Bir Hayal Kırıklığı Meselesi|19.Bölüm

909 167 149
                                    

Yağmurdan kaçıp doluya tutulan hassas bedenimi hayal kırıklıklarından kurtarmaya çalışsam da nafileydi. Bir kez daha kaybedenler kulübünde yerimi alıp acılarıma içiyordum. Evet bir bardak daha kakaolu süt, iki bardak daha... O vurdumduymaz tavırlarımda ilk defa kırılmışlık sezmek ne acı bir durumdu  öyle. Ben ve kırılmak mı? Hemde lime lime kırıldım, ezildim, tasalandım. 

Her şey onun bana bakmayışı ve umursamayışıyla başladı.

O beni sevmediğini öyle bir anlattı ki ölümün kollarına sığınıp hıçkıra hıçkıra ağlamak istedim.

Sevmedi, ruhumun kanayan yarasına bir derman olmayı seçmedi.

Her şeyin başladığı o güne dönelim mi?

*

Hasan ile buluşmak için evden çıkarken telefonuma aniden birkaç mesaj geldi. Hızla cebimden telefonu çıkarıp gelen mesajlara göz attım. Gözlerime inanamakla beraber sinirlenmeye başladım. Neler oluyordu böyle? Hayretle gözlerimi açıp yazılanları öfkeyle okudum.

"Anonim Güzeli : Egosu kadar beyni var yazık. Sen bu kafayla beni zor kazanırsın ukala herif!"

"Anonim Güzeli : Tipe bak çay demle derler ya hani senden bir halt olmaz cınım. Niyazi sana Niloya bile bakmaz ikile artık. 😉😈😂"

"Anonim Güzeli : Bön Bön mesajlara bakıyorsan tekrar okumanı istiyorum. Senden tüm hücrelerimle nefret ediyorum, çirkin şey seni. "

Daha fazla mesajı okumaya ne kalbim dayanırdı ne de aklım. Sinirle telefonu cebime koyup adımlarımı hızlandırarak yürüdüm. Bu Cennet'e neler oluyordu böyle? Bu kötü sözleri bana karşı nasıl kullandığını anlamak çok güçtü, o beni sevmiyor muydu? Yoksa içine şeytan mı kaçtı ah.

Yolda düşüne düşüne sonunda buluşma yerine gelebildim. Hasan kafedeki en güzel köşeye oturup beni ve kız arkadaşını bekliyordu anlaşıldığı kadarıyla. Ona bir selâm verip sandalyeyi çekip oturdum.

"Selâmûn Aleyküm bro. "

"Ase bro. "

"Yeni moda mı selamı kısaltmak? "

"Kanka ben yerimden kalkmaya üşenen biriyim ,uzun cümle kuracak halim mi var sence? "

Hasan'ın söylediği sözlere tebessümle karşılık verip yan taraftaki masalara göz gezdirmeye başladım. Birkaç dakika sonra gözlerime inanamadığım bir şey oldu. O buradaydı, karşı masada bir erkeğin omzuna kolunu atıp gülümsedi. Hemde onunla böyle samimi olduğu görmek canımı haddinden çok sıktı. Sen benim Cennet'im değil miydin diyemedim. Erkeğe bakan gözlerini dahi kıskanmaya başladım,  kendime hakim olmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Yine de boş verip menüye konsantre olmaya çalıştım. Of lanet olsun ki olmuyor. Aklım karşıdaki yakışıklı çocuğun yanında olan Cennet'teydi. Bir saniye! Cennet bana senden tüm hücrelerimle nefret ediyorum dememiş miydi?  Vay be, sevilen biri artık olmayacaktım. Talihsizliğimin bana verdiği yetkiye dayanarak üzülmeye başladım. Niye ben değilim, neden?  O yanında duran erkek ben olmalıydım be Cennet.

"At kafası Niyazi buraya bak. Ne elalemin sevgilisini dikizliyorsun aç köpekler gibi? "

"Kafama vurma bro fena bozuşuruz. Birine benzettim diye baktım be abartma. "

"Kıza sinsi sinsi bakan gözlerin öyle demiyor ama neyse. "

Hasan ile birkaç dakika sıkıcı konuşma geçirdikten sonra yanımıza gelen iki kıza masada yer açtık. Buse dediği kadar güzel, alımlı bir kızdı. Yanında isminin Gülseren olduğunu öğrendiğim kız da fazla göz alıcı görünüşe sahipti. Kız masaya gelir gelmez tüm erkekler ona bakmaya başladı. Kendi cinslerim tam bir hödüktü farkındayım.

"Merhabalar ben Gülseren. "

"Hoş geldin  ben Hasan. Buse'nin sevgilisi."

"Enişte seni sosyal medyadan takip ettiğim için biliyorum. Sen kimsin onu söyle?"

Birkaç kez daha bana soru sorduğunu duysam da yanıtsız bıraktım. Benim aklım fikrim Cennet'in yüzünü avuçlarının arasına alan o pislikteydi. Onların masalarına bakmadan edemedim. Şeytan diyor patlat yumruğunu o şerefsizin suratına. Sen kim benim sevdiğime yakınlaşıyorsun ya? Gözlerimin önünde sevdiğim kızı elimden alan bu pisliği bir çöp gibi ayaklarımın altında ezmek istedim.

"Niyazi iki saattir sana sesleniyorum duymuyor musun?"

Kolumu dürten Gülseren'e tuhaf bir şekilde bakarken Cennet'in ağır sözleri aklıma geldi. Bende hiçbir şey olmamış gibi yapmaya karar verdim.

"Ee Gülseren senin bir sevgilin var mıydı?"

Gülseren birkaç kez gözlerini kaçırdıktan sonra konuşabildi.

"Yok canım ne arar sevgili?"

"Hım tevafuğa bak sen, benimde sevgilim yok. "

"Ciddi misin? Bu yakışıklılıkla yalnız kalmak zor değil mi?"

"Sen bu güzellikle yalnız kaldıysan bana şaşırmamanı beklerdim."

"Çok tatlısın Niyazi. "

"Eh işte senin kadar değil. "

Gülseren ile daha yakından muhabbet etmeye başladık derken omzuma bir el dokundu. Arkama bakmaya fırsat dahi olmadan gözüme  bir yumruk indirdi.

"Vaaay  Gülseren beni bu hergele için mi bıraktın? Oğlum seni doğduğuna pişman edeceğim bak gör. "

"Yürü git işine. "

Bana vuran şahısa daha dikkatle bakma fırsatı bulduğum için kendimi şanslı hissettim. Tüm hıncımı bu pisliğin üzerinde çıkarmaya artık hazırdım. Sana bu dünyayı dar edeceğim beynamaz!

Sen benim Cennet'imi elimden aldın, bende senin sevdiğini.

Adını bilmediğim güçlü çocuğa sertçe vuruyordum,  sayamadığım yumrukları atarken bu deli cesaretinin nereden geldiğini bende anlayamıyordum. Sahi canımın acısını çıkarıyor muydum? Tabiî ki evet. Onu iyice dövdükten sonra oyun oynamaktan kas yapan kollarıma övgüler yağdırdım. Hasan beni artık ayırmak için direnmeye başladı. Yine de ona vurmaya devam ettim. Gülseren ve Buse'nin kışkırtmaları ile de onu bir güzel benzettim. Tam son  darbeyi de yapmaya da hazırlanmıştım ki omzuma vurup ağlayan bir ses duydum kulaklarımda.

"Yeter artık vicdansız Niyazi! Abimi öldürmek mi niyetin? Baksana çocuk nefes alamıyor artık. Senden senden bir kez daha nefret ediyorum geber! Defol git artık buradan rezil seni reziiiiil. "

Cennet gözlerini öfkeden kudurmuş bir şekilde üzerime dikerken hemen alelacele bir şekilde kafeyi terk ettim.  Bedenim ürperti tohumunu yüreğime dikerken acı tüm ruhumu kapsıyordu.

Bir nefretlik canım vardı işte.

Keşke keşke ölseydim de abine el kaldırmasaydım Cennet.

Ne olur beni affet.

Senin için her şeyi yapmaya hazırım ama beni affet.

Çok kötüyüm çok.

Hiçbir söz beni aklamaz artık biliyorum.

Yine de bu gönlümde seni hep seveceğim.

Bölüm Sonu.

Selâmûn Aleyküm güzel okurlarım. 😌😍💖

Macera dolu bir bölüm bırakıp gidiyorum.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. 😍💙🌙

Zamane Gençleri 1 #Texting |TamamlandıWhere stories live. Discover now