Anonimin Yüzü|5.Bölüm

2.3K 338 345
                                    

Öyle ağır uyumuşum ki saatin onbir olduğunun farkında bile değilim. Elimi komodinin üzerinde duran pil ömrü tükenmeye başlayan telefonuma uzattım.

Beş mesaj.
İki arama.

Bildirimlere doymayan telefonumun ekran kilidini açıp bakmamla yüzümün düşmesi eş zamanlıydı.

Aramalar ve mesajlar Mavi Anonim Kız'a aitti. Neden mavi?  İnstagram isminden esinlendiğimden olabilir,  neyse mevzumuz bu değil.

Mesajları açıp göz gezdirmeye başladım.

"Mavi Anonim Kız : Maçta mıydın bende sana bir şey mi oldu diye düşündüm durdum. Lütfen bir daha beni habersiz bırakma."

"Mavi Anonim Kız : Niyazi yine nereye kayboldun,  saat kaç oldu cevap yok. Seni merak ediyorum en azından iyiyim de, Ne yapıyorsun bana hesap ver.😈"

Mesajları okurken aslında keyfim yerine gelmeye başlıyordu. En iyisi bu kız mesaj atarken çekirdek çitleyip cevap yazayım,  cidden neşeli birine benziyordu. İçime doluşan huzur taneleriyle birlikte kıyafetlerimi giydim. Hızla anonim hanıma cevap yazmayı başardığım için de mutluydum.

"Kartaliçe Anonim : Günaydın sabah enerjim.  :) Maçı kazandık,  ben çok iyiyim asıl sen nasılsın atarlar kraliçesi?"

Artık anonimin adını değiştirme vakti geldi diyerek ona 'Kartaliçe' lakabını taktım. Bir fenerli olduğunu bilsem de onu dişi kartal ilan ettiğimi söyleyebilirim, sinir etme konusunda madalyalarım bile var ayıp ettiniz.

Saçlarımı güzelce şekillendirip odadan çıkarken terlik sesinin gazabı tüm vücudumu korkusu altına alıyordu.

"Alo 155, Sena Sultan'ın gazabından size sığınabilir miyim lütfen beni en azından evlatlık falan alın. Son kullanma tarihi geçmeyen bir insan evladı olaraktan beni alın, söz 24 saat içinde uyuyarak zararsız bir canlı olacağım."

Telefonu kulağıma götürüp konuşuyor havası verirken annem hiç anlamadığım şekilde fazla iyi davranışlarıyla gözlerimi yaşartıyordu.

"Ah benim canım oğluşum,  ben seni kimselere vermem. Senin için sucuklu yumurta da yaptım hadi gel kahvaltı yap da kendine gel. "

Annem ve bana iyi davranmak mı? Yoksa bunlar da kıyamet alametlerine mi delalet acaba? Öyle olsaydı benim şimdiye çoktan namaza başlamam gerekirdi,  tövbe Ya Rabbi.

"Anne sucuklu yumurta dedin kalbimi on ikiden vurdun be. "

Annemin bana iyi davranmalarının son haklarını bitirmemek için uysal bir evlat pozisyonu alıp sessizce sofrada yemeğimi yiyordum. Hatta sofrada ki kahvaltılıkları bizzat kendim buzdolabına götürürken annemin göz ucuyla bana "Sınavdan umudu kesince aklını evliliğe mi verdi bizim oğlan?" , deyişine gülmeden edemedim.

"İlahi anne ben kim evlilik kim? "

"Oğlum zamanında bende evlenmeye karşıydım. Gel gör ki zamanla her şey oluyor işte bak senin gibi bir keratamız var. "

"Ben sevmeyi falan anlarım ama evlilik bir evcilik oyunu gibime geliyor. Hem ben sıkılınca ayrılmak istersem boşanma işlemleri falan derken ömrümü heba etmiş olurum. Anne ben aşka da inanmıyorum hem bak kaç yaşına geldim hâlâ bir sevgilim olmadı. "

Annem söylediklerimi duyduktan sonra mutfağa gidip birkaç bardak soğuk su içmeye başladı. Ardından hiddetli bir şekilde artık nutuk derslerine başladı.

"Niyazi söylediklerimi kulağına küpe yap oğlum."

"Anne küpe ne ya? Ben kızlar gibi küpe takmam. "

Annem masanın üzerinden aldığı sopayı bana işaret edip konuştu.

"Oğlum sen bu gidişle evde kalırsın biz de senin turşunu kurarız. "

"Anne lütfen turşumda bol malzeme olsun."

"Eşek sıpası seni. Bu oklava ile senden yufka açmadan derhal gözümden kaybol!"

Aceleyle odama girip telefonumu şarjdan çıkardım. Ses yapmadan adımlarımı koridora doğru atıp ayakkabılarımı da kurtardıktan sonra dışarı sağ salim bir şekilde çıktım.  Oh şükür anasız hava sahası.

Telefonda hiç bildirim görememenin hayal kırıklığı ile bu defa mesajı atan ben oldum. Malum can sıkıntısı işte.

"Selâm bebek ben kelebek."

Anında yanıt geldi.

"Selâm, nabersin? "

"İyiyim Kartaliçe Anonimciğim sen?"

"Ne? Kartaliçe mi? Ben bir kere dişi kanarya oluyorum. "

"Hayııır. Burası benim krallığım ve adını bilmediğim birine istediğim lakabı koyma hakkına sahibim. "

Açıkçası ne yazacağını çok merak ediyordum. Onu kızdırmak da çok hoşuma gidiyordu itiraf etmeliyim.

"Benim adım Cennet. "
(Bir okurumun adını kullanmak istedim.💜)

"Hangi Cennet?"

"Gözlerini gören bir cennet olmayı çok isterken yokluğuna direnen bir cennetim. "

"Cennet hanım bana en güzel köşkünüzü rezervasyon yapar mısınız? Öldükten sonra hayatımı garantilemek istiyordum da ben. Madem cennet organizasyon ile konuşuyorum bana bu kıyağı yaparsan Cennette kavuşuruz olmaz mı?"

"Dalga geçmeyi bırak orayı ancak salih amel işleyenler hak ediyor. Bu dünyada kavuşup sonsuzluğa beraber gitsek olmuyor mu?"

"Yüzde elli şansın var. Cennet hanım seni çok merak ediyorum da acaba fotoğrafını görme şansım var mıydı? Yüzünü gören cennetlik olur ya hani."

"Ha o mesela şimdi anladım. :) Whatsapptan bakabilirsin istersen. "

"Hemen bakıyorum. "

Hızla Whatsapp'a girip Cennet biletimin profil resmine tıkladım. Heyecanla gümbür gümbür atan kalbimin atışları yavaştan yok oluyordu.

Hayır, bu olamazdı.

Hayal kırıklığıma bir yenisini daha ekleyin lütfen.

***

Es-Selamu Aleyküm. :') Kitaplarımı okuyan güzel insanlara çok teşekkür ederek başlamak istiyorum. Umarım bölümleri severek okursunuz. Hepiniz çok değerlisiniz, seviliyorsunuz. 💜😍

Rahman olan Allah'a emanetsiniz.

(Diğer bölümü yazmaya başlayayım. ;)

Zamane Gençleri 1 #Texting |TamamlandıWhere stories live. Discover now