Milattan Önce Niyazi|38.Bölüm

428 94 81
                                    

Herkesin tek nefeste okuduğu o bölümden sonra yazarın ilham perileri uçup gitti,  buralardan. O yüzden olduğu kadar olmadığı kader demişler.

O güne geri dönelim, kemerleri bağlayın zira olacaklardan ben sorumlu değilim. Ben, egosu ile her şeyi alt üst eden yakışıklı çocuk Niyazi. Ee ne sandınız, kendimi övmeden mi bölüme başlayalım? Neyse kafam zaten şiş, gözüm mor konuşacak halim kalmadığına göre o güne dönelim.

M.Ö. 0001

"Niyazi yemek yapmak için ocağın altını nasıl açacağım biliyor musun oğlum?"

"Anne seninki de soru mu ya, pantolonumdaki çakmak ne güne duruyor? Az bekle hele."

Elimi pantolon cebine götürdüğüm esnada ufak çaplı bir şok yaşadım. Biz henüz taş devrinde yaşadığımız için çakmak ve benzeri eşyalar henüz icat edilmemişti. Peki ya ben aç mı kalacaktım?  Burada hayvanlara yem olmayı mı bekleyecektim, hayır bu felaketi düşünmek bile midemdeki kelebekleri öldürmeye yeterdi.

"Anne kusura bakma çakmak taşlar dönemine gelmediğimiz için çakmak icat edilmedi. Ben burada hayvanlara akşam yemeği olmadan o kelle paçayı bana pişir anne, yoksa seni çiğ çiğ yerim. "

"Oğlum saçmalamayı kes artık. Bana oradan taş ve odun getir, ateşi yakmaya çalışayım, bir şey bulamazsan gel seni de od olarak kullanayım da bir işe yara dinozor yumurtası seni. "

Annemi bu aç gözlülükle yiyeceğimi düşünmeyin lütfen, o kadar da mide düşkünü değilim. Hem annem yaşlandı eti de kokar bunun, midemi düşündüğüm için bu riske  hiç girmem ki. Yine ne diyorum ben ya, milattan önce de salağın tekiyim resmen!

Bir ses tam üzerime doğru gelmekte. Orman gümbürtü ile inlerken annemin çığlığı kulaklarımı tırmalamaya başladı.

"Ne oldu  anne?"

"Ateşi buldum oğlum!  "

"Vay canına,  anne sen bir mucitsin. "

"Elim şu taşa çarptı ve kıvılcım oluştu, ateşi keşfettim oğlum. Biraz yansam da bu insanlık için güzel bir gelişme olacak. "

"Anne sence insanlığı da keşfeder miyiz?"

"Niyazi sana ahmak olduğunu söylemiş miydim? "

"Sene 2018, Nisan'ın 20'siydi sanırım anne. "

"Oğlum geleceğe giden bir makine mi icat ettin?"

"Yok anne biz geçmişe geldik, beğenmezsek üç gün içinde geleceğe geçiş turu kazanacağız. "

"Seni burada bırakıp geleceğe gidebilir miyim? Hem o zaman çakmak da koltukta hatta telavizyan da icat edilir belki. "

Annemin sözlerine gülerek yanıt verirken ormanın içinde giderek artan ayak sesleri ile ürkmeye başladım.

Etraf bir anda sıcaklaşmaya başlarken anneme dönüp "su" diye bağırdım.

"Kaç oğul kaç. "

"Yandı, bitti, kül oldu diye mi bitti o tekerleme anne? "

"İğne battı canımı yaktı tombul kuş arabaya koş diye başlıyor devamını bilmiyorum. "

"Araba ne anne ya? Biz milattan önceki devirdeyiz unutma."

Annemle beraber ormanın derinliklerine doğru koşarken önümüzdeki kalabalık ile şaşkınlıkla etrafa baktık. Bu kocaman yaratıklar gelecekte nesli tükenen canlı türü olacaktı. Farklı cinslerdeki canlılara hayretle bakarken biri bana göz kırpıp ağzından kocaman ateş çıkardı. Bunlar bizden önce mi ateşi keşfetti yoksa vay hırsızlar.

"Niyazi oğlum ben bunları gelecekten biliyom, dinozor bunlar kaçmamız lazım. "

"Anne bunlar çok tatlı,  evcil hayvan olarak beslemek istiyorum. "

"Oğlum salak olma gel buraya, onlar seni ham diye yer üstüne ateşte mangal yapar. Mangal ne bilmesem de."

Dinozor olduğunu öğrendiğim canlılara yaklaşıp dostça selam verdim. Birinin kuyruğunu elime alıp incelemeye başlarken vücudumun dörtte üçünün alevlere kurban olduğunu gördüm. Aha gelmişime  geçmişime toplu sövme zamanı,  ölüyorum resmen. Ateşli bir manzara karşısında çıtır çıtır et kokusu ormanı kaplıyor, dinozorlar kahkaha ile bana bakıyordu. Ulan sizi kardeş sanıp bağrına basan da kabahat zaten.

" Yandım anam yandım. Su getirin. Su'yu getirin. Su. "

Hunharca bağırıp yardım istemeye başladım, annemin gözünün önünde cayır cayır yanıyordum be.

" Su...Su verin yanıyorum. "

Üzerime pat diye  dökülen su ile gözlerimi yavaşça araladım.

" Azrail bu defa canımı ebedi alacak galiba. Eşhedu en lâ ilâhe illallah. "

" Oğlum kalk,  yanıyorsun. "

Annem gözlerimi açtığımı bilse de o bardaktaki suyu son damlasına kadar suratıma döktü, sabah şeriflerim cidden lanetlendi diyebilirim.

" Anne ne yapıyorsun? Sayende lavabo ihtiyacımı karşıladım. "

"Oğlum rüyanda sürekli yanıyorum dedin, sana su getirdim hayta. İyilikten de hiç anlamıyorsun. "

"Üff anne adı üstünde rüyaydı. Bu arada ateşi ilk sen buldun Sena Sultan. "

Yatağımdan çıkıp yaşadığıma şükrettim, yüzüm gözüm şiş olsa da iyiydim. Annemin yanağından bir makas alırken  aniden gözüm annemin baktığı ve güldüğü yere kaydı.

"Anne ne bakıyorsun? Ne oldu?"

"Şu hâline bak, rüyada ejderhalar kovaladı diye altına etmişsin. Sidikli Niyazi. "

"Anne ayıp oluyor ama herkese rezil oldum. Odadan çık da rahatça kıyafetimi değiştireyim. "

Bölüm Sonu.😍🌼❤

Selâmûn Aleyküm birtanecik okurlarım ve  hayalet okurlarım.😍

Beni sevenler yorum yapsın? Merak ediyorum da. :))

BEN SİZİ ÇOK SEVİYORUM. 😍❤💕👋🌙

Güzel enerjinizi de çok seviyorum.

İyi ki varsınız ki.💕

İnşaAllah bölümü seversiniz.

Esas bölüm bir sonraki bölümde gelecektir.

Canlarım bana duâ etmeyi unutmayın olur mu?  :'(

Allah'a emanet olun. 💞

Kitabı arkadaşlarınıza önerirseniz çok mutlu olurum.

Zamane Gençleri 1 #Texting |TamamlandıWhere stories live. Discover now