazip bir fikir gibi gelmişti ta ki Chanyeol onun geldiğini hissetmiş gibi hemen bakışlarını bakışlarına çevirip, gülümsemesinin genişlemesine izin vermeden karşısında oturan öğrenciyle konuşmaya devam edinceye dek. Sonuçta aralarındakini gizli tutmaları gerekiyordu ama bunu ağzının içine düşerek yapmak ne kadar mantıklıydı o konu biraz karışıktı.
